Herkesin derdi baþka. -Orhan Veli |
|
||||||||||
|
Sabah evden dalgýn çýkmýþtým. Uyandýðýmda saate baktým, ‘’9 olmuþ’’ diyerek, yataktan fýrlayýp, laobaya koþtum, alelacele üzerimi giyinip, kendimi sokaða fýrlatmýþtým. Ýþyerine geldiðimde, kapýnýn açýk olmadýðýný görünce þaþýrdým, ‘’Alahalah’’ deyip, saate bir kez daha baktýðým da, saat yeni 7’ye geliyordu ki, ben sabah uyku sersemliði ile yanlýþ görmüþüm. ‘’Neyse’’ deyip, iþyerinin birkaç metre ilerisindeki çayocaðýna yöneldim. Çay söyleyip, zaman geçirmeye çalýþýyordum ki, postacý ‘’Abi’’ dedi, ‘’Mektubun var.’’ Diðer mektuplarýn içerisinden bir zarfý bulup, bana uzattý. Aldým, üzerine baktýp, isim yok. Açtým, içerisinden bir fotoðraf çýktý. Güzel bir bayan, arkasýný çevirdim, ‘’Yürekten sevgilerimle’’ yazýyordu. Mektuba göz gezdirmeye baþladým, üçüncü satýrý okuduðumda kimden geldiðini anladým. .... Bir yýl kadar önceydi. Tam hatýrlamýyorum, daha fazla da olabilir. Caným sýkýlmýþ, bir akþam vakti internete girmiþtim, sohbet odalarýndan birisine. Birkaç kiþiyle sohbet ediyordum. Sonra içlerinden birisiyle olan sohbetimiz yoðunlaþtý. Ýnternette sohbet ettiðim kiþinin kim olduðu konusunu fazla merak etmem. O yüzden de adýný, cinsiyetini, anlayacaðýnýz kýsa künyesini sormadým, sormam. Zira, birisiyle tanýþmaktan ziyade, sohbet etmeyi tercih ederim. Ýsmi Ahmet olmuþ, Hatice olmuþ farketmez, benim için. O nedenle, tanýþma merasimi sona kaldý. Önce karþýmdaki kiþi sordu? -Ýsminiz nedir? -Hasan, ya sizin isminiz? -Hülya -Memnun oldum. -Bende Biran duraklama oldu. Sonra devam etti: -Sýkýlmazsanýz, sizi tanýmak istiyorum -Tabi istediðinizi sorabilirsiniz -Kaç yaþýndasýnýz? -40 -Ooo yaþlýymýþsýnýz -Evet kafa kaðýdým biraz eski ama þikayetçi deðilim -O zaman siz evlisinizdir? -Evet evliyim, hem de üç çocuk babasýyým -Peki burada ne arýyorsunuz? -Sohbet ediyorum, bir þey mi aramam gerekiyordu? -Yoo.. Genelde buraya girenler geyik yaparlar, kendilerine arkadaþ bulmaya çalýþýrlar -Olabilir, benim o yönde bir tercihim yok, sadece caným sýkýldýðýnda girerim, sohbet edebilecek birilerini bulursam konuþurum, kafamý daðýtýrým -Bende öyleyim ama benim ve senin düþündüðün gibi kiþileri burada bulmak çok zor -Ama bulduk iþte birbirimizi, saatlerdir sohbet ediyoruz -Orasý da doðru -Siz neler yapýyorsunuz? -Ben öðrenciyim, 28 yaþýndayým -Öðrenim için çok geç deðil mi? Yaþ anlamýnda -Yok, gecikmeli baþladým. Birkaç kez sýnava girdim, istediðim yer olmayýnca kayýt yaptýrmadým -Þimdi istediðiniz okuldasýnýz o halde -En azýndan öncekiler gibi deðil, Týp okumak istedim ama olmadý, puaným Edebiyat fakültesine girmeme yetti, ikinci tercihim oldu anlayacaðýnýz -Çok iyi bir edebiyatçý ile sohbet etmek -Siz ne iþ yapýyorsunuz peki? -Bende edebiyatla ilgileniyorum, yazýyorum -Ne yazýyorsunuz? -Þiir -Çok severim -Ýsterseniz kitaplarýmdan göndereyim, eleþtirilerinizi alýrým -Çok sevinirim Adresini verdi, kitaplarýmdan gönderdim. Ayrýlýrken, tekrar görüþmek üzere diye birbirimize not düþmüþtük ama daha sonraki günlerde bir daha internette karþýlaþamadýk. Zira benim yoðunluðum, onun yoðunluðu derken aradan zaman geçti. Bir süre sonra akþam vakti, iþyerinden çýktým, eve doðru yöneldiðimde cep telefonuma bir mesaj geldi, baktým ‘’Görüþemiyoruz. Kitaplarýný aldým, okudum, çok teþekkür ederim-Hülya’’ yazýyordu. Cevap yazdým, ‘’önemli deðil’’ diye. Tekrar mesaj gönderdi, ‘’Eðer müsaitseniz sizinle konuþmak isterim’’ diye. Tekrar iþyerine döndüm, mesaj atmak yerine telefonla aramayý tercih ettim. Telefonu ‘’Merhaba’’ diyerek açtý ve devam etti, ‘’Sizsiniz deðil mi?’’ diyerek. ‘’Evet benim’’ dedim, bir süre sohbet ettik, sonra birbirimizle konuþmak üzere internette bir saat belirleyip, telefonu kapattýk. Hülya ile görüþmelerimiz hem internette, hem de telefonda uzun süre davam etti. Sohbetimiz ilerledi, sabahlara kadar konuþmaya baþladýk. Bu kadar konuþacak þeyi nasýl buluyorduk, buna biz bile þaþýyorduk. Bu sohbetler ve görüþmeler uzun süre devam etti. Bir gün, internetteki görüþmemizin sonunda telefonla konuþup, sesimi duymak istediðimi söyledi ve ekledi: -Tabi sende istiyorsan -Tabi, neden olmasýn Telefonla aradým, ‘’Merhaba’’ diyerek söze baþladým, ‘’Merhaba’’ diyerek karþýlýk verdi. Sonra sohbete baþladýk, ilk soruyu ben yönelttim: -Ne oldu herhangi bir sorun yok umarým -Yok caným, ne sorun olabilir ki -Ne bileyim -Aslýnda var -Ne oldu, bir þey mi var, çekinme söyle -Bir þey olmadý, birþeyler oluyor -Ne gibi -Üfff.. Üzerime böyle gelme, söyleyeceðim ama nereden nasýl baþlayacaðýmý bilemiyorum -O zaman nereden baþlayacaðýný düþünme, ilk aklýna gelen þeyi söyle, baþlamýþ olursun -Yanlýþ anlamayacaksýn ve bana gülmeyeceksin ama -Hayýr anlamam ve gülmem -Söz mü? -Yanlýþ anlamam ama gülme konusunda bir þey söyleyemem, çünkü söyleyeceðin þey fýkra türü bir þeyse gülünür -Tamam o zaman Bir süre durdu, ‘’Bekliyorum’’ dedim, yanýt geldi: -Sana karþý içimde bir his var ama ne olduðunu çözemedim -Nasýl yani -Anladýn iþte -Hayýr anlamadým, daha açýk konuþur musun? -Konuþuyoruz iþte, dinle -Dinliyorum -Seni seviyorum galiba, aþýk oldum -Ama beni tanýmýyorsun? -Tanýyorum -Evet tanýyorum, tanýyorsun -Bunun nasýl bir þey olduðunu anlamýyorum, sürekli seni düþünüyorum, seninle konuþtuðum zaman rahatlýyorum, kendimi kuþ gibi hafif hissediyorum. Bunu sana anlatmak mümkün deðil. -Anlýyorum -Nasýl anlýyorsun -Çünkü bende ayný duygularla yaþýyorum -Sen de mi? -Evet ben de -Ama nasýl olur? -Olur. Aþk böyle bir þeydir. Ýnsanlarlar birbirlerini görmezler ama hissederler. Ayný þeyleri ayný þekilde hisseder ve yaþarlar. Aþkýn mucizesi de bu iþte. -Fakat ortada bir sorun var -Nedir o? -Sen evlisin -Evet evliyim -Ben evli birisine nasýl aþýk olabilirim ki? -Evli olan insana aþýk olunur, evli olan insanla iliþkiye girilmez -Nasýl yani? -Bak Aþk bir duygu yoðunluðudur, mutluluðu, huzuru arayan insan farkýnda olmadan yüreðinde farklý þeyler hisseder, karþý tarafta bunu hissettiðinde her iki tarafta mutlu olurlar, bunun adý aþktýr. Ama bu insanlar birbirlerinden bir þeyler beklerlerse, bu genellikle cinsellikle ilgili beklentilerdir, o zaman aþk deðil, iliþki olur. Aþkýn ne benim evliliðime, ne de senin geleceðine olumsuz bir etki yapmaz, aksine Aþk insana huzur verdiði için, saygýyý, sevgiyi, hoþgörüyü körükler. -Ben öyle düþünmemiþtim -O halde böyle düþün. Biz birlikte olamayýz, ama birbirimize Aþýk olabiliriz. Herþeyi paylaþýr, birbirimizi hissederek yaþayabiliriz. -Deneyeceðim -Dene ama herhangi bir beklentiye girme Telefon konuþmamýzý karþýlýklý ‘’Ýyi gecelerle’’ kapattýk. Artýk birbirimizi çok iyi tanýyor, birbirimize çok güveniyor, herþeyi konuþuyor, paylaþýyorduk. Çünkü biz birbirimize aþýk olmuþtuk. ...... Ýþte gelen mektupta bu aþkla ilgiliydi. O benim fotoðrafýmdan tanýyordu ama ben onun fotoðrafýný dahi görmemiþtim. Ama ona deli gibi aþýktým. Bir zarar gelmesini istemiyordum, o da ayný þekilde bana aþýktý. O mektupla fotoðrafýný göndermiþti ki, ‘’Beni þeklen de taný’’ diye. Mektubu okudum, kendime gelmiþtim. Üzerimdeki yük kalmýþtý, yerimde duramýyordum. Koþar adým iþyerine gittim, baþladým çalýþmaya, hem de þevkle. 22 Ekim Cuma / Yozgat
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Seyfi Çelikkaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |