 • İzEdebiyat > Öykü > Anı |
1
|
|
|
|
Büyütülecek birşey değildi canım. Sağolun. sağolun. |
|
2
|
|
|
|
İçinizden geçenleri biliyorum. Hiç numara yapmayın; Gidişin olurda dönüşün olmaz inşallah... |
|
3
|
|
|
|
O gece, telefonum çaldı. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir bayan: “Ben, Emel” dedi. Kostüm sorumlusuymuş. Benden, bedenim, kilom, ayak numaram gibi bilgileri istedi. “Kostümlerinizi hazırlayacağım. Pazar günü görüşürüz” dedi. Heyecanım gittikçe artmaya başlıyordu. Şaka gibi başladığım bir olay gerçek mi oluyordu? Yoksa rüyada mı idim?
Biraz sonra bir telefon daha: “Rejiden arıyorum. Size rollerinizi |
|
4
|
|
|
|
Bütün denizciler bir şeyi iyi bilir bazı yolların dönüşü yoktur...Akıllı ol! |
|
5
|
|
|
|
Dolmuştaydım; günün yorgunluğu vardı üzerimde. Hafta sonu olduğu için trafik ağır ilerliyordu. ‘İnip yürüsem eve daha erken varırım,’ diye düşünüyordum ama yürümeye takatim yoktu. |
|
6
|
|
|
|
Duydu mu Ceylan? Duymadı belli ki, duyduysa bile bunu belli edecek bir damlacık mecali kalmamış. Araba yolun kıvrımından dönüp te kayboluncaya kadar saçları sulara salınmış bir söğüt dalı gibi olduğu yerde kalakalıyor. Kulaklarındaki ses sürekli kendini yenileyerek halka halka bütün yeryüzünü kuşatıyor sanki ‘Emir Allah’ın’. |
|
7
|
|
|
|
Ankara'ya dair bir hikaye |
|
8
|
|
|
|
Yaz aşklarına mizahi açıdan yaklaşan ironik bir hikâye. |
|
9
|
|
|
|
İlk kez Eyüp Camii’nin duvarına sırtını yaslamış, başını; yere serdiği karton üstüne dizilmiş selpak ve saçılmış madeni paralara bakarken görmüştüm gül yüzünü… İlk görüşüm bir nihayete ulaştırmamıştı belki onu ama sonra her sabah namazı çıkışında görmeye başlamıştım ceylan gözlerini… Öylesine kanıksadım ki o bakışı; içimi yakan ikinci kız olarak belleğimin içine yer edindi. Şimdi hangi vakit gece gezmelerimde direksiyonum Eyüp tarafına dönüverse merkeze giden o yolda komple yüzünü görür olmaya başladım minik Elif’in… Bu hal beni öylesine kuşattı ki hayali artık yanaklarımdan yaş olup süzülmeye başladı…
|
|
10
|
|
|
|
O'nun düşünü kurduğu minik bir leydi olmadım, içimde yaşayan ve her fırsatta ortaya çıkardığım anarşist ruhlu bir kız ve gereksiz tüm kuralları çiğnemeye her an hazır bir kadın oluverdim. |
|
11
|
|
12
|
|
|
|
Topkapı Eresin Otelinin restoranında oturuyorduk, internetten tanıştığım ve yıllardır çok büyük bir dostum olan ünlü gazeteciyle.
ERDEN ERKİN |
|
13
|
|
|
|
sevginin kanatlarına yapışın..adınızın eski bir pişmanlık olmasını istemiyorsanız.. |
|
14
|
|
|
|
İnsanın mutlu giden günlerinde, ''rahat batması'' tabirine uygun olarak inatla mutsuzluğa giden yola sapmasını anlatan bir öykü. |
|
15
|
|
|
|
Gümüşkent köyünün Ağdaş bölgesinde pınarın kenarındaki beton bankların birine oturmuş, seni bekliyorum. Yaşı kırklara karışmış bir adamın, yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye derin derin düşünüyorum: Belki bir ayrılık hadisesi, belki bir sevgisizlik ya da bir aşka geç kalma hadisesi. Belki de bir nevi sevinçleri, kederleri, hazları çocuklukla birlikte uzatma temayülü. Fakat bu uzayan kış, yazın gelmeyeceğine alamet değildi. Evet bu sene yaz müthiş güzel olacak, yolların etrafını çevreleyen tüm boş arazileri yeşilliklere boyayacak… |
|
16
|
|
|
|
Bir kütüphane yapımı için sosyal sorumluluk projesidir. Her kitap okuyucusunun yardımlarını bekliyorum. |
|
17
|
|
|
|
'Elveda' demiyorum melek çocuk; sadece... tekrar buluşuncaya kadar 'hoşçakal'.... |
|
18
|
|
|
|
Bir billur hayaldin sen efsaneydin dünyada/
Gözünün rengi bize sevmeyi öğretti hep/
Veda edip gittin ya hep geliyorsun yâda/
Senin hazin gidişin bizde gussaya sebep…. |
|
19
|
|
|
|
Düşürmedi de.! ama o refleksle bana “oğlum sen büyüyünce ben yaşlanmış olacağım. Sen de beni böyle omuzlarına alacak mısın” dedi. Nasıl aklıma geldi ise, “büyüyünce bende oğlumu omuzuma alacağım” dedim. Ve bugün o söz aklıma düştü..... |
|
20
|
|
|
|
Acaba yayınevleri ile nasıl anlaşma yapılır? Onların anlaşma yaptıkları şair ve yazarların özellikleri nelerdir? Yenilere neden hiç şans tanınmaz? İllâ ki ünlülerin mi kitapları yayımlanır?
|
|