..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamak ne güzel þey be kardeþim. -Nâzým Hikmet
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Modern > Var Samsa




9 Mayýs 2005
Kadýn Haklarý - 2  
Var Samsa
Þuurunun yerinde olduðu son saniyede Vincent'ýn annesi azarladýktan sonra mutfak kapýsýndaki kendi gözlerine bakan çaresiz gözlerini hatýrladý. Son olarak ve sonsuza dek o çaresiz gözleri...


:BGHJ:

Perdede “Sýradan bir evlilik masalý” yazýsý okunuyor

Boþ gözlerle televizyon seyretmekte olan karýsý Sarah'a baktý ve 3 yýl önceyi hatýrladý. Þu anda hiç bir duygu hissetmediði bu insaný ne kadar çok sevdiðini düþündü o zamanlar. Ne aptallýk! Keþke evlenmeden önce insanlarýn geçen zaman içinde nasýl deðiþebileceðini bilmenin bir yolu olsa. O sevimli, sevgi dolu kadýnýn yerini, nasýl bu kadar kýsa bir zamanda çevresine bu denli ilgisiz, her an tartýþmaya hazýr, tartýþmadýðý zamanlarda da surat asan bir kadýn almýþtý? Ayný evde birbirlerini görmekten kaçýnan, birlikte mümkün olduðunca az vakit geçirmeye çalýþan iki yabancý halini almýþlardý. En son ne zaman birlikte olmuþlardý? En az üç ay geçmiþti üzerinden. Neydi Sarah'ý bu hale çeviren, ne olmuþtu ona, bir kötülük mü yapmýþtý farkýnda olmadan?

Aslýnda bu sorunun cevabýný çok iyi biliyordu. Sarah ile geçen yýllar içinde böylesine uzaklaþmalarýnýn sebebi ikisinin de diðerini olduðu gibi kabul etmeyiþi, kafalarýnda canlandýrdýklarý ideal eþ, hayat yoldaþý konumuna oturtamayýþlarýydý. Görünürde ki sebep basit fikir ayrýlýklarýydý. Sarah insanlarýn nasýl davranmasý gerektiði, neyin doðru, neyin yanlýþ olduðu, ailenin nasýl yaþamasý gerektiði konusunda kesin fikirlere sahipti. Bu fikirlerin bir tekine bile katýlmamasý Sarah'a göre sadece Robert'ýn sevgisizliðini ve anlayýþsýzlýðýný bir delil sayýlmalýydý. Sevilmeyen bir insanýn her türlü misillemeye hakký olduðuna göre, Sarah kendi açýsýndan bakýldýðýnda kötü ve huysuz davranmakta haklýydý. Sarah huysuzluk ederek yanlýþ bir davranýþta bulunmuyor, sadece Robert'a tepki gösteriyordu. Ýliþkilerinin her aþamasýnda bu bahaneye sýðýnýyordu Sarah, “ben senin yaptýklarýna karþýlýk bu þekilde davranýyorum”. Tepki verilebilecek þeylerin sayýsý ise sýnýrsýzdý, bir gün eve biraz geç gelinmesi, bir diðerinde alýþveriþin yapýlmamýþ olmasý. Tepki vermenin de sevgisizliðin dýþa vurulduðu bir davranýþ þekli olduðunu Sarah’a kabul ettirmesi ise imkansýzdý.

Uçarý bir hayat yaþayan kardeþi John sebebiyle girdikleri tartýþmalar diðer tartýþmalarýnýn bir örneði sayýlabilirdi. Sarah'a göre John yanlýþ yoldaydý, varlýðý ile Robert ve çocuklara kötü örnek oluyordu. O halde Robert kardeþini aramayý kesmeli, onu evlerine davet etmemeliydi. Bunu yapmadýðýnda Robert Sarah'ý sevmediðini gösteriyordu, Sarah, bu durum düzelene kadar Robert'a soðuk ve kötü davranacaktý. Bir seçim yapmasý isteniyordu Robert'dan. Robert bu sebeple Sarah'tan boþanmayacaðýna, ama ayný zamanda çok sevdiði kardeþi ile görüþmeyi kesmeyeceðine göre bu soðukluk sürekli devam edecekti. Sonsuz çözümsüzlük Robert’ýn alýþtýrmak zorunda olduðu bir kavramdý. Robert'ýn kardeþinin kendi hayatýný istediði gibi yaþamaya hakký olduðunu ve onu asla silmeyeceðini söylemesi durumu daha da kötüleþtiriyordu. Sarah'ýn gözünde bunlar Robert'ýn ona deðer vermediðine örnekti. Sarah konumundan hiç bir taviz vermeyeceðini açýklýkla dile getirmiþti. Durum bu noktaya geldikten sonra üzerinde konuþmak bile baþlý baþýna bir sýkýntý kaynaðý halini almýþtý.

Evliliklerinin ilk yýllarýnda durum bu kadar karýþýk deðildi. Zamanla Sarah önce ufak tefek ve haklý görülebilecek itirazlarla Robert'ýn arkadaþ çevresini daralttý. Robert o dönemde Sarah'a daha kolay taviz veriyor, umutsuzca onun her dediðini yerine getirebilmeye çalýþýyordu. Onun için verdiði tavizlerle onu ne kadar çok sevdiðini anlayacaðýný ve zamanla iliþkilerinde daha mutlu ve güvenli olacaðýný umuyordu. Robert yavaþ yavaþ Sarah'ý hiç bir þekilde mutlu edemeyeceðini anladý. Tavizler vermeyi býraktýðýnda kýsa bir süre daha þiddetli tartýþmalar yaþandý aralarýnda. Sonra görünürde hiç bir þeyin daha kötüye gitmediðini þaþýrarak fark etti. Sadece sýcak çatýþmalar yerlerini uzun, soðuk bir savaþa býrakmýþtý.

Robert ilk baþlarda evliliklerinin çatýrdamasýna engel olmak amacýyla bütün enerjisini ve vaktini ortaya çýkan sorunlarýn çözümüne ayýrmýþtý. Her geçen gün kendine göre kimi çözüm yollarý üretiyor, bunlarý Sarah'a açýyor, Sarah'sa sýkýlmýþ bir edayla onu dinliyor, bazen bir kaç sözle tartýþmaya katýlýyor, ama bir süre sonra birden öfkelenerek onu suçlamaya baþlýyordu. Sonuçta istisnasýz bütün çabalarý baþarýsýzlýkla son buluyordu.

Bir kaç yýl önce bir gün okuduðu bir psikoloji kitabýnda kendine göre bütün durumun açýklamasýný içeren bir bölüme rastladýðýný düþündü. Bütün sorunlarýn çözümü Sarah'ýnda bu yazanlarý okumasýndan geçecekti. Ah, ne kadar idealistti o zamanlar! O akþam büyük bir heyecanla okuduðu o kitaptan bahsetti. Sarah'ýn hiç ilgilenmediðini fark edince caný sýkýlarak konuyu kapamak zorunda kaldý. Kitabý bir kaç hafta Sarah'ýn belki ilgilenip okuyacaðýný umarak yatak odalarýnda ortalýkta býraktý. Kitabýn yerinin milim kýpýrdamadýðýný fark ettiði bir akþam dayanamayarak kitaptan bir bölümü beraber okumak istediðini söyledi.

Bayan K.’nýn Hikayesi

Okuduðu bölümde bir kiþinin hayatý örnek vererek bir çok kiþinin karþýlaþabileceði bir psikolojik sorun anlatýlýyordu. Söz konusu bölümde adý daha doðrusu adýnýn baþ harfi geçen Bayan K.'nýn temelde yatan sorunu çocukluðundan beri süregelen düþük özgüveniydi. Bayan K. sevilmeye deðer bir insan olmadýðý yanýlgýsýyla hep sosyal iliþkilerden kaçýnmýþtý. Bu çok basit ve birincil bir defans mekanizmasýydý; eðer insanlarý seni tanýyacak kadar yakýnýna sokmazsan, senin ne kadar deðersiz olduðunu göremezler ve sana zarar veremezler. Bayan K.'nýn bilinçaltý sebeplere dayalý bu davranýþ þeklini kendine kabul ettirme bahanesi ise (öyle ya, insan kendini deðersiz bulduðunu neredeyse hiçbir zaman kendine itiraf etmek istemez) kendi iç duygularýnýn dýþa çevrilmesi idi. Bu þekilde Bayan K. çevresinde ki insanlarý iliþkiye girilmeyecek ölçüde deðersiz, sýradan bulmaktaydý. Bu, psikolojide çok rastlanan ve projeksiyon denen bir defans mekanizmasýydý. Yazar ilerleyen sayfalarda çevresinde ki insanlarý deðersiz gören Bayan K.'nýn onlarý küçümseyen, hatta kimi zaman düþmanca sayýlabilecek bir tavýr takýnmasýnýn doðal sonucu olarak çevresinde sevilmeyen bir insan oluþunu anlatýyordu. Sonuçta bu durum Bayan K.'nýn ilk savýnýn yani insanlarýn deðersiz olduðunu düþüncesinin güçlenmesine ve dýþ dünyaya karþý ördüðü duvarýn kalýnlaþmasýna sebep oluyordu.

Sarah'ýn sessiz ve ifadesiz bir þekilde dinlemesinden rahatsýz olan Robert ona buraya kadar yazýlanlarý nasýl bulduðunu sormuþtu. Sarah bir yorum yapmaktan kaçýnmýþ ve devam etmesini istemiþti. Bayan K.'nýn hikayesinin devamýnda kendi sözleriyle hüzünlü bir aþk iliþkisi vardý. Yalnýzlýðýndan mutsuzluk ve umutsuzluk içindeki olduðu günlerden birinde kendisini tanýþtýðý yaþlý bir adamýn kollarýna atmýþtý. Ýlk defa bir erkeðin kendisine ilgi göstermesi Bayan K.'nýn beyaz atlý prensini bulduðuna inanmasýna ve onu taparcasýna sevmesine yol açmýþtý. Yazara göre aslýnda bu iki insanýn arasýnda olan iliþki sevgiden baþka her þey olabilirdi; ihtiyaç, yalnýzlýk korkusundan kaçma isteði, baðýmlýlýk, alýþkanlýk. Bayan K. kendisinden çok farklý bir yaþam süren yaþlý beyaz atlý prensini de kendi ördüðü duvarlarýn içine çekmek ve baþka insanlardan uzaklaþtýrmak için yýllarca umutsuzca didindi. Gerçek hayatta beyaz atlý prenslere yer olmadýðýný fark etmesiyle ve karþýsýndaki insanýnda kendine ait istekleri, dostluklarý, kýsacasý kendine ait bir yaþamý olduðunu görmesi ile taparcasýna sevgi þiddetli bir öfkeye dönüþmüþtü zamanla. Bu þekilde bir iliþkinin sürmeyeceði açýktý, iliþkilerinin ikinci yýlýna girmeden beyaz atlý (ve beyaz sakallý) prens baþka bir genç kadýnla birlikte olmaya baþladý. Bayan K. önce adamý öldürmeyi düþünmüþ, ama en sonunda kendisini hiç anlamamýþ olan bütün insanlardan intihar ederek -kendi hesabýna göre onlarý yýllar sürecek bir vicdan azabýna sürükleyerek- intikam almaya karar vermiþti. Bayan K.'nýn hikayesi beceriksiz bir intihar giriþimi arkasýndan bir arkadaþý tarafýndan önerilen -kitabýn yazarý- psikiyatr ile yýllar süren ilaç ve konuþma terapilerinin sonunda yavaþ yavaþ "iyileþmeye" baþlayýþýnýn anlatýlýþýyla son buluyordu.

Robert kendisine çok ilginç gelen ve Sarah’ýn yaþamýna bir çok benzerlik taþýyan Bayan K.'nýn hikayesini anlatmakla, Sarah’ýn kendisine ve iliþkilerine bir parça olsun bakýþýný deðiþtirebileceðini umuyordu. “Nasýl olsa benimle baþka hiçbir erkek ilgilenmez” diye düþünüyordu Sarah pek akýllýca sayýlamayacak ilk evliliðini yaptýðý zaman. Sonrasý tam bir felaketti, bir iþe yaramaz adamýn kendisini terk etmemesi için her kahrýný çekmiþ ama adam yinede Sarah'ý koca göðüslü bir aptal sarýþýn için terk etmiþti sonunda. (Doðal olarak bu Robert'ýn Sarah'dan dinlediði ve önceleri inandýðý hikayeydi. Yýllar geçtikçe ve evlilikleri dayanýlmaz bir hal aldýktan sonra adamýn Sarah'ý baþka bir kadýn için deðil, kaprislerine daha fazla dayanamadýðý için býraktýðý düþüncesi Robert’a daha mantýklý gelir olmuþtu).

Kitabý okumayý bitirdiðinde Bayan K.'nýn hikayesi ve yazarýn yorumlarý hakkýnda Sarah'ýn aðzýndan çýkacak her kelimeyi büyük bir merakla beklemiþti. Sarah önce sakin bir sesle konuþmaya baþlamýþ, fakat kýsa bir süre sonra heyecanlý bir sesle Robert'ýn kendisini bir deli olarak görmek istediðini söylemiþ, hayatýnýn yanlýþ ve de aptalca analiz edilmeye çalýþýldýðýný düþünerek çok içerlemiþti. Eðer aralarýnda bir sorun varsa bunun kaynaðý ancak Robert olabilirdi, eðer aralarýndan birinin bir psikiyatr görmesi gerekiyorsa bu da Robert'dý elbette. Sarah asla hiç bir þey yapmýyordu, Robert'a tepki göstermemek için insanýn taþ olmasý lazýmdý ancak. Ayrýca zamanýnda Sarah deðil Robert psikiyatrik tedavi görmüþtü ve kafasýndan zoru olduðu tescilliydi. Ah, o hep aleyhine kullanýlacak intihar giriþimi!

Robert çok geçmeden bütün çabalarýna son vermiþti. Çaba gösterdikçe iliþkileri daha dibe gidiyordu, bir þey yapmadýðýnda ise keyifsiz bir soðuk savaþ durumunda olsa da iliþkileri sürmeye devam ediyordu. Ne boþanmayý ölümle eþ tutan Robert'ýn, ne de baþka bir insanýn kendisini sevebileceðine inancý olmayan Sarah'ýn ayrýlmaya niyeti vardý.


10 13 P.M. Ýç. Salon


Bir süredir odanýn giriþinde sessizce dikilen Robert sonunda konuþacak cesareti toparladý:
-Tom'u ziyarete gidiyorum, gelmek ister misin?
Aslýnda bir soru deðildi sorduðu, Sarah’ýn Tom’u ziyareti söz konusu olamazdý. Sadece nazik bir þekilde gittiðini söylüyordu. Sarah umursamaz bir tavýrla baþýný salladý, Robert tam yola koyulacakken;
-Saat onu geçiyor. Yarýn sabah erken kalkman gerekmiyor mu? diye sordu. Aslýnda bu da bir soru deðildi, her ikisi de Robert’ýn sabah 7’de kalkarak iþe gideceðini ve Robert’ýn kaç saat uyuduðunu aslýnda Sarah’ýn hiç umursamadýðýný biliyorlardý. Sarah sadece yýllarýn verdiði boþ bir alýþkanlýkla evde her þeyin onun kontrolü altýnda yapýlacaðý izlenimini veriyordu.
-Biliyorsun, Tom geçenlerde ameliyat oldu, bir kaç saatliðine de olsa uðramam gerekiyor. Çok geç kalmam.

10 15 P.M. Dýþ. S.M.’in evinin bahçesi


Sarah'ýn arkasýndan yeni bir þey yetiþtirmesini önlemek ister gibi hýzlý adýmlarla sokak kapýsýndan çýktý. Bunaltýcý yaz sýcaðý gecenin bu geç saatinde bile kendini hissettiriyordu. Toyota pikabýnýn geniþ kapýsýný açtý ve koltuða yerleþti. Her zaman yaptýðý gibi kontaðý çevirir çevirmez country kanallarý aramaya baþlamadý, arabayla gideceði mesafe birkaç yüz metreden çok deðildi nasýl olsa. Arabasýný göze çarpmaz bir yere park edecek ve arzuladýðý kadýnýn yanýna gidecekti.

10 19 P.M. Dýþ. Sokak


Kýsa bir aramadan sonra park edebileceði uygun bir yer buldu. Araçtan çýkýp yürümeye baþladýðýnda Victoria’ya karþý hissettiði karmaþýk duygularý aklýnda bir düzene oturtmak istiyordu. Tanýmlamak bir yana açýkçasý hissettiklerine bir ad koymak bile son derece güçtü. Victoria’nýn yanýnda kendini nadiren iyi hissediyordu ve bu fiziksel bir hoþnutluktan öte bir þey deðildi. Bir çok zaman kendini kullanýlmýþ, aþaðýlanmýþ hissediyordu. Buna raðmen neden onunla birlikte olmayý özlüyordu ve onu düþündüðünde heyecanlanýyordu? Mazoþist bir sevgi mi yaþýyordu? Omuz silkti. “Her þeyden önce kendine karþý dürüst olmalýsýn, sadece bir kaçamak söz konusu olan. Hissettiðin þeyin adý da cinsel istek” diye düþündü. Bu þekilde düþünmek onu karmaþýk duygularýyla yüzleþmekten koruyordu.

Sevmenin ve sevilmenin ne olduðunu biliyor muydu gerçekten? Hayatý boyunca bir kere olsun kendisinden bir karþýlýk beklenmeden gerçek bir sevgiyle sevilmiþ olduðundan emin deðildi, aklýna bir tek lise yýllarýnda birkaç kez çýktýðý ve üniversiteye baþlamasýyla ayrýldýðý bir kýz geliyordu. Sevmeyi ise bildiðinden emindi. Þüphesiz Judith’e karþý yýllar önce veya Sarah’a karþý iliþkilerinin ilk aylarýnda hissettikleri sevgiydi. Victoria’yla ise durum ilk andan itibaren farklýydý. Onda hiç anlamadýðý, kimi zaman onu büyüleyen, ama ayný zamanda çok rahatsýz eden gizemli bir þeyler mevcuttu. Aklýndan ne geçtiðini hiç bir zaman kestiremediði bu kadýna güven duymuyordu, hatta farkýna varmak istemese de, ondan korkuyordu. Belki bir kadýnda aradýðý ona bu karýþýk duygularý yaþatmasýydý. Bu ona saçma gelse bile yaþadýklarýna getirebildiði tek mantýklý açýklamaydý. Ýstemediði halde bir boyun eðiþ yaþatan, bir an mevcut olup bir an kaybolan, hissettikleri bir yana kim olduðunu bile bilmediði bir kadýn ve ona karþý ne hissettiðini bilmemek, kaçmak istediði halde kurtulamadýðý bir esaret yaþamak. Robert’ýn içinde insanýn ruhsal savunma mekanizmalarýnýn en güçsüz olduðu çocukluk yýllarýndan kalan, kaynaðýný annesi tarafýndan terk ediliþinden alan, izleri ömrü boyunca sürecek ve bütün kadýnlarla iliþkilerini etkileyecek bir yara mevcuttu.

Flashback- Siyah uzun bir paltonun içinde bir sarýþýn alýþveriþ raflarýnýn arasýnda yavaþ adýmlarla yürüyor. Yüzünde anlaþýlmaz bir gülümseme mevcut.


Robert onunla ilk kez 4 ay kadar önce bir süper markette karþýlaþtý. Þiddetli yaðmurlarýn devam ettiði bir ilkbahar günüydü ve Robert yaðmurluðundan sular damlayarak içeri girdiðinde aklýnda sadece o akþam baþlayacak NBA play off maçlarý vardý. Alýþveriþ arabasýný raflarýn arasýndan ilerletirken kendisini uzun boylu, sportif yapýlý bir sarýþýnýn süzdüðünü fark etti, ister istemez o da kadýnýn bulunduðu tarafa baktý. Doðrusu onunla ilgilenmesinde fazla þaþýlacak bir durum yoktu, güzel bir kadýn olmanýn yanýnda üstündeki kýyafetle bile –siyah, pahalý bir marka olduðu belli olan bir palto- çevresindekilerin ilgisini çekmeye yeterliydi. Yaðmurlu ve soðuk sayýlabilecek bir gün de bile olsa, ilkbaharda palto giymiþ bir kadýn güneyde sýk rastlanan bir görüntü sayýlmaz. Kadýnýn kendisini takip ettiðini, raflardan bir þeyler almak için durakladýðýnda, üç dört metrelik bir mesafe koruyarak arkasýnda durduðunu fark etti. Bir süre bu þekilde ilerlemeye devam ettiler.

Dükkanýn en iç bölümüne -et reyonlarýnýn olduðu yere- geldiklerinde, çevrelerinde kimsenin bulunmadýðý bir aný kollamýþ olan kadýn birdenbire ona birkaç adým yaklaþtý. Yüzünde donuk ve anlamsýz bir gülümseyiþle Robert’a doðru bakmaya baþladý, sanki önce iç gýcýklayýcý parfümünün kokusunun ortamý kaplamasýný izin vermek ister gibiydi, sonra yavaþ hareketlerle paltosunun iliklenmiþ olan üç düðmesini çözdü. Ýçine bir þey giymemiþti. Paltonun yakasýný tuttuðu bir elini yavaþça raflara doðru açtý, hiçbir hareket yapmadan gülümsemeye ve beklemeye baþladý. Gözleri Robert’ýn yüzüne doðru çevriliydi, fakat bakýþlarý sanki onu delip geçerek uzaklarda bir yerlere kilitlenmiþ gibiydi. Paltonun serbest kalan parçasý vücudunun yarýsýný, sað göðsünü, kenarlarý týraþlý kasýk bölgesinin çoðunu örtüyordu; sol göðsü, kalçasý ve öne doðru hafifçe açýlmýþ olan bacaðý bütün mükemmellikleriyle açýktaydý. Robert’ýn bakýþlarý bir yýlan dövmesini takip ederek yavaþça kadýnýn belinden açýkta olan bacaðýna doðru ilerledi. Sadece romanlarda veya filmlerde olabileceðini düþündüðü bu durum karþýsýnda þaþkýn ve ýslak bir halde ne yapacaðýna karar vermeye çabalýyordu.

Ne kadar zaman bu halde kaldýklarýna kesin olarak bilmiyor, sadece beyninin uyuþtuðunu, kalbinin kontrolsüz bir hýzla çarpmaya baþladýðýný hatýrlýyor. Uzun bir kararsýzlýktan sonra kendi de nasýl olduðunu anlamadan ona dokunmaya karar veriyor, elini kadýnýn beline doðru uzatýyor. Eli tam o mükemmel yuvarlaklýða ulaþacakken kadýn sert bir hareketle elini itiyor, paltosunun önünü kapatarak kasalarýn istikametinde ilerliyor. Bu hareketleri yaparken bir buz gibi sakin ve yüzünden o anlamsýz gülüþ bir an eksilmiyor.

Robert hayatýnda daha çok tahrik olduðu bir an hatýrlamýyordu. Ne lise yýllarýnýn acemi çapkýnlýklarýnda, ne ilk kez bir kadýnla seviþmek üzere baþ baþa kaldýðýnda, ne de evli bir kadýnla kocasýnýn eve dönmesine bir kaç saat kala seviþtiklerinde. Hiçbir þey düþünmeden kadýnýn peþi sýra ilerlemeye baþladý, kasanýn önündeki sýrada arkasýndaydý. Kadýnýn kendisine doðru dönmesini, aðzýndan bir tek söz çýkmasýný boþuna bekledi. Bir þey söylemeden kredi kartýyla ödemesini yaptýktan sonra, kadýn almýþ olduklarýný alýþveriþ arabasýna yükleyerek kayýtsýz bir tavýrla çýkýþ kapýsýnýn yolunu tuttu. Robert kasadaki beceriksiz kýz iþini bitirene kadar çoktan gitmiþ olacaðýný düþünerek telaþlandý, yaptýðý alýþveriþi býrakarak bu gizemli kadýnýn peþinden dükkandan fýrlayýp çýkmak isteði duydu. Tekrar ona baktýðýnda çýkýþ kapýsýnda panoda asýlý ilanlara bakarak oyalandýðýný görünce rahatladý. Onu bekliyordu, belli ki onunla otoparkta buluþmak ve tanýþmak istiyordu. Eli aðýr kasiyer kýza sinirlendiðini ve telaþlandýðýný belli etmemeye çalýþarak aldýklarýný alýþveriþ arabasýna yerleþtirdi, hýzlý adýmlarla otoparkýn yolunu tuttu. “Bu bir kamera þakasý olmalý, hiçbir kadýn, -hele böyle güzel ve genç bir kadýn- benim gibi 46 yaþýnda saçlarý aðarmaya baþlamýþ, çekici fazla bir özelliði olmayan bir erkeði ayartmaya çalýþmaz ki... ” diye düþünüyordu o an. Çevresinde çaktýrmadan ortalýkta bir kamera aradý gözleri. Sonra, “bu bir filmde vardý, lanet olasý bir filmde vardý, Al Pacino’nun bir filmiydi herhalde, Allah kahretsin,- bu gerçek olamaz, böyle þeyler gerçek hayatta olmaz” düþünceleri geçti aklýndan.

Dükkandan çýktýðýnda kadýn elindekileri arabasýna yerleþtiriyordu, Robert’ýn dükkandan çýktýðýný gördüðünde bir an ona gülümsedi, sonra arka kaputu kapayarak aðýr hareketlerle arabasýna –beyaz bir Honda Civic- bindi. Kadýn ilk andan itibaren ancak Robert’ýn peþinde olduðunu gördükten sonra yavaþça harekete geçiyor, ama onun kendisine yetiþmesine fýrsat tanýmýyordu. Bu haliyle takip etmesini istediðini açýkça belli ediyordu. Robert süper marketten aldýðý üç dolu poþeti adeta fýrlatarak pikabýnýn ön koltuðuna yerleþtirdi, otoparktan çýktýðýnda bir an kadýnýn izini kaybetmiþ olduðunu sandý. Hýzla devam etti yola ve ileride kýrmýzý ýþýkta bekleyen beyaz arabanýn bir Honda olduðunu güçlüklü seçebildiðinde avýna sýkýþtýran bir etoburun aldýðý hazzý tadýyordu. Honda’nýn takip etmesini istercesine sinyallerini önceden verdiði kýsa yolculuk kadýnýn arabasýný park ederek evine girmesi ile son buldu.

Robert kontak anahtarýný kapadý ve ne yapacaðý konusunda kararsýz arabanýn içinde çakýlý kaldý. O ana kadar içindeki uyandýrýlmýþ hayvanýn sözünü dinlemiþti, kadýnýn kendisiyle seviþmek isteyip istemediði gibi bir soruyu aklýna bile getirmemiþti. Takip ederken beyninin en ilkel katmanlarý çalýþýyordu, hareketliliðin durmasýyla beyin korteksi tekrar devreye girdi ve onu bir birini takip eden bir çok soruyla baþ baþa býraktý: Yanýlýyor olamaz mýydý, her þey hayal gücünün ona bir oyunu olamaz mýydý? Kadýnýn daha ileriye gitmek istediðini nereden çýkarýyordu? Zaten elini iterek oradan uzaklaþmamýþ mýydý? Karþýsýndaki sadece bu tür anlar yaþamaktan ve çýplak bedenini gördüklerinde erkeklerin yüzlerindeki ifadeden haz alan sadist, psikopat bir kadýn olamaz mýydý? Ya da bu kadýnýn veya bir baþkasýnýn kurduðu bir tuzak olamaz mýydý, hiç tanýmadýðý bir erkek tarafýndan takip edildiðini ve tecavüze uðradýðýný söyleseydi nasýl savunacaktý kendini? Böyle þeylerin olmasý her zaman mümkündü, ruh saðlýðý pekte yerinde olmayan bir toplumda yaþadýklarý bilinen bir gerçekti. Ya evli bir kadýn varsa karþýsýnda ve kapýyý çaldýðýnda kocasý karþýlarsa kendisini? O zaman yanlýþ bir adrese geldiðini söyleyip çekip giderim dedi kendi kendine. Arabanýn içi gittikçe soðumaya baþlamýþtý ve iki çocuk babasý, hayatýnda hiçbir çýlgýnlýðýn yeri olmayan Robert Metz, kamýþý dikilmiþ, ýslak, heyecandan ve soðuktan titreyen bu haliyle kendini yaþlý, çirkin ve acýnasý görüyordu.

Geçen dakikalar bir ýstýrap halini almaya baþlayýnca bu noktaya geldikten sonra geri dönemeyeceðini hissetti. Eðer eve dönseydi bütün ömrü boyunca bu korkaklýðýný hatýrlayacak, kendini yerecekti. Sadece kapýyý çalýp kadýnýn yüzünü bir kez daha görmeye karar verdi, kadýn ilgisiz bir tavýrda davranýrsa, bir bahane bulpup uzaklaþacaktý, böylece hiç olmazsa þansýný denediðini düþünerek kendini avutabilirdi.

Ýzlediði bir filmdeki toplum içinde yýllarca sýradan bir yaþam sürdürerek gizlenmiþ bir ajanýn kendisine gönderilen bir emirle bir ölüm makinesine dönüþmesi gibi, Robert’da bir kýþkýrtmayla tanýmadýðý bir kadýný evine kadar takip edip, kapýsýna dayanmýþtý. Üstelik daha önce hiç yaþamadýðý bu duygulara nedense yabancý deðildi, sanki genlerinde bir yerlere böylesi bir durumda nasýl davranmasý her türlü ayrýntýsýyla kazýnmýþ, o da kendisine zorunlu kýlýnan rolü oynamaya baþlamýþtý. Bu bilgi daha önce hiç meydana çýkma fýrsatý bulmamýþ olsa da güncelliðinden hiçbir þey yitirmeden bu günü beklemiþti.

“Atýn ölümü arpadan olsun” diyerek cesaretini topladý ve kapýya yürüdü. Kapýyý çaldýktan sonra geçen süre geçmek bilmedi. Her saniye saatler gibi geldi ona. Victoria kapýyý açtýðýnda üzerinde hala ayný palto, yüzünde ayný tarifi imkansýz gülümseme vardý. Robert’ýn yüzünden binlerce soru okunabilirdi belki, fakat kadýn ona gerçekten bakmýyordu bile. Süper marketteki yavaþ hareketleriyle üzerindeki paltonun düðmelerini çözdü, yavaþça çýkardý. Hiçbir þey söylemeden yere serdi, üzerine önce oturdu, sonra göðüs kafesini iyice ileri itecek bir þekilde dirseklerine yere yaslayarak sýrt üstü uzandý. Hareketlerini inanýlmaz bir yavaþlýk ve rahatlýk içinde yapýyordu. Uzun bacaklarýný kalýn baldýrlarýnýn iyice belirgin hale geleceði þekilde hafifçe kendine çekip araladýktan sonra dudaklarýný yaladý ve ilk kez konuþtu: “Üstündekileri çýkar, buraya gel ve bana hizmet et!” Sesinde tipik yayvan bir Teksas aksaný vardý. Söyledikleri bir komedi filminin repliði olabilirdi, öylesine saçmaydý. Robert sesin beklemediði ölçüde kalýn ve buyurgan oluþuna kendini kaptýrmýþtý, söylenenleri duymuyordu. Aptal bir düþünce- nereden gelmiþse aklýna- bir arkadaþýnýn tanýdýðý bütün kalýn baldýrlý kadýnlarýn iyi seviþtiði cümlesi aklýna takýlmýþtý ve kulaklarý uðulduyordu. Sokak kapýsý hala açýktý. Dýþarýda yaðmur tüm þiddetiyle devam ediyordu.

Ýçeriye doðru bir adým attý ve kapýyý kapadý.



Üstündekileri çýkarttý. Ellerinin titreyiþini belli etmek istemiyordu. Lanet ayakkabýlarý ve pantolonu çýkmak istemiyorlardý o gün.
Yeniden çýplak: Yerde yatan ve gözlerini bir an üzerinden ayýrmayan kadýnýn önünde Robert kendini yýllar sonra ilk kez –ilk gençlik yýllarýndan bu yana ilk kez çýplak hissetti. Aklýndan ön seviþmeye giriþmesinin gerektiði geçti bir an, ama içinden “s…tir et ön seviþmeyi” dedi, sadece içine girmek istiyordu, bir an önce. Ýlk anda beklemediði kadar dar ve kuru olmasýyla sersemleþti kadýnýn. Ve vücudu inceydi, tahmininden de ince. Kadýnýn belini eliyle kavradýðýnda neredeyse sýrtýnda kendi kamýþýný hissedeceðini düþündü. Ýlk baþta ilerleyemiyordu fazla, vajinasýnýn sonu, rahmin bitiþ noktasý her gidiþ geliþinde sanki bir küçük misket gibi geçiyordu önüne.

Seviþmeye baþladýklarýnda Robert kendini vahþi bir hayvanla boðuþuyormuþ gibi hissetti. Victoria'nýn çýkardýðý sesler zevkten çok acý ve öfke sesleriydi, bir yandan seviþmekten fazlasýyla zevk alýrken, diðer taraftan sanki onunla –veya herhangi bir erkekle- seviþiyor olmaktan nefret ediyordu. Bacaklarýný havaya kaldýrýp elleriyle tutuyor, kimi zaman ellerini Robert'ýn beline koyarak nasýl hareket etmesini istediðini belli ediyordu. Bir süre sonra Robert için aldýðý zevkin temeli kendi tensel hisleri olmaktan çýktý ve her gidip geliþiyle inleyen kadýnýn vücudunun kývranýþýný hissetmek, çýkardýðý sesleri duymak halini aldý. Daha sert bir vuruþ ve eþlik eden bir inilti. Bir daha, bir daha...

Robert hýzlanan iniltilere uyarak gittikçe gidiþ geliþlerinin hýzýný arttýrdý. Sonunda, bir süredir gittikçe kadýnýn gýrtlaðýnýn daha aþaðý bir yerlerinden ve daha ilkel çýkan sesler tamamen kesildi. Kadýn bir kaç saniye nefes bile almadý. Duyulan tek ses aþaðýdan gelen ýslak seslerdi. Sonra kadýn yeni doðan bir bebeðin ilk nefesi gibi derin bir soluk aldý ve acýklý bir inilti yankýlandý salonda. Kadýnýn kýsýlan gözlerinde þaþkýn bir ifade vardý. Vajinasý adeta Robert'ýn penisini oraya sýkýþtýrmak, tutsak etmek ister gibi kasýlmaya baþladý.

Robert durmak istemiyordu. Ýlerlediði yol giriþteki sertliðinden bir þey kaybetmedi, yukarý ucu ise geniþledi ve kamýþý daha öne doðru yönlenerek yol almaya baþladý. Kadýnýn bütün vücudu titremeye baþlamýþ, sözleriyle deðilse de çýkardýðý seslerle daha fazla dayanamayacaðýný, durmasý için bütün vücudunun yalvardýðýný belli ediyordu. Robert devam etti. Bir süre sonra kadýnýn bütün vücudu titremeye baþladý. Sonunda bir eliyle yüzünü örterken, diðer eliyle kendisini açýk bir þekilde itmeye baþlamasýyla (artýk anlamsýz boðuk seslerle de olsa durmasý için yalvarýyordu), boþalmaya karar verdi.


Seviþmelerinin bitmesinden çok kýsa bir süre sonra Victoria hiçbir þey olmamýþ gibi ayaða kalktý, -tekrar buyurgan tavrýný takýnmýþtý- giyinmesini ve cep telefonu numarasýný çalýþma masasýnýn üzerindeki kaðýtlardan birine yazdýktan sonra gitmesini söyledi. Robert sýrt üstü halýnýn üstüne uzanmýþtý ve halýnýn sert tüyleri çýplak cildine batýyordu. Victoria üzerine nereden aldýðýný Robert’in göremediði bir tiþört geçirdi, yerde duran paltoyu kaldýrdý. Robert’ýn bir þey söylemesine fýrsat vermeden evin üst katýnýn yolunu tuttu.

Robert arkasýndan seslenerek bir daha görüþüp, görüþmeyeceklerini sordu. Victoria’nýn sesi alaycýydý: “Aptal, seni aramayý düþünmesem telefonunu býrakmaný istemezdim. Evimin çevresinde dolanmayacaksýn, benden haber gelmedikçe bana ulaþmaya çalýþmayacaksýn, benim hakkýmda daha fazla bir þey bilmeye uðraþmayacaksýn ve burada olanlar sadece ikimizin arasýnda kalacak, anlaþýldý mý?” Robert bir çocuk gibi kafasýyla onayladý. “O halde, þimdi git.” Kýsa bir süre sonra yukarýdan duþ aldýðýný belli eden su sesleri gelmeye baþladýðýnda Robert hala þaþkýndý, masanýn üzerindeki saati görmesiyle evine geciktiðini hatýrladý. Kendisinden istendiði gibi cep telefonu numarasýný bir kaðýda özenle yazdý. Aynada saçlarýný düzelttikten ve gotik tarzda düzenlenmiþ eve, duvardaki karanlýk resimlere kýsa bir süre bakýndýktan sonra kapýyý çekip, çýktý. Yaðmur yaðmaya devam ettiði halde sokak ona daha aydýnlýk göründü. Geç kaldýðý halde hemen eve dönmek istemiyordu, otobana çýktý. Yolda neþeyle radyodaki Country parçalarýna eþlik ediyordu.

Eve döndüðünde suratýnda engel olamadýðý aptal bir sýrýtýþla gecikmesinin nedenleri olarak aptal yalanlar söylemesi gerekmiþti. Ýyi ki Victoria alýþveriþi bitirmesine fýrsat tanýmýþtý, kapýda elinde torbalarla görünmek ona masum bir görünüm katmýþtý.

Victoria ile dört ay içinde toplam sekiz kere görüþmüþlerdi. Robert bu sekiz buluþmanýn sekizini de her ayrýntýsýyla hatýrlýyordu. Victoria’ya söz verdiði þekilde aralarýndaki iliþkiyi uzunca bir süre hiç kimseye anlatmadý, sonra bir gün bir arkadaþýna birkaç cümle çýtlattý bu gizemli kadýn hakkýnda. Arkadaþýnýn hikayeyi merakla dinledikten sonra ona aptalca gelen bir çok soru sormaya baþlamasý üzerine piþman oldu anlattýklarýna. Yeryüzünde kendilerinden baþka kimsenin beraber olduklarýný bilmemesinin iliþkilerini daha gerçek üstü bir duruma taþýdýðýna inanmaya baþladý. Bir sonraki karþýlaþmalarýnda arkadaþý yayvan bir gülümsemeyle gizemli kadýný sormasý üzerine, kadýný görmeyi kestiðini söyledi.

Ýlk karþýlaþmalarýndan sonra hiç gün ýþýðýnda buluþmadýlar. Victoria genellikle gelmesini istediði günden bir gün önce Robert'ý iþ saatlerinde cep telefonundan arýyordu. Ona gelmesini istediði günü ve saati bildiriyor ve yapmasýný istediði bir kaç kýsa ve net direktif veriyordu. Robert için yaþadýklarýný özetlemek için cinsellik güçsüz bir kelime sayýlýrdý. Paylaþtýklarý cinsellik sert ve tensel olmasýna karþýn fiziksel bir þiddet içermiyordu, cinsel heyecanýn körüklenmesi için bir birlerine bakmalarý ve konuþmalarý yetiyordu. Buna raðmen iliþkilerinde sado-mazoþist bir temel mevcuttu: Victoria bir birlerine isimleri dýþýnda hiçbir kiþisel bilgi vermelerine izin vermiyor, sert ve sevgiden yoksun bir tavýrla hareket ediyordu. Kimi zaman ona susmasýný emrediyor, buluþmalarý ve yapacaklarý hakkýnda bütün kararlarý tek baþýna veriyor, Robert'a da istenilenleri yapmak düþüyordu. Kendinden istenenleri yerine getirmekte en ufak bir tereddüt gösterirse Victoria bir daha görüþmemekten bahsediyordu, bir süre sonra bu tehdidin imasý bile Robert’ý yola getirmeye yeterli olur hale geldi. Ýyi eðitilmiþ bir köpek gibi, Robert bu köleliðin sürmesi için her þeyi yapmaya hazýrdý.

Ýlk iki ay içinde Robert Victoria’nýn evinden her ayrýlýþýnda neden bu tür bir iliþki içinde olduðunu kendine soruyor, her seferinde onu bir daha görmemeye karar veriyordu. Fakat bir kaç gün içinde kendini onu tekrar düþünürken buluyor, tekrar aramasýný iple çekmeye baþlýyordu.

Buluþtuklarýnda konuþmalarýnýn içeriði sýradandý, fakat tahrik edici olan içerik deðil, konuþmanýn sürekli altýnda yatan anlamdý. Victoria’nýn buyurgan tavrý, sert ve duygusallýktan yoksun davranýþlarý baþlangýçta Robert'ý çok rahatsýz ediyordu. Ama ona inanýlmaz bir tatmini verebilecek olmasý onu bu haliyle kabul etmesine, hatta bu halinden daha çok tahrik olmasýna yol açtý zamanla. Ýkinci buluþmalarýnda aralarýnda þöyle bir konuþma geçti;
Robert “Seni özledim”
Victoria “Benimle ilgili en çok neyi özledin?”
Robert (bir an sessizlikten sonra) “Seviþirken ki halini”
Victoria “Seni en çok etkileyen neydi? Kafanda tekrar yaþadýðýn, yaþatmak istediðin bir an oldu mu?”
Robert “Yüzünün hali...Bakýþlarýn… Kalçalarýn vücuduma yapýþmýþ gibiydi. Kendimi çok güçlü hissettim üstündeyken. Sonra bir de vajinanýn kasýlmalarý. Nasýl söyleyeceðimi bilmiyorum ama sanki penisimi benden koparýp almak istediðini düþündüm...”
Victoria (mýrýldanýr gibi bir ses tonuyla) “Belki de haklýsýn, belki de gerçekten bunu istiyordu”
Robert “Anlamadým, biraz yüksek sesle...”
Victoria (sözünü keserek), “Sus. Elbette anlamayacaksýn. Bir kadýnýn ne düþündüðünü, ne hissettiðini anlaman hiçbir zaman mümkün deðil. Beni görmeye devam etmek istiyor musun?”
Robert “Evet”
Victoria “O zaman kafaný kullanmayý býrak ve her þeyden önce itaat etmeyi öðren.(yine sakin ve tahrik edici bir tonla) Benim istediðim her þeyi yapacaksýn burada, karþýlýðýnda bende sana istediðini vereceðim. Merak etme, senden çok fazla bir þey istemeyeceðim. Sadece ruhunu...Þimdi üstündekileri çýkar...”

Seviþmeye baþlamalarýyla konumlarý tamamen deðiþiyordu. Robert gerçek Victoria’yý o anlarda bulduðuna düþünüyordu. Victoria’nýn buyurgan tavýrlarýnýn kendine zarar verilmesini önlemek için öðrendiði bir davranýþ biçimi, bir maske olduðuna inanýyordu. Seviþirlerken, yani varoluþunun o en gizemli anýnda, sadece Robert için o maskeyi çýkardýðýna, yapmacýksýz, arzu eden, seven, gerçek bir insan haline geldiðine inanýyordu. Ýþte bu yüzden seviþmelerinin bitmesini hiç istemiyor, kollarýndaki o titreyen, anlaþýlmaz sesler çýkaran, yüzündeki sert hatlarý kaybeden o kadýný kaybetmek istemiyordu. Victoria’yý bu þekilde toplumdan, yalanlardan hatta kendisinden bile çaldýðýný ve kendi yaþamýna gerçekten kattýðýný hissediyordu. Gerçek þu ki, Robert’ýn seviþtiði kadýn Victoria’dan baþka bir kadýndý. Robert o kadýna aþkla baðlanmýþtý. O kadýnýn ortaya çýkmasýndan þiddetle rahatsýz olan Victoria ile aralarýnda onu ele geçirebilmek için kuvvetli bir rekabet, hatta bir savaþ baþlamýþtý.


10 21 P.M. Dýþ. Sokak


Robert uzaktan Victoria’nýn evini gördüðünde hala zihni düþüncelerle doluydu. Sabah Victoria’nýn sesini duyduðunda pantolonunda oluþan kabarýklýðýn fark edilmediðinden emin olmak için çevresine bakýnmak zorunda kalmýþtý. Victoria’nýn sesinde her zamankinden farklý bir ton vardý, her zamanki gibi tahrik edici, fakat daha gizemli ve daha sertti. Söyledikleri de þaþýrtýcýydý: “Saat 10 gibi gel. Doðrudan arka bahçeye gel, orada bekliyor olacaðým seni. Bu gece için büyük planlarým var. Daha önceki gecelerden farklý olarak ilk kez sana kendimi tanýtacaðým. Ve bu gece uzun zamandýr üzerinde düþündüðüm bir denemeyi gerçekleþtireceðiz. Hayatýnýn en heyecanlý gecesini yaþayacaksýn.”

10 22 P.M. Dýþ. Bayan M. P.’in evinin bahçesi


Robert arka bahçeye girdiðinde orada kendisini üzerinde bir gecelikle bekleyen Victoria'yý gördü. Yere meditasyon yaparmýþ gibi oturmuþ hareketsiz duruyordu. Yanýna ancak iyice yaklaþtýðýnda Robert'ý fark ederek yanýna oturmasýný iþaret etti. Gecenin sessizliðinde bir süre konuþmadan bekledi. Sonra yavaþ ve daha önce hiç duymadýðý kadar sakin bir ses tonu ile konuþmaya baþladý:
-Geciktin, Bob, seni yarým saattir burada bekliyorum. Bir an gelmeyeceðinden korktum desem yalan olmaz, ama neyse, þimdi bunu boþ verelim... Bak, aklýmdan ne geçiyordu biraz önce...Þu karþýnda gördüðün ceviz aðacýn üstünde her gün bir sincap görüyorum. Her gün ayný sincap hiçbir tasasý olmadan yiyecek arýyor, ortalýkta koþuþturuyor. Elma veya muz yediðimde yanýma geliyor ve ona bir parça vermemi bekliyor. Asla yiyecekleri elimden yemiyor ama, yere koymamý bekliyor mutlaka... Her gün, istisnasýz her gün ayný þey. Ne bir geçmiþi var, ne geleceði, ne de bir kaygýsý. Çocukluðumda evimizin bahçesinde gördüðüm sincaplardan hiçbir farký yok. Babamla yürüyüþe çýktýðýmýz bir gün peþimizden gelen o þirin sincaptan da hiçbir farký yok. Sincaplar ve bütün diðer hayvanlar yaþamý doðru yaþamanýn sýrrýný çözmüþler, çünkü tanrýnýn kendilerine emrettiði þeylerden baþka hiçbir þey yapmýyorlar.

Robert ilk defa uzun ve yumuþak cümlelerle konuþan Victoria’ya þaþkýnlýkla bakýyordu. Bir þeyler olmuþtu ona, çocukluðundan bahsediyordu, beslediði bir sincaptan bahsediyordu. Gözlerine bakmaya çalýþýyordu, ama Victoria’nýn bakýþlarý yine çok uzaklardaydý. Derin bir nefes aldý ve konuþmaya devam etti:
-Ýnsanlarsa tanrýnýn yarattýðý o mükemmel cennetten atýlmalarýndan beri sürekli bir kavga içindeler. Kimin daha çok mala, lükse, sekse, sevgiye, þöhrete sahip olacaðýnýn kavgasý. Bütün kavganýn temeli kimin kime hükmedeceðine dayanýyor. Belki bütün öfkemizin sebebi bizi Tanrýnýn istediði yoldan çýkaran aþýrý isteklerimiz ve... söylememe bile gerek yok, cinsel isteðimiz. Onun buyruklarýný hiçe saydýðýmýz için yazgýmýz bu. Dediklerim sana bir þey ifade ediyor mu, Bob?

Robert itaat etmeye alýþtýðý için olumlu bir þekilde kafasýný salladý. Victoria’nýn söylediklerini bir Pazar günü vaazýndan daha dolu ve manalý bulmuyordu, ama konuyu nereye getireceðini merak ettiði için itiraz etmemeye karar vermiþti. Aklýndan o anda baþka þeyler geçiyordu. Madem cinsellik kötü bir þey, hayvanlar gibi sesler çýkararak seviþen, orgazmýn doruklarýnda dolaþan kendisi neden reddetmiyordu cinselliði? Boþ dinsel lakýrdýlar. Ama Victoria ile felsefi bir tartýþmaya girmek daha da anlamsýz geliyordu ona. Ýlk defa onunla konuþuyordu ve onu böylesine etkileyen bir kadýnýn hayat hakkýnda neler düþündüðünü bilmek ona ilginç geliyordu.
-Devam et Victoria, seni dinliyorum.
Victoria derin bir nefes alýp konuþmaya devam etti:
-Bugün ceviz aðacýna bakýp düþüncelere dalmýþken çok önemli bir þeyi keþfettim Bob. Dinle bak; Tanrýnýn buyruðunu dinlememeye ilk kez ne zaman baþladýðýmýzý biliyorsun, deðil mi? Þu Adem’le Havva’nýn ünlü elmayý yeme hikayeleri. Bu hikayede kasýtlý bir yanlýþlýk var, tarihi ve toplumu ilk günahý bir kadýnýn iþlettiði yönünde yanlýþ bir bilgilendirme var, iþte bunu keþfettim bugün. Düþünsene, Ýncili, Tevrat’ý, bütün kutsal kitaplarý erkekler yazdý. Bu hikayeyi ve diðerlerini kasýtlý olarak deðiþtirdiler, amaçlarý sadece kadýnlarý kendi iþlemiþ olduklarý günahlara –evet, eminim bundan ilk büyük günahý da diðerleri gibi erkekler iþlediler- tarih önünde ortak edebilmek ve bu þekilde onlarý suçlu, ikinci sýnýf bir mahluk olarak tutmak istiyorlardý. Lilith’in adýný dumuþsundur sanýrým. Ýþte onun kim olduðunu, daha doðrusu ne olduðunu buldum. Bu keþfim elbette gizli kalmamalý, kalmayacakta. Bugünden itibaren tarih yeniden yazýlmaya baþlamalý, Bob, bütün yalanlardan, çarpýtmalardan sýyrýlmýþ olarak...

“Tanrým, bu kadýna ne oldu böyle?” diye aklýndan geçiriyordu Robert o sýrada. Hiçbir zaman tamamen normal olduðunu düþünmemiþti Victoria’nýn, ama o gece her zamankinden farklý bir haldeydi. Kadýnýn anlattýklarýnýn heyecanýyla titremeye baþladýðýný fark etti. Victoria’nýn üzerindeki ince geceliði süzdü. Tarzýna hiçte uygun olmayan -seksi olmayan- bir gecelik. Cildinde hiç makyaj yoktu ve sanki yataðýndan yeni kalkmýþ gibiydi. Bu haliyle masum bir çocuðu andýrýyordu. Sýcak havaya raðmen üstünde incecik bir gecelikle titreyen bir çocuk. Ýçi derin bir þefkatle doldu o çocuða karþý. Ona yardým etmesi gerekliydi ve belki o anda yeryüzünde ona yardým elini uzatacak kendisinden baþka hiç kimse mevcut deðildi. Bir ruh doktoru bulmalýydý ona, delirmenin kýyýsýnda gibi bir hali vardý. Ama ilk iþ eve girmeleri gerekliydi, üstüne bir þeyler giymeliydi. Sonra, daha önce hiçbir zaman yapmadýðý gibi onu þefkatle kollarýna alacak ve kollarýnda uyumasýný saðlayacak, yarýnýn daha güzel olacaðýný anlatacaktý. Gece boyunca yanýnda kalacaktý, artýk Sarah’ýn ne düþüneceði mühim deðildi, sabah ilk iþ onu bir psikiyatra götürecekti.

Victoria sanki Robert'in aklýndan geçenleri anlamýþ gibi “Hadi kalk içeri gidelim, burasý gittikçe daha serin olmaya baþladý” dedi. Arka kapýya ulaþtýklarýnda Victoria kapýyý zorladý, kilitli olduðunu fark ettikten sonra hayýflanýr bir tarzda,
-Seni beklemek için dýþarý çýktýðýmda yanýma anahtarýmý almayý unutmuþum. Ýçeri girmek için þu odanýn camýný kýrmaktan baþka çaremiz yok. (Yerdeki büyükçe bir taþý iþaret ederek) Ýstersen þu taþla kýr camý. Yarýn camcýyý çaðýrýp hallettiririm.
Robert söylendiði gibi bir vuruþta camý indirdi. Elini kesmemeye dikkat ederek pencereyi yukarý kaldýrdý. Ýçeri girip kapýyý Victoria’ya açtý.


10 54 P.M. Ýç. Bayan M. P.’in evinin içi


Robert evin içinde ilerlerken evin gizemli dekorunun deðiþmiþ olduðunu, evin sýradan muhafazakar bir bayanýn içinde yaþayacaðý bir ev halini aldýðýný þaþýrarak fark etti. Duvarlardaki mat bordo boya yerini beyaza býrakmýþtý, koyu renklerin aðýr bastýðý, garip ve korkunç insan figürleri içeren resimler ortadan kalkmýþ, yerlerini anlamsýz doða resimleri almýþtý. Köþede kullanýlmadýðý üzerindeki saksýlardan belli bir koþu bandý yer alýyordu. Daha önce hiç gözüne çarpmamýþtý bu koþu bandý, nasýl da birden ortaya çýkýp, uzun bir süredir kullanýlmayan bir havaya bürünmüþtü? Köþede insanýn gözlerini rahatsýz eden bir lamba ve hepsinden öte tam bir felaket görüntüsünde odanýn ortasýnda büyük bir televizyon. O inanýlmaz güzellikteki çýplak insan figürleri, evin her köþesini gizemli bir ýþýkla aydýnlatan mumlar, evi güzel yapan her þey ortadan kalkmýþtý.

Robert'ýn suratýndaki ifadeden aklýndaki düþünceleri okuyan Maria, “Hayatýmda esaslý deðiþiklikler yapmaya karar verdim” dedi. “Artýk yepyeni bir insan olacaðým, nasýl yeni evimin dekorunu beðendin mi?” Robert, aklýndan tam tersi geçtiði halde baþýný onaylar þekilde salladý.
Victoria’nýn yüzünde anlamsýz bir gülümseme belirdi. Merdivenlere yöneldi ve eliyle Robert'e kendisini takip etmesini iþaret etti.


10 55 P.M. Ýç. Bayan M. P.’in yatak odasý


Yatak odasýna ulaþtýklarýnda Robert Victoria’ya sarýlmak, onu kollarýna almak istedi. Ona karþý kendini açan bu þefkate muhtaç kadýný sevgisiyle mükafatlandýrýlmalýydý. Victoria Robert'ý ellerinden tutarak telaþsýz ve akýcý bir hareketle yataðýn karþýsýndaki makyaj masasýnýn küçük iskemlesine oturttu. Sonra konuþmak istediðini belli eden bir hareketle kendisi de yataðýn ucuna oturdu. Aralarýnda yaklaþýk üç metrelik bir mesafe vardý. Robert bir iþaret, bir açýklama bekler þekilde Victoria’nýn gözlerinin içine bakýyordu. Sonunda Victoria sakin bir sesle konuþmaya baþladý:
-Sana hayatýnýn en heyecanlý gecesini yaþayacaðýný söylerken þaka yapmýyordum, Bob. Yaklaþýk iki aydýr beraber oluyoruz ve benim hakkýmda neredeyse hiçbir þey bilmiyorsun, ne saçma deðil mi? Ama umurunda da deðil bu pek senin, tatmin olduðun sürece, içindeki hayvan ne benim kim olduðumla ilgileniyor, ne de karýný aldatýyor olman senin için mühim bir konu.
O anda Victoria’ya karþý çok farklý hisler içinde olan ve hiç beklemediði bir anda söylenenlerden þaþkýna dönen Robert itiraz etmek ihtiyacý hissetti:
-Victoria, sen de biliyorsun ki benim konuþmamý, sana sorular sormamamý, kendimi anlatmamý engelleyen sendin. Ben, sana ve iliþkimize...
Victoria cümlesini tamamlamasýna izin vermedi:
-Kendi yaptýklarýný bana haklý göstermeye çalýþma Bob, hem bir süre sözümü kesmezsen sana bir þeyler anlatabilmek istiyorum.
Victoria’nýn sesi yeniden eski buyurgan haline dönmüþtü. Robert, çaresiz ve ona saygý duyduðunu belli etmek isteyen bir halde sessizleþti.
-Erkeklerin ilkel bir hayvan olduklarýný düþünüyorum, Bob. Duygularýn, sevginin, karþýsýndaki insaný gerçekten tanýmanýn ve onun isteklerini anlamanýn erkeðin doðasýnda yeri yok. Ýhtiyaçlarý karþýlandýðýnda tasasýz çalýþan bir makine.
Victoria bir an duraksadý ve dudaklarýný yaladýktan sonra devam etti,
-Halbuki merak etmeni isterdim, benim kim olduðumu, kiþiliðimi, geçmiþimi, isteklerimi. Fýrsatýn vardý bunun için ama hiçbir zaman umursamadýn.
Victoria’nýn sesi bir kýz çocuðunun sesini andýrmaya baþladý birden.
-Beni tanýman için çocukluðumda neler yaþadýðýmý biraz olsun bilmen gerekli. Annem hep beni kendisinden uzak tuttu, ona yakýn olduðum bir zamaný en küçük yaþýmda bile hatýrlamýyorum, zaten beni hiç emzirmemiþ bile. Savruk, öfkeli, bir yaptýðý bir yaptýðýný tutmayan bir kadýndý. Bir emlakçý kadýn, nasýl olmasýný beklerdin? Oysa babamý çok severdim, yaþamýmým tek merkeziydi o benim. Akþamlarý iþten eve dönmesini beklerdim, bana hediyeler getirmesini. Huysuz bir çocuk sayýlabilirdim, ama babam her yaptýðýmý affederdi. Aslýnda elimde her þey vardý ama mutsuz bir çocuk oldum, nedenini ise ancak yýllar sonra bir terapi seansýnda anlayabildim. Babamýn ne kadar rezil biri olduðunu, yani annemi baþka bir kadýnla aldatýyor olduðunu öðrendiðim günde ona ne kadar kýzmýþtým, ne saçma.
Sesi birden sertleþti ve Victoria hýzlý hýzlý, sanki yüksek sesle serbest çaðrýþým yapýyormuþ gibi nefes nefese konuþmaya baþladý:
-Sonra büyüdüm. Ve hep mutsuz olmaya devam ettim. Ne zaman bir erkeðe kendimi kaptýrsam, önce kendimi ona tapar bir halde buluyordum, sonra bir sorun çýkýyordu ve onun ne kadar kýymetsiz bir insan olduðunu görüyordum. Kendini bana mükemmel bir erkek gibi tanýtan o aþaðýlýk herifler tarafýndan aldatýlmýþ, aptal yerine konulmuþ olduðumu fark edince haklý olarak öfkem kontrolsüz bir hal alýyordu. Her iliþkiden sonra daha mutsuz oluyordum, daha derin bir boþluk hissi duyuyordum içimde hep. Ýçimdeki boþluðu doldurmak için çýlgýnca þeyler yapmaya ihtiyaç duyuyordum, uyuþturucu, ufak tefek hýrsýzlýk, aþýrý alkollü bir halde diðer arabalarla yarýþmak, aklýna gelebilecek bütün aptalca þeyler, bir þeylerin bir gün sihirli bir þekilde içimdeki öfkeyi dindireceðini bekliyordum, ama o çýlgýn günlerin bana polisle baþým derde girdiðinde kýçýmý nasýl kurtaracaðýmý öðretmekten ve birkaç polis sevgili edinmekten baþka bir faydasý olmadý. O boþluk hissi hep oradaydý, hep içimde. Sayamayacaðým kadar çok sefer bu iþkenceyi bitirmeye kalkýþtým, ölmek istedim ama þu anda tekrar üzerinde düþünürsem gerçekten ölmek istedim mi onu da bilmiyorum. Zorla bir çok defa psikiyatri servislerine kapatýldým, daha sonra içerde bedava yemek, sýcak bir yatak ve içindeki bütün öfkeyi kussan bile sana iyi davranmaya zorunlu aptal doktorlar olduðunu fark edince sosyal güvenlik aylýðýmý uyuþturucuya yatýrdýktan sonra ayýn geri kalanýný psikiyatri servislerinde geçirmeye baþladým. Senelerce psikiyatrik tedavi gördüm ama hiçbir fayda görmedim.

Victoria derin bir nefes aldý ve sonra tekrar hýzlý hýzlý konuþmaya baþladý:
-Sonra Dorothy’le, psikologumla karþýlaþtým 5 yýl kadar önce. Dorothy benim hayatýmý kurtardý, onun bana sevgisi hayatýmý biraz olsun deðiþtirdi. Bana sevgisi derken sýradan bir sevgiden bahsetmiyorum, bana aþýktý düpedüz. Eðer 140 kilonun üzerinde olmasaydý belki bende ona aþýk olur, onunla seks yapmaya devam ederdim, ama onun da ne kadar kýymetsiz bir kadýn olduðunu gördüm zamanla. Ama eðer o kadar terapi saati doðrusu bir iþe yaradýysa o da, Dorothy ile beraber bizi hayatta neyin mutsuz ettiðini zamanla çözmemiz oldu. Evet, en baþta babam ve sonra siz erkekler hep sizin suçunuzdu bu olanlar. Psikoloðumun defalarca telkini sonrasýnda babamýn beni çocukken tacize uðratmýþ olduðunu keþfettim. Gerçi hala böyle bir belirgin aným yok aklýmda, ama hatýrlayamýyor olmam, bunun böyle olmadýðý manasýna gelmez. Muhtemelen bilinç altýmda bir yerlere itmiþ olmalýyým olanlarý, Dorothy bana söylüyordu, eðer mutsuzsan unuttuðun bir yerlerde bir erkeðin bir kötülüðü vardýr mutlaka. Biz kadýnlar sebepsiz yere mutsuz olmayýz, sadece sizin yaptýðýnýz kötü þeylerin sonrasýnda mutsuz oluruz. Akýllý kadýndý, Dorothy, benim için çok çaba gösterdi, hakkýný vermeliyim. Ama o da sonuçta bir psikologdu, yani bir kaçýk. Yaklaþýk bir sene evvel onu görmeyi kesip, evlenmeye karar verdiðimi söylediðimde Dorothy’nin yüzünü görmeliydin. Hem baþka kadýnlarla seviþmekte bir yere kadar, sizin o aptal iðrenç organýnýza ihtiyaç duyuyor olmak, sizin böylesine þanslý doðmuþ olmanýz hayatta en nefret ettiðim þey. Eski kocamda mükemmel bir örneði vardý o organýn, sadece onun için onunla evlendim desem yalan olmaz. Ama onunda nasýl bir felaket olduðu çýktý kýsa zamanda meydana. Neyse hak ettiðini buldu o da sonunda.

Victoria’nýn sesi birden sakinleþti. Yastýðýnýn altýna sakladýðý küçük tabancayý çýkardý ve Robert'in üzerine çevirdi.
-Neyse biz bu gecenin heyecanlý hikayesine gelelim, deðil mi? Özet olarak, babam annemi aldatýyordu ve mutsuzluðuna sebebiyet veriyordu. Benim mutsuzluðumun sebebi de hep siz erkekler oldunuz. Siz aþaðýlýk, iðrenç yaratýklarsýnýz. Buraya kadar söylediklerime bir itirazýn olmadýðýna eminim ama þimdi söyleyeceðime itiraz edeceðine eminim, kocam da itiraz etmiþti. Bedelini ödemeniz lazým Bob, ahlaksýzlýðýnýzýn, ilkelliðinizin, eþinizi aldatmanýzýn, kadýnlarý mutsuz etmenizin. Ýþte bu yüzden bu gece seni öldüreceðim ve kocamdan sonra senin örneðinde intikamýmýzý almaya devam etmiþ olacaðým.
Robert Victoria’nýn konuþtuklarýný bir anlam veremiyordu, bir oyun oynandýðýný, bunlarýn hepsinin bir fantezi olduðunu düþünmeye çalýþýyordu, fakat içini büyük bir endiþenin sarmasýna ve kalbinin deli gibi çarpmasýna engel olamýyordu. Bir þeyler söylemeye çalýþtý ama cümleleri aðzýndan çýkarken bile dediklerinin karþýsýndaki insaný sakinleþtirmekten uzak olduðunu hissediyordu.
-Benim karýmý aldatmamýn sebebi sen oldun, Victoria. O alýþveriþ merkezinde sen karþýma çýktýn ve beni ayarttýn.
-Siz erkekler, hep kendinizi böyle savunursunuz. Karþýnýzdaki kadýnýn sizi ayarttýðý, ahlaksal zayýflýk gösterdiði o kadar tipik bir erkek savunmasý ki... Ýradeniz yok mu sizin? Bunlarý söyleyerek bir hayvandan farkýn olmadýðýný kabul ettiðini fark etmiyor musun?
Robert kendini bilmez bir haldeydi, Victoria’nýn sesinde bir delinin soluðunu duyuyordu, onu sakinleþtirecek, saçma bir davranýþa girmesini önleyecek bir þeyler söylemeðe çalýþtý:
-Victoria, ne yapmak istediðini anlamýyorum. Güzel, çok çekici bir kadýnsýn. Doðal olarak senden etkilendim. Benim durumumdaki her erkek böyle davranýrdý. Bütün erkeklerin doðasýnda olan bir þey bu. Hem beni öldürmekle kendi hayatýný mahvetmekten baþka ne geçecek eline?
-Senin örneðinde bize ýstýrap çektiren bütün erkeklerin doðasýný öldüreceðim. Ortada büyük bir savaþ var, anlýyor musun? Erkekleri ýslah etmemiz lazým ve erkeklerin doðasýnýn bozukluðunu kanýtlamamýz lazým. Hem tahminin aksine hiçbir ceza görmeyeceðim bunun sonunda. Senin gibi zararsýz görünen, kendini iþine ve ailesine adamýþ gibi görünen bir erkeðin bile içinde bir sapýðýn, sadece erkek olduðu için muhtemel bir bozukluðun bulunabileceðini basýn ve toplum önünde bir kez daha kanýtlamýþ olacaðýz. Keþke ertesi sabah hakkýnda çýkacak gazete haberlerini okuma þansýn olsaydý, Bob. Kendini benim evime giren bir saldýrgan olarak bulurdun o gazetelerde. Hak ettiðini bulmuþ derdin kendin hakkýnda. Kimse sana acýmayacak, kendi evlatlarýn bile. Lanetlenmiþ bir þekilde, bir sapýk olarak verileceksin topraða, kimse sorgulamayacak benim yazdýðým hikayeyi. Kadýnlar yalan söylemez bilirsin. Tersi olsaydý, idam edilirdi bir erkek. Biz kadýnlar dünyada yavaþ yavaþ egemenliðimizi saðlamlaþtýrýyoruz. Eskiden de biz yönetirdik dünyayý gizliden gizliye, ama günümüzde hiçbir þeyi saklamamýza gerek yok artýk. Bütün kanunlar bizi sizden korumaya yönelik, biliyorsun. Her þey ters gitti ve planýmda bir terslik çýktý diyelim. Bir erkek bir kadýný öldürürse büyük ihtimalle idama mahkum olur, ama tersi durumda... Mutlaka bir takým hafifletici sebepler vardýr. Kolay deðildir bir kadýný idam etmek, hatta hapse atmak. Öylede olmalý, sizin gibi düþük zekalý hayvanlara karþý. Önüne çýkan her diþiyle seviþmek için çýrpýnan zavallý hayvanlarsýnýz siz.
-Victoria sana bir þey söylemek zorundayým, sana verdiðim bir sözü yerine getirmedim. Ýliþkimiz hakkýnda neredeyse her þeyi bir arkadaþýma anlattým. Eðer baþýma bir þey gelecek olursa, o durumu polise anlatacaktýr.
Robert son kozunu oynuyordu, aslýnda öldürülürse arkadaþýnýn gizli kaçamaðýyla öldürülmesi arasýnda bir baðlantý kuracaðýna ihtimal vermiyordu.
-Ne anlatabilirsin ki, Victoria adýnda bir kadýnla iliþkinden baþka? Nerede oturduðumu söylemiþ olabilecek deðilsin ya? Merak etme, ben bütün ayrýntýlarý düþündüm, sana gerçek adýmý verecek kadar saf olduðumu düþünüyor deðilsin umarým? Bak orada yanýnda bir poþet var, istersen aç bak içinde ne var?
Robert yataðýn kenarýnda odaya girdikleri andan beri duran poþete elini uzattý. Victoria açmasý için teþvik etti onu:
-Hadi, korkma, aç o poþeti, sana o poþetin içinde hayatýný kurtarmak için son bir þans veriyorum!
Robert poþetin içinden bir karton kutu ve onun içinden de ne olduðunu ilk anda anlayamadýðý sert bir metal parçasý çýkardý. Odanýn loþ ýþýðýnda elindeki metal parçasýnýn bir býçak olduðunu fark ederek irkildi. Victoria bir kahkaha patlattý:
-Evet, biraz önce odama bana saldýrmak amacýyla gelirken yanýnda getirdiðin býçak ve poþet üzerindeki parmak izlerini de oluþturdun! Harekete geçmeye tamamen hazýrýz þu anda. Sana çok heyecanlý olacaðýný söylemiþtim, deðil mi? Kemerini baðla ve koltuða sýkýca yapýþ. Sakýn korkma, þoförün çok deneyimli bu konuda...
Robert'in sesi korku ile titriyordu:
-Hiç kimse inanmaz anlatacaðýn bu hikayeye, polis her þeyi araþtýracaktýr ve kýsa zamanda yakayý ele verirsin.
-Göreceðiz...
Virginia'nýn silahýndan çýkan ilk kurþunun yüzünü yalayarak geçiþini duydu Robert. “Iskaladý” diye düþündü ve kadýnýn üzerine atlamak için bir hamle yaptýðýnda ikinci kurþun geldi, boðazýna sopayla vurulmuþ gibi bir darbe hissetti. Eðer þah damarýndan fýþkýran kaný görmese bu kurþunun da sýyýrýp geçtiðini düþünebilirdi, çünkü boðazýna gelen hafif çarpma hissi dýþýnda caný pek yanmamýþtý o anda. Ayný anda büyük bir güçsüzlük hissetti, yataðýn üzerine devrildi, hýzla çevresindeki her þey soluklaþtý. Bir an sonra bir ustura ile kesilmiþ gibi hissettiði boðazýndan kalbinin her atýþýnda fýþkýrarak yataðý kýzýla boyayan kanlar dýþýnda bir þey göremez oldu.

11 03 P.M. Ýç. Bayan M. P.’in yatak odasý


Robert bilincinin kesik kesik yerinde olduðu o 10 saniye içinde bir rüyanýn bulanýklýðýnda kýzlarýný düþündü. Kendisinden nefret eden kýzlarýný. Onlarýn bebek yüzlerini. Onlara aldýðý oyuncaklarý ve onlarý nasýl sevdiðini. Neden sevmemiþlerdi onu hiç, bir hatasý var mýydý gerçekten? Gazetelerde tanýmadýðý bir kadýnýn evine girip, kadýn tarafýndan öldürüldüðü haberi yayýnlandýðýnda ilk onlar inanacaktý bu palavraya. Onun içindeki sapýðý nasýl görmemiþ olduklarýna þaþýrarak lanetleyeceklerdi onu belki. Hayal aleminde gibiydi, hayatýnda belirgin bir rol oynamýþ olan herkes kalabalýk bir grup halinde belirdi gözlerinin önünde. Bir tarafta gazetelerde yayýnlanmasýyla toplum için doðruluðu tartýþýlmaz bir hal alacak olan Victoria’nýn hikayesine inanacak olanlar, diðer tarafta ne olursa olsun ona inanacaklar. Ona inanmayanlarýn oluþturduðu grup o kadar kalabalýktý ki, onlara bakarak o deðerli 10 saniyesinden tek bir saniye bile kaybedemezdi. Diðerleri, yani ona inananlar bir elin parmaklarýyla sayýlabilirdi, ama her birinin yüzünü gördüðünde içinde büyük bir mutluluk hissetti. Ona inanacak bir tek kiþinin bile olmasý, yalnýz olmadýðýný bilmesi yeterliydi. Çocukluðunda odasýna kapanýp elinde küçük oyuncak ayýsý “Bu dünyada beni sevecek, bana inanacak birileri elbette vardýr” diye düþünerek aðladýðý dakikalarý hatýrladý. “Ýþte topu topu 5 kiþi, ama bir kiþi bile bana yeter!” Yataðý çevreleyen kanlarýn arasýna bir damla sýcak gözyaþý karýþtý. Victoria –namý diðer Maria Pittaras- hikayesinin inandýrýcýlýðýný artýrmak için 911’i çevirmekle meþguldü o sýrada.

Hayatý sürekli oradan oraya fýrlatýlmakla geçmiþti, þimdi de gazeteler onu anlamsýz bir hikaye olarak çöp sepetlerine fýrlatacaktý, ne yazar? Vincent'ý ve Alison'u gördü ona inanacak beþ kiþinin arasýnda ve en çok onlarý gördüðüne sevindi. Ýnsanýn gelenekler, eðitim, kültür, basýn tarafýndan ele geçirilmemiþ özünde umut vardý. Sonra Vincent'a havlayan köpeðin o boðuk sesini duydu ve çocuðun korku dolu yüzünü gördü bir an. Þuurunun yerinde olduðu son saniyede Vincent'ýn annesi azarladýktan sonra mutfak kapýsýndaki kendi gözlerine bakan çaresiz gözlerini hatýrladý. Son olarak ve sonsuza dek o çaresiz gözleri...


Kes.



9 Aðustos 2000
7 15 A.M. Bayan M. P.'in evinin bahçesi. Dýþ.


Þerif M. Ford Taurus marka arabasýnýn küllüðünde sigarasýný söndürdükten sonra bardak tutacaðýndan kahvesini sert bir hareketle eline aldý. Bu aptal arabada küllüðü neden kahve tutacaðýnýn dibine yapmamýþlar, bir hareketle her iki iþi birden halledebilirdi oysa. Arabasýndan indi, filmlerdeki Þeriflerin yaptýðý gibi kapýlarý kilitlemeye gerek görmeden olay mahalline doðru ilerledi. Bu huyu ona bir teyp, birde yeni aldýðý bir cekete patlamýþtý iki ay önce, ama raconu bozmaya niyeti yoktu doðrusu. Ah, o piçi bir yakalasa, ona bir Þerif arabasýndan teyp çalmanýn ne demek olduðunu gösterecekti. “Tembelliði býrakýp arabaya ilk fýrsatta bir teyp almak lazým, müzik dinlemeden çok keyifsiz oluyor iþe gelmek” diye geçirdi aklýndan. Þiþman gövdesi, kendinden emin adýmlarý ve bir anlam ifade etmeyen yüzüyle, o gerçek bir eski tarz kanun adamýydý. Çevresi bantlarla çevrilmiþ olay mahallinin civarýnda þimdiden bir gazeteci ve birkaç meraklýdan oluþan küçük bir kalabalýk birikmiþti. “Bu pezevenkler benden önce nasýl buraya geliyorlar, bir bunu anlasam” diye geçirdi aklýndan. Onlarýn önünde bekleyen zenci polisi kýsa bir yüz hareketiyle selamladýktan sonra hýzlý hareketlerle evin açýk kapýsýndan içeriye girdi.

7.17 A.M. Bayan M. P.'ýn evi. Ýç.

Alt katta olay mahallinin üst kat olduðunu üzülerek öðrendi Þerif. Þiþman vücudunu güçlükle üst kata kadar taþýdý. Kalabalýðýn toplanmýþ olduðu odaya Þerifin girmesiyle içerde bir biriyle þakalaþan ve sohbet eden grup sessizleþti ve herkes iþiyle ilgilenirmiþ gibi görünmeye baþladý. Fotoðrafçý yeniden anlamsýz fotoðraflarýný çekmeye baþladý, miyop bir memur sözde kanýt olabilecek þeyleri toplarmýþ gibi yaparken, Ýngilizce elmanýn nasýl yazýldýðýný hep unutan bir diðeri kendisi dahil hiç kimsenin sonradan ne manaya geldiðini çözemeyeceði notlarýný almaya tekrar baþladý. Sýký çalýþýyor gibi görünüyorlardý ve önemli olan nasýl göründükleriydi, ne yaptýklarý deðil.

Þerif M. odanýn ortasýnda þöyle bir tur döndü. Aslýnda bunu yaparken amacý ortalýðý kolaçan etmekten çok, birilerinin yanýna gelmesini beklemekti, o çaylaklarýn ayaðýna gidecek deðildi ya. Polis memuresi Jane ve genç stajyer polis Mark Þerife doðru ilerlediler. “Günaydýn, nasýlsýnýz” gibi kelimeler Þeriflik el kitabýnda yasaklanmýþ olduðu için Þerif M. doðrudan konuya girdi:
-Hikaye ne?
Yanýna verilen ve aptal sorular soran stajyerden hiç haz etmeyen Jane iþin nasýl yapýldýðýný, bir profesyonelin nasýl çalýþtýðýný göstermek istercesine olayý anlatmaya giriþti. Motora takýlmýþ monoton bir ses tonuyla konuþuyordu. Hiçbir ayrýntýyý kaçýrmadan ve notlar aldýðý kaðýda bakmadan olayýn özetini verirken güçlü hafýzasý ve sorulan sorulara düþünme süresi kullanmadan cevap veriþiyle genç stajyerin üzerinde güçlü bir etki býraktýðýna emindi.
-Gece 3 sýralarýnda Robert Metz, -46, beyaz, evli, iþi henüz bilinmiyor, sabýka kaydý yok- isimli saldýrgan boþ bir odanýn camýný kýrarak eve girmiþ. Elinde þu býçakla ve kafasýnda þu torba ile þu anda içinde bulunduðumuz yatak odasýna gelmiþ.

Jane bunlarý söylerken elindeki þeffaf torbada bulunan býçaðý ve naylon torbayý Þerife uzattý, sonra kafasýyla köþedeki kanepede derin bir þok geçirmiþ bir pozda oturan Virginia'yý iþaret ederek sözlerine devam etti:
-Bu sýrada yatak odasýnda uyumakta olan Bayan Maria Pittaras'ýn -33, beyaz, dul, spor öðretmeni- üzerine tecavüz etmek amacýyla çullanmýþ. Bayan Maria Pittaras hýzlý bir hareketle komodininde bulunan .38 kalibre silahý kavrayarak iki el ateþ etmiþ. Birinci kurþun duvarda fakat ikinci kurþun adi herifin gýrtlaðýný parçalamýþ. Kadýn buraya üç ay kadar önce taþýnmýþ, kocasýný vahþi bir cinayet sonucunda kaybetmiþ. Zavallýcýk þu anda çok korkmuþ durumda ve “hep böyle felaketler beni bulmak zorunda mý?” diye sayýklýyor. Þu anda konuþmasanýz daha uygun olur. Silah yasal...
Þerif M. gözleriyle bitirmiþ olduðu kahveyi býrakacak bir yer arýyordu bu sýrada. Uzun süre sessiz kaldýðýný fark ederek bir soru sormasýnýn gerekliliðini düþündü:
-Bu herif, 6 yýl önce bulamadýðýmýz Koþu Parký tecavüzünün suçlusu da olabilir, deðil mi, olaylar ne kadar bir birine benziyor fark ettiniz mi? Gerçi o adam parkta elinde bir tabanca ile kadýna tecavüz etmiþti ama motif ayný.
Polis memuresi Jane hýzlý bir þekilde cevapladý:
-Negatif. Adam Boston’dan Florida’ya 4 yýl kadar önce taþýnmýþ. Evli, psikiyatrik hikayesi var, bir kaç blok ötede oturuyor. Karýsýyla konuþup dengesiz davranýþlarý olup olmadýðýný bugün araþtýrmamý ister misiniz veya yapýlmasýný önerdiðiniz baþka bir þey var mý?

Þerif M.'in caný 6 yýl önceki tecavüz hikayesini üzerine yýkacaðý bir ölüyü elinden kaçýrdýðýna sýkýlmýþtý. Ona göre ölüler, deliler, zenciler, fakirler ve yabancýlar ideal zanlýlardý, çünkü üzerlerine atýlan suçtan sýyrýlamazlardý. Daha önemlisi yaptýklarý hatalarý ortaya çýkaracak yetenekli bir avukatla uðraþmalarý gerekmezdi. Ne olurdu adam bu eyalette olsaydý? Hem belki kýsa bir gezi için gelmiþ, suçu iþlemiþ sonra evine geri dönmüþ olabilirdi?! Neyse, kendisine sorulan soruya cevap vermeliydi. Bir an düþünür gibi yaptý. Bu en sevdiði pozdu, fakat son 35 sene içinde- belki daha öncesinde bile- düþünme eylemini gerçekleþtirmemiþ olduðu için bu pozda oldukça formdan düþmüþ ve inandýrýcýlýðýný yitirmiþti. Sonra,
-Hayýr baþka bir iþleme gerek yok dedi. Olay kendi kendine kapanmýþ gibi görünüyor. Ava giden avlanýr, herif hak ettiðini bulmuþ. Bu olay için deðerli vaktinizi çok fazla harcamanýza deðmez. Ben Kevin'e söylerim, yarýn basýna kýsa bir açýklama geçer. Gazeteciler bayýlacaklar bu habere.

O vakte kadar konuþmamýþ olan stajyer polis Mark bir kaç puan toplamasý gerektiðini düþünerek:
-Efendim, kadýnýn verdiði ayrýntýlarda bir kaç tutarsýzlýk var dikkatinize sunmak istiyorum. Birincisi Bayan Pittaras saldýrganýn üzerine çýkmýþ olduðunu ve bu þekilde ateþ ettiðini söyledi. Ama cesedin boðazýnda kurþunun giriþ ve çýkýþ deliklerine baktýðýmýzda mesafenin en az 1.5- 2 metre olmasý lazým gibi bir izlenim uyandýrýyor bende. Yapýlacak bir otopsi ile uzmanlarýn görüþümü teyit edeceðini zannediyorum. Birde Bayan Pittaras’ýn saldýrganýn kafasýna geçirmiþ olduðu söylediði naylon torbada bir delik, bir ize rastlamadým. Gerçi torba saldýrganýn boðazýna kadar inmemiþ olabilir, fakat bu durumda bile bir iz, en azýndan kan izi saptamamýz gerekliydi. Ýþin ilginç tarafý çarþafta hiç barut izine rastlamadým, izler sadece yatak örtüsü üzerindeydi.
Þerif M. genci dinlemediðini belli eder bir þekilde camdan dýþarýya bakýyordu. Polis memuresi Jane bu boþ ayrýntýlarla vakitlerini harcayan stajyere nefret dolu bir bakýþ fýrlatarak sordu:
-E, ne önemi var bunun?
-Ýnsanlar yatak örtüsünün altýnda, çarþafýn üzerinde uyur genellikle. Yatakta uyurken adamýn omuzlarýna dizleriyle basmasýyla uyandýðýný söyleyen birisinin bu þekilde ateþ etmiþ olmasý da oldukça þaþýrtýcý. Birde þu var: Saldýrgan 210 pound (95 kg) aðýrlýkta. Bu aðýrlýkta bir kiþi üstündeyken ve yatak örtülerinin altýndayken bir kadýnýn dönüp komodininden silahý çekmesi de hiç gerçekçi bir durum gibi gözükmüyor bana.
Jane suratýyla bir hoþnutsuzluk ifadesi yaptý.
- Kadýnlarýn gücü yetmez deðil mi? Ama bu kadýnýn yetti.
- Sorun kadýnlarýn gücünün yetip yetmediðinde deðil. Ben bir erkek olarak omuzlarýma 210 poundluk birisi basarken yatakta dönüp silahý çekebileceðimi düþünemiyorum.

Þerif M. genç stajyere yüzüne sevdiði babacan ifadelerinden birini takýnarak baktý. Bu ifadeyi yüzüne vermekte düþünürmüþ gibi görünme ifadesinden daha baþarýlýydý. Baþarýlý olduðu bir diðer konu da isimleri aklýnda tutmaktý, genç stajyerle yalnýz baþýna konuþabilmek için odanýn bir köþesine doðru ilerlerken bu yeteneðini belli etmek ister gibi konuþmasýna gence ismiyle hitap ederek baþlamaya karar verdi. Aðdalý bir güneyli aksaný vardý sesinde, kovboy filmlerindeki þerifler gibi.
-Sen stajyer Mike'týn deðil mi evladým?
Mark çabuk bir tavýrla düzeltti:
-Mark efendim.
Þerif zeki bir manevrayla durumu toparladý:
-Ýþte tam da söylemek istediðim gibi bir durum. Hayatta ayrýntýlar o kadar önemli deðildir, çoðu zaman. Benim için senin isminin Mike veya Mark olmasý önemli deðil, fakat iþini büyük bir ihtirasla, aþkla, itikatla yapýyor olduðunu görmek önemli. Bunu yaptýðýný görüyorum ve bunu takdir ediyorum. Þunu zamanla öðreneceksin ki, gerçek hayatta bazen silahlar barut izi býrakmazlar, kafada ki torbalar delinmezler, DNA izleri uyumlu çýkmaz, hiç beklemediðin þeyler olur evladým. Geçenlerde gazetede ne okudum bak. Bu yeni moda DNA tetkikiyle sonradan yapýlan araþtýrmalarda son 20 yýl içinde idam ettiðimiz binlerce kiþiden sadece üçte birinin DNA tetkiklerinin ortamda bulunan DNA izleri ile uyumlu olduðu ortaya çýkmýþ. O araþtýrmanýn sonucuna bakarsak idam edilen binlerce kiþi cinayet saatinde kuzey kutbunda da olabilirdi. Þimdi bu idam edilenlerin suçsuz olduðunu mu söyleyeceðiz bu ayrýntýya bakarak? Elbette hayýr, biz birisi için suçlu demeden önce bütün tecrübemizi, bilgimizi yýðarýz o olayýn üstüne. Önce kendimiz inanýrýz adamýn suçlu olduðuna. Ve bu meslekte yýllarýmýz ilerledikçe gerçek suçlularý bakýþlarýndan, hatta kokularýndan tanýmaya baþlarýz. Bak, sana baþka bir örnek; yakýn bir arkadaþýmýn baþýndan geçti bir süre önce. Ben Dallas’ta doðup, büyüdüm, bütün çocukluk arkadaþlarým oradadýr hala. Bu arkadaþlardan birisi -ismi lazým deðil- bir kasabanýn þerifliðini yapýyor 25 yýldýr. Müthiþ bir adamdýr, Pazarlarý ailelerimiz bizi kiliseye götürdüðünde, o çocuk yaþýnda bütün ilahileri ezbere söylerdi. Neyse, bu arkadaþýmýn þeriflik yaptýðý kasabada 18 yýl kadar önce bir tecavüz olayý vuku bulmuþ. Suçluyu kodesi boylamýþ, ama þimdi bu adamýn DNA’sý kadýndan alýnan örnekle uyumsuz çýkmýþ. Dediðim gibi, kasabanýn þerifi benim yakýn arkadaþým, tecrübeli kanun adamýdýr, kül yutmaz. Bu durumda ne yapmalýydý sence? Özür dileyip, adamýn serbest býrakýlmasýný mý istemeliydi?

Mark cevabýn farklý olacaðýný kestiriyordu ama kendisinden beklenen cevabý uygun bir ifadeyle vermekten mantýklý bir davranýþ gelmedi aklýna:
-Öyle yapmasý gerekli gibi görünüyor efendim.
Þerif M. suratýna en anlamlý olduðunu düþündüðü bir ifadeyi takýnarak sözlerine devam etti:
- Hayýr, hayýr, öyle yapmasý kendi tecrübesini, bilgisini reddetmesi olurdu. O adamý hapse týkmakta ki engin tecrübesine güvenerek ne yaptý biliyor musun? Adamýn baþka bir eyalette bulunan kardeþini tutuklattý, muhtemelen tecavüzü o yapmýþtý ve kadýn benzerliklerinden dolayý yanlýþ ifade vermiþti.
-Ve yapýlan incelemede adamýn kardeþinin DNA’sý suçu iþlemiþ olduðunu gösterdi, deðil mi efendim?
Mark etkilenmiþ görünmeye çalýþýyordu. Þerif M. bir an duraksadý:
-Hayýr, o adamýn DNA’sý da uyumlu deðildi bildiðim kadarýyla, ama Mike sen hala yanlýþ yoldasýn, yine ayrýntýya takýlarak basit gerçeði görmüyorsun evladým. Kadýn kendisine bu adamýn tecavüz ettiðini söylemiþti ve eðer o deðilse baþka kim olabilir? Elbette kardeþi. Hapiste 18 yýl geçiren serserinin de dýþarýda rahat durmayacaðýný biliyordu. Bu sýrada aklýna adamýn 18 yýl boyunca adaleti yanýltmak suçunu iþlemiþ olduðunu geldi. Onun hakkýnda da adaleti yanýltmak suçlamasýyla yeni bir dava açtý. Adam en baþýndan beri suçsuz olduðunu söylüyordu, ama kardeþinin suçlu olduðunu bildirmemiþti. Þerif bu þekilde toplum için en doðru olaný yaptý.
Þerif M. sesine en ciddi ifadesini vererek devam etti:
-Hayat okuldaki gibi deðildir, o yüzden staj yapýyorsunuz. Okulda öðrendiðin her þeyi unut demiyorum sana elbette, fakat çoðu þeyi unut. Gerçek hayatta önemli olan kimin yanýnda olduðuna karar vermektir , arkasýndan her þey çözülür. Senin herhalde annen, bir kýz kardeþin veya bir kýz arkadaþýn vardýr, deðil mi evladým? Ýnsanýn babasýz doðmasý iki- üç bin yýlda bir çok özel durumlarda görülebilir, ama annesiz doðan birisine henüz hiç rastlamadýk, deðil mi evladým?
Mark espriyi anladýðýný göstermek ister bir þekilde hemen gülümsedi ve kafasýný onaylar bir þekilde salladý. Þerifin söylediklerini deðil, söyleyiþ þeklini, sesinin tonunu, duruþunu etkileyici buluyordu. Kýsa bir sessizlikten sonra Þerif M. devam etti:
-Öyleyse, bir an annenin, kýz kardeþinin veya kýz arkadaþýnýn odasýna bu sapýðýn girdiðini aklýna getir ve o durumda sen nasýl hissederdin onu düþün. Veya aklýna onlarýn baþýna böyle bir þey gelmesi durumunda, namahrem yatak odalarýný didik didik araþtýran ve yüzlerce anlamsýz soru soran polislere karþý neler hissederdin, bunu düþün. Zaten merak etme basýna yaptýðýmýz açýklamalar hiçbir zaman yalanlanmadýðýna göre, tarih bizi haklý çýkarýyor, deðil mi? Þüphesiz tarih bizim dediðimiz ve basýnýn yazdýðý gibi þekillenir Mike.
Mark'ýn zaten daha fazla bir þey söylemeye niyeti yoktu. O titiz bir stajyer görüntüsü vermekte baþarýlý olmuþ, puanýný kapmýþtý.
Þerif M. önemli ve meþgul her þahsýn yapacaðý gibi hýzlý ve sert adýmlarla uzaklaþýrken genç stajyerin arkasýndan “Bu adam büyük. Yalnýz iþini yapmakla kalmýyor, iþin felsefesini de yazýyor.” diye düþündüðünden emindi.

Bir süredir ikilinin yanýndan ayrýlmýþ olan Jane, Þerifi kapýdan çýkmadan son bir ayrýntýyla rahatsýz etti.
-Cesedi otopsiye göndermemize gerek var mý efendim?
-Elbette yok. Olay açýk seçik ortada deðil mi? Neden adamlarýn boþ yere vakitlerini çalalým?
-Ben de laf olsun diye sormuþtum zaten efendim. Jane kahvaltýlýk olarak yanýnda getirdiði ve henüz yemeye fýrsat bulamadýðý donotlarý ve kahveyi býraktýðý masaya yönlenirken, Þerif M. arabasýnýn yolunu tutmuþtu bile. Kafasýnda basýna yapýlacak açýklama þekilleniyordu þimdiden. Ýþini büyük bir titizlikle yapmak ve gerçekleri ortaya çýkarmak. Bir bakýma gündelik tarihi yazmak deðil miydi bu? Gazetede yayýnlandýktan birkaç gün sonra kimsenin hatýrlamayacaðý bir tarih, ama ne demiþler: Ayrýntýlar farký ortaya çýkarýr. Keyifle ofisinin yolunu tuttu, radyosunun yokluðunda bir Country ezgisi mýrýldanmak ona düþüyordu.


Suç ve Dava Haberleri
Son kez 5 26 P.M. 15 Aðustos 2000 Perþembe tarihinde yenilendi.
-Yahoo Haberi


10 Aðustos Perþembe, 5 18 P.M.
Kadýn Yataðýna Giren Saldýrganý Öldürdü - Lutz, Florida

Polisin bugün verdiði bilgiye göre uyandýðýnda yatak odasýna girmiþ ve boðazýna býçak dayayan bir saldýrganla karþýlaþan bir kadýn, silahýna sarýlarak saldýrganý öldürmeyi baþardý. Kadýna büyük ihtimalle tecavüz etmeyi planlayan þüpheli, daha önce bu türden bir cinsel saldýrýda bulunmamýþ, fakat polisin verdiði bilgiye göre 4 yýl önce bir intihar giriþimi sonrasý hastaneye yatýrýlmýþ. Pasco Bölgesi Þerif Ofisi sözcüsü Kevin Doll araþtýrma sürmekle birlikte kadýna bir suçlamada bulunulmasý olasý olmadýðýný ifade etti. Doll "Bu sefer karþýmýzda kabul edilebilir bir cinayet mevcut" dedi. Robert Metz, 46, kurban olarak seçtiði kadýnýn yakýnýnda Turtle Lake bölgesinde oturuyordu. Saldýrgan olay yerinde yapýlan inceleme sonucuna göre Çarþamba sabahý erken saatlerde eve boþ bir yatak odasýnýn camýný kýrarak girdi ve daha sonra kadýnýn uyuduðu odaya geçti.

Adamýn iki eriþkin kýzý var

Doll'ün verdiði bilgiye göre kadýn, detektiflere uyandýðýnda kafasýna naylon bir torba geçirmiþ Metz'i üzerinde oturmuþ ve boðazýna bir býçak tutar halde gördüðünü söyledi. Kadýn komodininin içindeki .38 kalibre silahýný bir hamlede kavramayý ve iki kez ateþ ederek ikinci kurþunla Metz'i boðazýndan vurmayý baþarmýþ. Turtle Lake bölgesine sadece bir kaç ay önce taþýnan kadýn, Metz'i tanýmadýðýný ifade etti. Doll "Saldýrganýn kadýný bir süredir gözetleyip gözetlemediðini bilmiyoruz" açýklamasýnda bulundu. Doll'ün verdiði bilgiye göre, Metz evli ve daha önceki bir evlilikten iki eriþkin kýz çocuk sahibi. 1996 yýlýnda alkol ve haplar alarak bir intihar giriþiminde bulunmuþ ve psikiyatrik tedavi görmesi kararlaþtýrýlmýþ. Kadýnýn küçük tabancalara ruhsat gerektirmeyen Florida eyalet yasalarýna uygun bir þekilde silah sahibi olduðu bildirildi. ABC yazarý Frances Ann Burns'ün haberi.




Kasým 2000

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: tebrikler
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
7 Temmuz 2005
Sevgili Var Samsa; Gerilim filmi izler gibi okudum.Hyecanla, merakla.....Monitörden okumak genelde gözlerimi yorar.Ancak öykünüzü okurken yorulduðunu hissetmedim....Zengin bir hayal gücünüz var........Sonunda dedim ki kendi kendime: Demek ki, cinayet iþediðiniz sandýðýmýz hatta emin olduðumuz kiþiler, suçsuz olabilir.......Baþarýlý yazýn çalýþmalarýnýzýn devamýný dilerim.....Sevgiyle kalýn.......Kâmuran ESEN




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn modern kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kadýn Haklarý - 1
O Þýk Ayakkabýlarý Bu Dava Ýçin Almadýnýz, Bay Schopenhauer!

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yeni Bir Çaðýn Baþlangýcý
Sessizlik - 1
Sessizlik - 2
Martý M. V.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dünyanýn En Ýyi Ýnsaný [Þiir]
Mustapha Garta'nýn 30. Yaþ Günü - 1 [Roman]
Mustapha Garta'nýn 30. Yaþgünü - 2 [Roman]
Biyolojik Demir Bilye [Deneme]
Giyotin Ýstiyoruz, Giyotin Ýstiyoruz! [Deneme]
Fikir Özgürlüðü ve Ýnternet [Deneme]
Hayatýmdan 35 Dakika [Deneme]
Naçizane Bir Kehanet [Deneme]
Dün Telafer'de Bir Çocuk Öldürüldü [Deneme]
Varolamamanýn Dayanýlmaz Öfkesi [Deneme]


Var Samsa kimdir?

Bireyin varolma, kendisi olma þansýný elinden alan kurumlarla sarýlmýþ ve kötü bir þaka, bir tuzak haline dönmüþ dünyada insan sorunu üzerine hikayeler, denemeler.

Etkilendiði Yazarlar:
Milan Kundera, Franz Kafka, J. P. Sartre, Orhan Pamuk


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Var Samsa, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.