Düþmekten yükselme doðar. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Türkiye nüfus, ekonomi ve kültür yaþamý açýsýndan dünyanýn yüzde birine denk düþen bir ülke. Bizde yazýlanlarýn aþaðý yukarý yüz misli yazý, yorum, þiir vb yayýnlanýyor her hafta yeryüzünde. Yüz milyon veya belki çok daha fazlasý yazý! Her biri birilerinin zihninde þekillenmiþ fikir, duygu, anlatým yumaklarý. Birileri yazdýklarýnda bir kýymet olduðuna inanmýþ ki, o yazýlar karþýmýzda. Bunlarýn kimisi basit bir yorum olabilir, ama kimileri de yüzlerce sayfayý bulan eni konu kitaplar. Geçenlerde internette bir sayý iliþti gözüme. 2003 yýlýnda piyasaya çýkan yeni, özgün basým kitap sayýsý: 1 000 000. Bir milyon farklý kitap! Kimi yüz tane basýlmýþtýr belki, kimi bin ama fark etmez. Bir yýlda, bir milyon kitap ve bu sayý her yýl giderek artýyor. Bir insan ömrü boyunca en fazla kaç kitap okuyabilir? Pop roman çaðý. Haksýzlýk etmeyelim hepsinin deðil, ama çoðunun kurallarý ve kalýplarý önceden belirlenmiþ, otomatik romanlar. Yayýmcý bir düðmeye bastýðýnda, diðer uçtan kahramanlar ve hikayeleri çýkaran roman makinasý insancýklar. Bunca roman, þiir, deneme, eleþtiri, öykü ve yorum içinde, kaçý yeni bir þeyler içeriyor sizce? Yeni kelimesini en geniþ manada kullanýyorum, söz konusu yazýlar þekilde yeni olabilir, içerdiði düþüncelerde yeni olabilir. Yeni kelimesini en geniþ ve en önyargýsýz kullandýðýmýzda bile büyük ihtimalle bir tek yeni yazý ile karþýlaþmýyoruz bir hafta, bir ay, hatta eðer sýký bir okur deðilsek belki de bir yýl içinde. Daha da kötüsü, doðrunun anlamýný yitirdiði, haklýyla haksýzýn birbirine karýþtýðý, insanlarýn dar bir dünya görüþü ile kabullendikleri dünya anlayýþlarýný, birbiri üzerinden saðlamasýný yaptýðý yeni bir post modern dünya ile karþý karþýyayýz. Bir kabus. Milyon satan Dan Brown'u aydýnlanmacý sanýyorsunuz, öyle deðil mi? Okunabilecek çok satan alternatifleri arasýnda ön sýrada o var da, o yüzden. Yoksa güçlü bir düþünce ve roman kurgusuna sahip, ama az sattýklarý için adlarýný bile duymadýðýnýz bir çok daha iyi yazar var. Bir fikrin gücünü milyonlarýn desteklemesi veriyorsa, bunun adý kalabalýklar oligarþisidir. Milyarlarca sinek yanýlýyor olamaz ey insanlýk, kusura bakmayýn ama, b.k yiyin o zaman... Üstelik o milyonlarýn görüþleri öyle kaygan zeminlerdedir ki... Bir önceki yazýmda (Naçizane Bir Kehanet) bahsetmiþ olduðum Uzan’ýn kaybolan oylarý örneðini hatýrlayýn. Eðer açýpta yazýyý okumuþ olan 2 þanslý kiþiden biri sizseniz. (Ah, o anýnda rating bilgisi yok mu ÝZ edebiyatýn, insanýn gerçeði yüzüne vuran o okunma sayýlarý! Ama pop ve post-modern çaðýmýzda kabul edelim ki okunduðumuz kadar kiymetimiz var. Samimi olarak bu sitede iki kiþinin bile yazýlarý okumasýný kýymetli görüyorum, çünkü bu sitede kaliteli bir okur ve yazar grubu var, bana sorarsanýz). Bir yerlerde -Flaubert’indi sanýrým- bir basit insanlar sözlüðü okumuþtum. Gündelik fikirler, boþ yorumlar ve kelimelerden oluþan. Çaðýmýzýn özeti. Karamsar yorumumu en uç ve en açýk þekline taþýyorum: Fransýz Devriminden sonra kalabalýklar çocuklarýný yanlarýna alarak bir panayýr yerine, bir eðlenceye, bir spor karþýlaþmasýna katýlýr gibi giyotin törenlerine katýlýrlardý. Amaç, kafasý kesilenlerin son anlarýnda nasýl göründüklerini gözlemek gibi sportif bir faaliyetten ibaret deðildi sadece, içini dökmekti amaç kalabalýklar için, deþarj olmaktý. Yaptýklarýnýn iðrenç bir þey olduðunu bir kalabalýk halinde yaptýklarý için fark etmiyorlardý. O günlere kadar kendilerinden daha güzel bir hayat sürdürdüklerini düþündükleri soylularýn kafalarýnýn kesilmesi sýrasýnda, o zavallýlara en aðýr hakaretleri yaðdýrýrlardý ve böylece kendi fakir ve sefil yaþantýlarýnýn dertlerini bir an için unuturdu kalabalýklar. Aðýzlarýndan kendilerinden önce baþkalarýnýn aðzýndan binlerce kez dökülmemiþ bir tek kelime çýkmazdý. Bu tek seslilik hakaretlerinin daha gerçek olduðu hissini verirdi o cahil kalabalýklara, binlerce, milyonlarca kiþi o þekilde düþünüyorsa, o düþünce yanlýþ olamazdý. Ýþte þimdi bir bakýma o kalabalýklarýn tek sesli yorum, çýðlýk ve hakaretlerini duyabiliyoruz internette. Tek fark ile, geçmiþte avam olduklarý için ancak idam meydanlarýnda sesleri çýkabilen kalabalýklar, bir haberi okumak istediðimizde, bir tuþa merakla veya kazayla dokunmamýzla odamýza kadar rahatlýkla girebiliyorlar. Hafta sonunda yine öyle bir haberle karþýlaþtým. Biliyorsunuz veya büyük ihtimalle bilmiyorsunuz, çünkü size sormadan bu kararý aldýlar basýn kuruluþlarý ve sizin haberiniz olmadan aldýðýnýz haberleri þekillendiriyorlar onca zamandýr. Biliyorsunuz basýný ilgilendiren yeni hükümler yürürlüðe girecek yakýnda. Yasa ile amaçlanandan biri de basýnýn en azýndan bir ölçüde olsa þu anda mevcut olan aþýrý kontrolsüzlüðünü, 3. sayfa haberleri denen aþýrý kan-gövde, vahþet, taciz vs haberlerini ve insanlarý yeterli bir kesinlik olmadan suçlu ilan ediþlerinin önüne geçmek. Ne ölçüde bu haklý amaca hizmet edeceði, ne ölçüde bir baský kanunu olduðunu uygulama gösterecek. Kamunun haber alma özgürlüðünü kýsýtlayan hükümlerde mevcut görünüyor yasada ve kimi düzeltmeler yapýldý, basýný tatmin etmedi, neyse, konumuz bu deðil. Ýþin basýn açýsýndan kötü görülen tarafý þu, medya bu türden 3. sayfa adliye haberleri ile satýþ toplamaya alýþmýþ durumda ve yasayý da sonuna kadar kanýrtmaya þimdiden istekli. Hatta iç toplantýlarýnda aldýklarý karar þu: Yeni ceza yasasý yürürlüðe girene kadar toplumun çok merakla okuduðu bu haberlere aþýrý miktarda yüklenelim. Evet, sizin ne okumanýz gerektiðine karar verdiler ve siz de sus pus okuyacaksýnýz 13 gün boyunca daha fazla adliye haberini... Sonuçta basýn ve internet haberciliðimizde þöyle bir geliþme ortaya çýktý: Son 6 ayda Türkiye’nin asýl gündemi ile alakasýz ana baþlýklarda -evet ana baþlýklarda- Alanya’da rus kadýnýn poposunu nasýl ellediler haberlerini yalnýz okuma deðil, ayný zamanda boy boy fotoðraflarý ile olayý her türlü ayrýntýsýyla görebilme þansý. Bana ne demeyin, okuyacaksýn kardeþim, koca adamlar boþunu basýn yayýn okumadý ya. Gerçi þu anda tüm basýn çalýþanlarýnýn ortalama eðitim seviyesini araþtýracak olsak sanýrým orta sondan terk sonucuyla karþýlaþacaðýz. Doðan Beyin doktorasýný da dahil ettim istatistiðe... Bu tür haberlerden biri daha geçen Cumartesi mynet te karþýma çýktý. Haber okunduðunda insanýn tüylerini ürpertmek amacýyla yazýlmýþ, besbelli. Kadýnýn birini tanýmadýðý adamlar kaçýrmýþ, þöyle iþkence etmiþ, böyle alýkoymuþ. Üstünde sigara yanýklarý, fotoðraflar korkunç. Hemen polisimiz bir takým zanlýlarý gözaltýna almýþ, uygun bir þekilde sorgulamak üzere. Bir þey rahatsýz ediyordu beni. Sanki o bakýþlarý daha önce görmüþ gibiydim. Hayýr, o kadýnla daha önce hiç karþýlaþmamýþtým, onunla ayný tür ortamlarda bulunduðumu bile sanmýyorum. O zaman beni rahatsýz eden neydi? Birden kadýnýn bakýþlarýnda yýllar önce çok sevdiðim bir arkadaþýmýn kýz arkadaþýnda rastladýðým bakýþlarý gördüðümü fark ettim. O kýzýn yalancý, uyuþturucu baðýmlýsý, ruh hastasý bir kýz olduðunu anlamamýz çok sürmedi. Kýsa bir dönem her türlü maddi manevi zararý verdikten sonra -biraz da benim telkinlerimle- arkadaþýmýn hayatýndan defolup gitmiþti. O bakýþlar, o yalan söylediðini ele veren hasta bakýþlar. Haberin altýna baktým, mynet te bilirsiniz saçma bir uygulama vardýr, okuyucu yorumlarýndan ilk üçü hemen haberin altýnda yer alýr. 412 adet yorum eklenmiþti. Kendimi anlamsýz bir þekilde bu korkunç yorumlarý okuyup, bir yerlere geçirme isteði içinde buldum. Uzun ve hiç bir getirisi olmayan bir iþti bu 412 yorumu kopyalamak. Ama resmini istiyordum 2005 yýlý Türkiye’sinin, al sana en gerçek resmi. O yorumlarý bu yazýnýn sonuna eklemek isterdim. Onlarý tek tek okumanýzý isterdim. Doðru düzgün bir cümle kurmaktan aciz kalabalýklarý. Birbirini tekrarlayan, bu lafý daha önce baþkasýnýn aðzýndan da duymuþtum dedirten yorumlar. Okudukça daha da karanlýða battýðýnýz yorumlar. Kimileri bir nick kullanýyordu, kimileri ise düpedüz gerçek isimleriyleydiler. Neler söylemiyorlardý ki... En az 20 tanesi o adamlarý cinsel organýndan sallandýrmaktan bahsediyordu. En az 100 tane bayan bu ülkenin nasýl rezil bir ülke olduðunu anlatýyordu, hiçbir zaman iþlenmemiþ bir suç üzerine. Ama nasýl hakaretler. Birisi o heriflere cezaevlerinde nasýl muamele edileceðinden bahsediyordu, bilgili aðýr abi. Birileri Türkiye’nin adýný böyle münferit olaylarla zedelememenin önemini bayanlardan birini uyarýr tarzda iletiyordu. Turizmimize verdiði zararlar yoðun tartýþma altýndaydý. Bir kiþi, 412 kiþi içinde bir kiþi bile, durun bakalým, biraz itidal, sakin olalým gibi bir yorumda bulunmuyordu. Bir kadýnýn yalan söylemesi- haþa o akýllarýn köþesinden bile geçmez kimsenin. Ama erkekleri sallandýrmaya herkes çok meraklý. Bir kiþinin her ülkede bu türden suçlarý iþleyebilecek tek tük densizlerin olduðu yolundaki bir yoruma, onlarca kiþi hücum ediyordu, hayýr kalabalýklar kan istiyordu, sallandýrmak ve arkasýndan bir sigara yakýp keyfine bakmak istiyordu, yüzelli yýl önceki Fransýz kalabalýklarý gibi. Çünkü kalabalýklar bunu bilir. Özellikle tek seslilik arttýkça. Neticede suçlayan kadýnýn da, yeryüzündeki erkek/ kadýn diðer insanlarda görülebilen bir müsibete, yalancýlýklýk ve isteriklik müsibetine tutulmuþ olduðu, pek de baþarýlý olmadýðý sahne hayatýna bir doping olarak iþi tezgahlandýðý ortaya çýktý da, gözaltýndakiler ucuz atlattý olayý. Kalabalýklarýn gerçeðin ortaya çýkmasý üzerine yorumlarýna baktým, 3 adet yorum vardý. Gerçek kimsenin ilgisini çekmiyormuþ demek ki. Vayvaydý yorumlardan biri. Bir diðeri hala inanmamýþ, ya insan kendine böyle þey yapar mý, iþin altýnda bir iþ var þeklinde. Asýlacak adam bulamamanýn huzursuzluðu. Kadýn tutuklanma istemiyle savcýlýða gönderilince gelen yorumlara baktým. Sýfýr. Sýfýr. Saatlerce sýfýr. Utanmýþlarmýdýr acaba? Sanmýyorum, yeni bir asýlýcak erkeðin peþindedir o zavallýlar. Kadýn elbette tutuklanmadý, kadýn iftirasý suç teþkil etmez yasalarýmýzda, daha öncede örneklerini hatýrlarsýnýz ünlü bayan poponun Reha Muhtarlarda çýkan o ünlü “oh” diyordun tartýþmalarýný ve kadýnýn onu delice sevdiðim için iftirada bulundum zýrvalarýný. Þuna bir kez daha inandým: Ne kadar çok kiþi bir fikri destekliyorsa, o fikrin yanlýþ olma ihtimali o kadar fazla. Neden mi? Kalabalýklar doðruluðundan kesin olarak emin olamadýklarý, diðer taraftan kendi düþündüklerinden farklý olmasý durumunda hayatý algýlayýþlarýnda ciddi bir sarsýlmaya sebep olabilecek durumlarda, baþkalarýnýn fikirlerine benimsemeye ve daha körü körüne baðlanmaya istekliler. Geçmiþte kimi tasavvuf öðretilerinde ilerlemek isteyen, eðitim almak isteyen gençlere ilk aþamada her türlü fiziksel ýstýrap yaþatýlýrmýþ. Her aþamada biraz daha fazla bilgiye haklarý doðarmýþ yeni katýlan müritlerin. Amaçlanan taþýmayacaklarý kadar fazla gerçeði müritlerin birden önlerine sürmemekmiþ. Ancak yýllar süren bir çile ve ýslah sonrasýnda son aþamaya ulaþýlabilirmiþ. Oysa artýk gizlenebilecek bir bilgi kalmadý yeryüzünde. Her türlü bilgi nerede aramasý gerektiðini bilenler için açýk önümüzde, özellikle internette. Ýnanýn bana, o yorumlarýn, o zýrvalarýn arasýnda deðil belki, ama bir yerlerde gerçeði bilen, doðrularý söyleyen birileri var. Kimse tüm gerçeðe, tüm bilgiye sahip olamaz günümüzde, herkes bir parçasýna sahip, parçalarý bütünleþtirmek bize kalýyor. Tanýyorum, karþýma çýktýklarýnda onlarý. Kimi zaman yabancý bir bilimsel sitede Dawkins, bir kitabýnda Kundera veya hiç beklemediðim bir anda ÝZ edebiyatta girdap takma adýyla. Susmadan haykýrýyorlar insanlýðýn yüzüne gerçekleri. Zannedilenin tersine komplo teorilerine sebep olabilecek gizli bilgiler çok az kaldý yeryüzünde. Ama gerçekten nasýl oralara gidebileceðimizi bilmiyoruz. Daha da kötüsü gitmekte istemiyoruz. Düþünmek, aramak istemiyoruz. Anlamýný çözmek veya hayatýmýza olmasý gereken anlamý vermek istemiyoruz. Kulaklarýmýz týkalý. Gözlerimiz tamamen kapalý, yinede gözümüzde bir görüntü: Meydanda bir soylu. Baðýrmakla, tezahuratla geçiyor tüm vaktimiz: Giyotin istiyoruz, giyotin istiyoruz!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Var Samsa, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |