Öncelikle þunu belirtmekte fayda görüyorum, okumakta olduðunuz bu yazý bundan bir sene önce yazýldý.Bu süre içerisinde DM kalktý ve Euro'ya geçildi. Dolar Türk Lirasýný ezdi geçti,adeta yoketti. Birileri kazandý veya birileri kaybetti. Bunun üzerinde hiçbir þekilde tartýþmaya girmeyeceðim.

Bu yazýnýn bugünlerde kendimce yýldönümü olmasý nedeniyle geçen bir yýllýk süre içerisinde futbol ve magazinden baþka elimize kalan nedir diyerek bir daha ortaya çýkmasý gerçeðidir. Çünkü ülkemizde unutmak veya daha doðrusu unutturmak oldukça kolay bir þekilde uygulanan olgudur.

Bu nedenle Anayasamýzýn havalarda uçuþtuðu dönemden bu yana Türkiye nezdinde pek deðiþen bir þey yok. Dünya üzerindeki ülkelerin dengelerinin bir hafta içerisinde seyreden deðiþkenliði ve sonuç alma yöntemlerini seyrettikçe nasýl bir dönem yaþýyoruz demeden geçemiyor insan.Ve o gün yazýlan yazýma geri dönüyorum.

Ülkemizde her gün yenilenen olaylar gündem oluþturmakta hiçte geri kalmýyor. Bunlardan biride Kemal Derviþ'in ülkemize transferi sonucunda yaþanan daha doðrusu Kemal Bey'in transferinden önce patlak veren Anayasa kitabý ve MGK toplantýsýnda oynanan sahneler. Aslýna bakýlacak olursa bu sahneleri oynamak bir millete hayatýnda seyretmediði oyunlarýn toplamýna eþdeðer bir nitelikte. Malesef bu ülkede belli bir yaþ sýnýrýna dayanmýþ insanlarýn bu tip karmaþa oluþturma hevesleri fakir fukara,zengin burjuva demeden hepimizi hatta nefes aldýðýmýz havayý bile etkisiz kýlacak sebeplere sürüklenmemize yetipte artýyor.

Ýniþli çýkýþlý siyasetimizde adýný pekde fazla duymadýðýmýz ama kanun hükmü çerçevesinde peþinde dolandýðýmýz bir kitap aslýnda Anayasa dediðimiz. Anayasa hakkýnda pek çoðumuz adýnýn ülkeyi yöneten kanunlarýn bütün içeriðini taþýyan hükümleri olduðundan fazlasýný bilmeyiz. Ve içeriðinin dýþýnda günün birinde MGK toplantýsýnda havada uçarak yaþadýðýmýz olaylara ve toplumsal þartlara bir darbe gibi ineceðini ise hiç bilemeyiz. Bilemezdikte. Þimdi getirileri gün gün ortaya çýkýyor.

Zamlarýn ve vergilerin ekonomik baðlamda vatandaþýmýza yaðmur saðanaðý halinde nüfuz etmesi iþte bu üzerinde þimdiye kadar pekde düþünmediðimiz olaylarýn basit bir bedelidir. Bir ülke insaný olarak yaþadýðýmýz topraklarda her türlü bedeli yapýlan basit ama etkisi oranýnda oldukça güçlü olan yönetimsel hatalara baðlamak ne yazýkki ödenilen her vergi gibi kutsaldýr artýk bizim için.

Birbirinden ilginç açýklamalarla ülkemize gelen ve Dünya Bankasý uzmaný olan Kemal Derviþ Bey bile gidiþatýn sanýrým farkýna varmýþ olacak artýk. Amerikan Dolarýnýn yüzde yüzlük bir artýþa yükselmesi ardýndan DM'ýn sürüklenmesi ile görünürde herþeyin normal olduðu zamanlarda ne yazýkki her þehirin bütün sessiz sokaklarýndan çýðlýklar günbegün artarak yaþanýlan dengelerin bozukluðuna tepkisiz kalmamaya baþladý.

Düþünmesi komik belkide ama herhangi bir günün herhangi akþamýnda bütün güne sýðmayan hatta sýðdýrýlamayan paketlerin açýlsýnmý açýlmasýnmý, yedi uyurlarý andýran meclis ortamýndan geçsinmi geçmesinmi tartýþmalarýnýn hýzla arttýðý bu dönemlerde zor bela yaþamaya çalýþan esnafýn,dar gelirli insanlarýn tahammül sýnýrlarýný zorlayan herhangi bir zamanda bir yazar kasanýn aniden Baþbakanlýk merdivenlerine doðru süzülmesi tam dolarýn düþeceði umuduna kapýlan çehreleri tekrar hüzne sevketti. Þimdi bu tragedya deðilde nedir.

Ve merdivenleri þehire inen gece misali inmekte olanlar,ne olduðunu anlamaz bir halde þaþýrýp kaldýlar. Hali hazýrda kameralarýna 3 (üç) saatlik kaset takan medya ordusu havada süzülen yazar kasanýn yere nasýl ineceðini çekmeye baþladýlar. Tamam kasa indi yerde. Paramparça. Kameralar hala daha yerde daðýlmýþ olan yazar kasanýn derdinde. (Bu da haberin yazar kasa tarafý sanýrým) Esnaf olduðunu baðýran bir vatandaþ ve müdahale. Sonrasý mahkeme ve kendi adýna serbest kalýþ. Millet olarak çok duygusalýz. Çok çabuk kýrýlýp çok çabuk gevþeyebiliyoruz. Tüm sessizliðimiz yine bundan kaynaklanmakta.

Genel anlamda ne Anayasa Kitabýnýn,ne de Baþbakanlýk merdivenleri önünde infaz edilen zavallý yazar kasanýn yaþadýðýmýz olaylarý ve ezici projeleri yada açýlmasý mümkün olmayan paketleri (Zam paketleri hariç) engellemeye dair giriþimlerinin ekonomik anlamda bir etkisi malesef olamadý.

Ve neredeyse iki ay olacak halen daha yararlý bir çalýþma olmadýðý gibi hergün gittikçe yokolan yaþama arzularýda bir bir tükenmekte. Yollara baktýðýnýz anda azalan trafik ve neredeyse saatlik zam uygulamasý bunun antisosyal hayata ve getirilerine katlanan insanýmýza zorunlu bir hediyesidir. Her sabah iþe giderken alýþkýn olduðumuz asýk suratlarýn her gelen güne iki kat artarak çoðalmasý ise anti sevindirici bir durumdur. Ve öylesine güçlü bir yapýdayýzki, mozaik kültür altýnda bile dayanmasýný biliyoruz. Allah'tan alnýmýzda cep telefonlarýndaki gibi cebimde þu kadar para var diye yazmýyor. Yaya trafiðinide hallederdik arada.

Sonuç olarak ayný ülkede yaþayan insanlarýz ve her gece televizyonlarda çok yakýnda güzel günler gelecek diye ahkam kesen tarzlarý umursamanýn ötesinde zorda olsa ayakta kalmasýný biliyoruz. Bilmek zorundayýz. Hergün iþinden ard arda çýkarýlan insanlarý ve dükkanýný kapatan esnafý, ekmek alacak durumda olmayan yürekleri düþündükçe yazýlan tüm yazýlarý ve konuþmalarý okunmadan yakmak kalýyor geriye. Ve sabýr en iyi tahammüldür hayata.

Sonuç itibari ile geçen sürede gözle görülür bir iyileþmenin olmadýðýna gözü kapalý inanamak ve kýsaca havada uçan her þeyden,her zaman diliminde sakýnmak gerektiðidir. Yüreklerdeki mutluluðu siyasete kulak týkarcasýna büyütmektir bize kalan geriye.

Birkan® - 13.04.2001-Bursa