..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hala çevrende bulabileceðin güzellikleri bir düþün ve mutlu ol. -Anne Frank
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Politika > Gökhan B. Yetiþ




26 Aralýk 2007
Devrim Lazým!  
Gökhan B. Yetiþ
Irak Türkleri Üzerine...


:AIFH:
Devrim deyince, elbette ki sosyalizmin benimsediði bütün toplumsal yapýlarý yýkýp yenilerini kurmayý hedefleyen ve bu hedefe ulaþmada þiddeti meþru, hatta baþvurulmasý kaçýnýlmaz bir araç olarak gören devrimi kastetmiyorum. Böyle bir devrim arayýþýnýn Rusya ya da Çin'e ne faydasý oldu ki, tekrar uygulanmasý düþünülebilsin. Aksine, geleceðe yönelik stratejik vizyonumuzu deðiþtirecek, baþta yaþam hakkýmýz olmak üzere, haklarýmýzý global entegrasyonla uluslararasý kamuoyuna kabul ettirebilecek bir geliþmeden bahsediyorum. Kültürel devrimler kapsamýna alabileceðimiz böyle bir dönüþüm, Osmanlý’nýn son dönemlerinden itibaren gerileyen Türkmen sosyal ve siyasi hayatýný tekrar canlandýracaktýr.

Ýaþe temini, yani saðlýklý bir yaþam için gerekli fiziksel koþullarý saðlama adýna harcanan gayretler, toplumlarda sosyal hayatý þekillendiren en önemli unsur olagelmiþtir. Tarým öncesi ve sonrasý olarak nitelenen toplumlarýn geliþim evreleri süresince geçim yollarýnda meydana gelen deðiþimlere paralel olarak hayata bakýþlarý ve geleceðe yönelik düþleri de deðiþmiþtir.

Kapalý toplumlar kendilerine yeterli hale gelebilmek için çiftçiliðe önem vermiþlerdir. Geliþen tarýmlarý nispetinde topraða gitgide baðlanan bu toplumlarda, ticari yaþam da bu kapalýlýktan olumsuz etkilenmiþtir. Bu durumun neticesinde meydana gelen sorunlar, dýþarýdan gelen her yeni þeye karþý temkinle yaklaþýlmasýna neden olmuþ, hatta sýnýrlarý kapama þeklinde uygulanan devlet politikalarýna dahi dönüþmüþtür. 17. yüzyýl Japonya’sý bu kýsýr döngünün içerisinde 2 yüzyýlýný harcamýþ, misyoner papazlarýn Japon halkýný kýþkýrtma giriþimleri nedeni ile 1600 yýlýnda dýþarýya kapatýlan sýnýrlarý 1868 yýlýna kadar açýlmamýþtýr. Bu devrede halk tarýmla geçimini saðlamaya çalýþmýþsa da, nüfus artýþý ve teknolojik verimsizlikler neticesinde çok þiddetli kýtlýklar yaþanmýþtýr. Tokugawa Devri olarak adlandýrýlan bu dönemde uygulanan izolasyonist dýþ siyaset, ülke içinde çýkar gruplarýnýn güçlenerek halký sömürmesine neden olmakla kalmamýþ, batýya kapýlarýný kapayan Japonya’nýn uluslararasý siyasetten uzak kalmasýna da neden olmuþtur.(1)

Ortadoðu’da Araplar tüccar ve göçebe iken, Ýsrail hep tarýmla uðraþan bir milletti. Ticaret ve seyahat, insanlara propaganda ve reklâm sanatýný öðretir. Ýnsanýn iç dünyasýný derinleþtirmesine raðmen tarým, insaný sakin ve hatta dar görüþlü olmaya iter. Goitein, Yahudiliðin II. Mabed Dönemi’nde hýzla yayýlmasýný da o dönemlerde dünya ticaretine atýlmalarýyla yakýndan alakalý olduðunu savunur.(2) Araplarýn muzaffer fatihler olarak girdikleri Suriye ve Mýsýr’ýn çeþitleri illerinde daha önceler tüccar ve kervan muhafýzlarý olarak da bulunduklarýný ve bu durumun fetihlerin gerçekleþmesine büyük katký saðladýðý görüþünde olan Goitein, buna karþýlýk eski Ýsrailliler’in, sahip olduklarý incir aðacýnýn veya üzüm asmasýnýn altýna oturmaktan baþka idealleri olmadýðýný söyler: “(Eski Ýsrailliler) yabancý milletler veya fikirlerle karþýlaþtýklarý zaman, dinlenir ve ahlakî ideallerinin kayýtsýz þartsýz kabulünü isteyen uzlaþmaz bir tavýr sergiliyorlardý. Böyle bir yaklaþým, dünyanýn geri kalan kesimine karþý kendini kapalý tutmak isteyen bir din için kaçýnýlmaz olsa da dinî propaganda veya ulusal yayýlma politikasýnýn gereklerine hiç de uygun deðildi.”(3)

7. yüzyýl öncesi Yahudi toplumu için de tarým toplumu tanýmlamasý yapýlabilir. Kendi içine kapalý bir düþünce dünyasýna sahip olan Yahudilik, 8. ve 9. yüzyýldaki “Burjuva Devrimi” ile büyük bir dönüþüm geçirmiþ, hatta bu konudaki araþtýrmalarýyla tanýnan S. D. Goitein’e göre bu devrim ile tamamen yeni bir Yahudi topluluðu ortaya çýkmýþtýr. Bu topluluk, asla Ortaçað Avrupasý’ndakine benzemeyen, ancak 18. asrýn ticaret, endüstri, bankacýlýk ve serbest meslekler icrâ eden bir avuç elit Yahudisi ile Doðu Avrupa’da olduðu gibi çoðunluðu mütevâzý bir hayat süren Yahudi topluluklarýna benziyordu.(4) Bugünkü Yahudilerin prototipi olarak kabul edebileceðimiz o günün Yahudileri, Ortadoðu medeniyetinin ticareti, endüstrisi ve bürokratik düzeniyle geliþmesinde önemli bir paya sahip olmuþlardýr. Yahudilik son þeklini de bu dönemde ve bu coðrafyada almýþtýr.(5)

Türkmenlerin sosyal yaþamýna yönelik bilimsel araþtýrmalar henüz yeterli deðildir. Genel bir bakýþ açýsýyla baktýðýmýzda Osmanlý yönetiminin sonuna kadar Musul ve Kerkük’te çiftçiliðin, Altunköprü ve Erbil’de ise ticaretin ön planda olduðu görülür.(6) Yönetimin Türkmenlerden çýkmasý ile Türkmen topraklarý devletçe gasbedilmiþ, bu da Türkmenleri alternatif arayýþlarýna iterek, el sanatlarý ve ticarete aðýrlýk verilmiþtir.

Süregelen otoriter rejimlerle ticari iliþki ve yetenekleri de zayýflatýlan Türkmenler, kapalý bir toplum haline gelmiþtir. Bu durum Türkmen kültürünün korunmasýnda katký saðlamýþsa da, Türkmenlerin global dünyaya entegrasyonlarýnda ciddi eksiklerin oluþmasýna neden olmuþtur. Bu eksiklikler de ancak köklü bir deðiþim, bir kültürel devrimle giderilebilir.

Kültürel devrimin sýnýrlarý tespit edilirken Türkmenlerin mevcut durumu objektif bir þekilde analiz edilmeli, Türkmenlere uluslararasý alanlarda haklarýný savunabilecek yetiler kazandýrýlmalýdýr. Bunun ilk aþamasýný Türkmen toplumuna demokrasi ve insan haklarý bilincini yerleþtirmek olarak görebiliriz. Grigoriy S. Petrov’un Ak Zambaklar Ülkesinde “Finlandiya” eserinde dediði gibi: “Yurt için ölmek deðil, yurt için yaþamak da az kahramanlýk deðildir. Yurdun kalkýnmasý için, ulusunun geliþip ilerlemesi için okumak, çalýþýp didinmek…”(7)

Dipnotlar:

1. Þahin, F. Þayan Ulusan, Türk-Japon Ýliþkileri (1876-1908), T. C. Kültür Bakanlýðý Yayýnlarý, Ankara 2001, s. 5
2. Goitein, S. D., Yahudiler ve Araplar “Çaðlar Boyu Ýliþkileri”, Ýz Yayýncýlýk, Ýstanbul 2004 (Çeviri = Nuh Arslantaþ, Emine Buket Saðlam), s. 62
3. Goitein S.D., a.g.e., s. 63
4. Goitein, S. D., a.g.e., s. 135
5. Goitein, S. D., a.g.e., s. 26
6. Musul civarýndaki Türk köylüleri hep çiftçidirler. (Haþim Nahid Erbil, “Irak Türkleri-2”, 22 Teþrin-i evvel 1331 (1915), yýl:5, cilt:9, sayý:4 (95) s. 58 (2800) -62 (2804), Kerkük, Ý., Haþim Nahit Erbil ve Irak Türkleri, Kerkük Vakfý Yayýnlarý:7, Ýstanbul 2004, s. 50); Erbil’in ticaretine gelince: ticaretin mühim kýsmý (…) Türkler’in elindedir. Çarþýdaki bezirganlar, haffaflar, yemiþçiler, kazancýlar, kerpiççiler, ev yapýmcýlar, bakkal, terzi, saatçi, debbaðlar, kasaplar, sebzeciler, palancýlar, demirciler, dülgerler, hülasa bütün esnaf yerli Türkler’den ibarettir. (Haþim Nahid Erbil, “Irak Türkleri-2”, 22 Teþrin-i evvel 1331 (1915), yýl:5, cilt:9, sayý:4 (95) s. 58 (2800) -62 (2804), Kerkük, Ý., Haþim Nahit Erbil ve Irak Türkleri, Kerkük Vakfý Yayýnlarý:7, Ýstanbul 2004, s. 51); Altunköprü kasabasýnýn Ýstanbul-Baðdat yolu üstünde bulunmasý ve bir de Baðdad’a ihracat için yegane nakliye vastasý olan nehrin hemen kenarýnda olmasý Altunköprü ahalisini çiftçilik ve koyunculuktan ziyade ticarete sevketmiþtir. (Haþim Nahid Erbil, “Irak Türkleri-4”, 19 Teþrin-i sani 1331 (1915), yýl:5, cilt:9, sayý:6 (97) s. 88-92, Kerkük, Ý., Haþim Nahit Erbil ve Irak Türkleri, Kerkük Vakfý Yayýnlarý:7, Ýstanbul 2004, s. 58)
7. Petrov, Grigoriy S., Ak Zambaklar Ülkesinde “Finlandiya”, Çev.: M. Türker Acaroðlu, IQ Kültür Sanat Yayýncýlýk, Ýstanbul 2005, s. 60



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Entelektüel Birikim [Deneme]
Hâkimiyetin Kaybediliþi ve Tekellüf Üzerine [Deneme]
Irak'a Kýsa Bir Rehber [Deneme]


Gökhan B. Yetiþ kimdir?

Irak Türkmeni Araþtýrmacý yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Gökhan B. Yetiþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.