"Anka kuþu gibi yalnýzlýðý adet edin! Öyle hareket et ki, adýn daima dillerde dolaþsýn ama seni görmek olanaksýz olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
yanýmdan geçen insanlar oynadýðým filmin sýradan sokak oyuncularý, gözlerim filmin kameramanlarý.. ýþýk sistemi tanrý' nýn.. hava durumu içimi yansýtýyor.. koþullar uygun, diyorum.. gri havalarý seven insanýn hikayesiyse bu, doðru bir gün.. aðýr çekim sahnesi gereði adýmlarýmý yavaþ yavaþ atýyorum.. yere bastýðýmý hissedercesine.. o an filden çýkýp filmi yaþýyorum adeta.. Yüzüme düþen yaðmur damlalarý vücudumu tane tane serinletiyor.. yürümek hiç bitmesin istiyorum.. hava iyice grileþiyor.. soðuk bir akþamüstü edasýna bürünmüþ, kimileri için ürkütücü bana göreyse paha biçilmez güzellikte.. otobüs duraðýna yöneliyorum.. yöneldiðim yol bambaþka bir yol, baþýmý kaldýrýnca anlýyorum.. her yer yýkýntý.. otobüs duraðý orada ama harabeler arasýnda çýðlýk atýyor sanki.. uzaktan gelen yankýlý çýðlýk seslerini üstüme geçirdiðim umursamaz tavrýmýn cebine atýyorum.. sokaðý kaplayan dökülmüþ yapraklarýn altýnda saklambaç oynayan çocuk gibi muzur bir biçimde gizlenmiþ harabe arasýnda cila gibi parça parça parlayan ve oraya ait olmadýðý apaçýk belli olan yeni yapýlmýþ asfalt kafamý iyiden iyiye karýþtýrýyor.. umursamaz tavrýmý üstümden çýkarmamýn iyi olacaðýný söylüyor hislerim.. ama çýkarýrsam savunmazsýz kalacaðým sanki, üþütecek bu kendinden bihaber binalar.. kararsýzlýðýmla yan yana yürürken farkýnda olmadan otobüs duraðýna gelmiþim.. ne durak ama! sadece iki tahta parçasýndan ibaret.. belki de ben otobüs duraðýna gittiðim için aklýmda bu þekilde kaldý ve otomatik olarak oraya durak dedim. çürümüþ iki tahta parçasý arasýndaki beþ adýmlýk bir yer nasýl durak olabilir ki? O kadar sessiz ki rüzgarýn en ince sesine kadar duyabiliyorum.. gizli gizli kýzýyor sanki, "burada ne iþin var" dercesine.. umursamaz tavrým hala üstümde, bu nedenle sýrtýmý dönüyorum rüzgara.. yapraklarýn savrulmasýyla cila gibi parlayan yeni asfaltýn üstünde çýkardýklarý hýþýrtýmsý sesler.. Burasý neresi ve herkes nerede?! Biraz daha ilerliyorum.. yol bitiminde kýrýk dökük ama tüm ihtiþamýyla karþýmda duran büyük bir ev.. o kadar büyük ki diðer harabeler yanýnda maket gibi kalýyor.. istemdýþý eve doðru yürüyorum.. o an aklýma izlediðim gerilim filmleri geliyor.. filmin kahramaný ýsrarla gitme denildiði halde ürkütücü eve gitmekte inat eder.. bu sahneleri izlerken, "manyak mýsýn? niye gidiyorsun?" diyerek azarladýðýmý anýmsadým.. Gerçekten merak böyle bir þeymiþ demek ki, demekten alýkoyamýyorum kendimi.. hava soðuyor hala umursamaz tavrým benimle fakat bu sefer daha yalancý haliyle.. kararsýzlýðýmý yolun yarýsýnda terkettim.. kar havasý var.. gökyüzü gri, sarý, mor karýþýmý garip bir renk ahengi içinde.. baþýmý havaya kaldýrýp gökyüzünün gözlerime þahit ettiði o ahengi kayýtsýz bir hayranlýkla izliyorum.. uzaktan, çok uzaktan taneler geliyor gökyüzünden irili ufaklý.. kar olmalý, diyorum.. avucumu açýyorum.. her tanenin erirken içimi serinletmesini istiyorum.. gittikce yaklaþýyor taneler.. bir tanesi avucumun içine geldi bile! pamuk gibi.. erimiyor bir türlü.. erimesi için dua ediyorum.. serinlemek istiyorum.. Büyük evden garip sesler geliyor. bir an için pamuk karý býrakýp o dev harabeye koþuyorum.. kapýyý açtýðýmda yerdeki taþlarýn bir tanesinin bile düzgün olmamasý þaþýrtmýyor.. büyük evin büyük giriþi.. kocaman bir malikane burasý.. eþya yok.. sadece asýrlardýr ayakta kalmanýn getirdiði yorgunluklar göz altý çizgileri gibi bir bir sayýlýyor.. Ambulans gibi siren gibi garip sesler duyuyorum sanki.. üst kata çýkýyorum hýzlý adýmlarla.. kimse yok. Hiçkimse! çatý kata gidiyorum.. neden bilmiyorum evin her noktasý ezberimdeymiþcesine.. sanki bu evde yaþamýþým yýllarca.. öyle tanýdýk bir kokusu var.. çatý katýndaki küçük balkona gitmek istiyorum.. evet orada bir balkon var.. ne tuhaftýr ki görmesem de biliyorum. belki tepeden görebilirsem neler olduðunu anlarým.. balkona çýkýyorum.. kar hala yaðýyor.. mor mosmor bir kar bu.. hayal bile edemeyeceðim tarifsiz güzel bir renkte.. tam ileriye bakacakken zayýf balkon aðýrlýðýmý kaldýramýyor ve büyük bir gürültüyle balkonla aþaðý düþüyorum.. karlar o an birden asýlý kalýyor havada, düþüþüm yavaþlýyor.. nefes alamýyorum.. ayný bir film gibi.. Uzun bir karanlýk... Bir hastanede uyanýyorum.. sanýrým düþtüðüm balkondan birileri beni bulup buraya getirmiþti.. hemþire giriyor içeri.. beni görünce alelacele birilerini çaðýrýyor.. koþup geliyor herkes.. yüzlerini seçemiyor gözlerim.. gözkapaklarýmýn üstünde tuðla yýðýný var sanki, açmakta zorlanýyorum.. Vücudum.. onu hissetmiyorum.. Felç mi oldum yoksa?! Beyaz gömlekli biri geliyor.. birþeylere bakýyor.. gözlerimi açýyor.. anlamýyorum.. garip cihazlar var sinirleri bozan sesler çýkaran.. "Burayý sevmedim, pamuk ve mor karýn olduðu yere dönmek istiyorum artýk" demeye çalýþýyorum anlaþýlmaz bir ses tonuyla.. beni anlamadýklarý belli oluyor.. telaþla soruyorlar.. "Efendim? Söyle caným? Kendini çok yorma tamam mý? Oh tanrým sana þükürler olsun! Nasýl hissediyorsun? " Hissetmiyorum! diye baðýrmayý o kadar çok isterdim ki mecalim olsa.. "Geçmiþ olsun.. komadan çýktý." hemþireye dönüp, yoðun bakým bölümüne alabiliriz.. ve diðerlerine.. "hastayý fazla yormayýn".. Israrla, koma mý? Ne komasý? Komada deðildim! diye haykýrmaya zorladým kendimi.. Güya 1 haftadýr komadaymýþým bana bir araba çarpmýþ.. yaþamam mucizeymiþ.. Bu çok saçma! arabanýn çarptýðýný hatýrlamýyorum! araba çarpsa bir nebze olsun hatýrlardým! hem yola bile çýkmadým! hepsi saçmalýk!! Pamuk ve mor karýn yaðdýðý o yerde o koca evdeki küçük balkondan düþtüðümü anlatmaya çalýþsam da kimse anlamadý.. halbuki herþey bundan ibaretti... Sanýrým gerçeklerin beni etkilemesinden korktuklarý için araba çarpmasý yalanýný uydurdular.. hýh çocuk gibiler.. Uyumak istiyorum.. belki pamuk ve mor kar'ý yeniden rüyamda bile olsa görebilirim. Pamuk ve mor kar'ýn olduðu yere gitmek için tüm inancýmla dua ettim ve derin olmasýný umduðum bir uykuya daldým.. Dalarken yüzümde alaycý bir tebessüm ve "Araba çarpmýþ.. 1 haftadýr komadaymýþým..hýh saçmalýða bak" mýrýldanmalarý...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © static monaLisa, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |