Yalnýzlýk güzel birþey, ama birilerinin yanýnýza gelip yalnýzlýðýn güzel birþey olduðunu söylemesi gerekir. -Balzac |
|
||||||||||
|
Dün gece seni gördüm Aþk. Önce emin olamadým, tam anlayamadým ama sonra hemen farkettim; tüm içtenliðinle, tüm çýplaklýðýnla duruyordun iþte öylece karþýmda. Hiç alýþýk olmadýðým duygular geçti kapýmdan, açtým kapýyý içeri aldým onlarý; o kadar uzun zaman dýþarda kalmýþlardý ki, üþümüþler yazýk! Sonradan anladým ki o duygular içerdeymiþ de benmiþim meðer uzun zamandýr dýþarda kalan. Üþüyen benmiþim meðer. Kalbim büzüþmüþ, ufacýk olmuþ da soðuktan, farkýnda deðilmiþim. Çok üþümüþüm yazýk! Acýmýþlar halime de, onlar almýþ beni içeriye, birazcýk ýsýnýp soluklanayým diye. Sen varmýþsýn o duygularda tüm sýcaklýðýnla, o duygular sende varmýþ. Beni ýsýtan, içeriye alan senmiþsin meðer, senmiþsin meðer Aþk... Sonradan anladým. ... Ben seni en uzak þehirlerde, en ücra köþelerde ararken hiç ummadýðým bir yerde, hiç ummadýðým bir þekilde birden çýkýverdin karþýma iþte. O derin uykumdan uyandýrýverdin beni, güneþim oldun da. Ayýþýðým oldun, yakamozum oluverdin karanlýk sularýma bir anda. Kutup yýldýzým olup yol gösterdin bana, o eþsiz parlaklýðýnla. ... Bir hayal miydi bu, düþ mü? Yoksa gerçek mi? Bilemiyorum: Bir yaz... bir sahil... bir deniz... bir gözlerin... bir deniz... bir gözlerin... deniz... gözlerin... gözlerin... deniz... deniz gözlerin... gözlerin deniz... Sen, ben, gözlerin ve deniz, ayný sahildeyiz... Ýþte böyle baþladý hikaye, bizim hikayemiz... Bir de amca var tabi, ‘evliyiz’ amca... ‘amca evliyiz’... Bizi bilen, gören, tanýyan herkese bahsetmeliyiz... ‘Ýyi ki varsýn amca, sen varsýn diye evliyiz, yoksa sen olmasan biz kardeþ gibiyiz.’ Böyle mi deseydik yani! Olmaz, amca sorarsa, tabii ki ‘evliyiz’ ... Üzerimizde deniz kokusu... ve sarýlýyoruz birbirimize, iki denizin birbirine kavuþmasý gibi... Ýþte böyle baþladý hikaye... ... Ben kendimi kaybetmiþ, sen kendini kaybetmiþ, arýyorduk kendimizi baþka tenlerde, baþka nefeslerde, belki de ufacýk bir bakýþýn içinde. Hep bulduklarýmýzýn içi boþ çýkýyordu nedense. Ya da o baþkalarý bizi dönüþü hiç de kolay olmayan bir baþkalaþýmýn içine sürüklüyordu anlamsýzca ve acýmasýzca. Bir uçurumun kenarýna getirip býrakýyorlardý bizi ve bir seçim yapmamýzý istiyorlardý. Seçenek olarak da “ya atlarsýn ya dönüp gidersin” diyorlardý son derece bencilce. Yani “ya benim gibi ol ya da git.” Anca bu kadar özgür olabiliyorduk iþte iliþkilerimizde. Bense “ya benim gibi ol ya da git” diyemedim, demedim hiç kimseye. Onun yerine “ya benimle ol ya da git” demeyi tercih ettim hep. Yani paylaþým önemliydi benim için. Bir insaný kendine benzetmek deðildi aþk, onunla uyuþmak demekti, örtüþmek demekti. Aþk paylaþmak demekti... Býkmýþtým artýk hep birilerini aramalardan, o kendinden kaçýþlardan. Birilerini buldukça kendinden uzaklaþmalardan, uzaklaþtýrýlmalardan. Hiç kimse önemli deðildi, birileri yoktu artýk, olmayacaktý. Olursa da birisi olacaktý, tek birisi; beni kendimden uzaklaþtýrmayacak, bana “benim gibi ol” demeyecek birisi... Ben kendimi arýyordum artýk; o nerede saklandýðýný bilmediðim, kovaladýkça kaçan kendimi... Bulacaktým, ben olacaktým, kendim olacaktým yeniden... Ve bu sefer kararlýydým, býrakmayacaktým bir daha kendimi, býrakmayacaktým beni kendim olduðum için seveni... Ýlk buluþmasýydý gözlerimizin o sýcak -ve benim için uykusuz- o yaz günü sahildeki kafede. Ýlk kez hissediyordum sanki o sýcak duygularý. Ama o ilk anda bilemezdim tabi sana böylesi bir tutkuyla baðlanacaðýmý. Daha önce de aþýk olmuþtum ama bu defa çok farklý. Çok farklýydý herþey, bir rüyaydý sanki... Hani yalnýz kör karanlýk gecelerde uykun kaçýnca güzel hayaller kurarsýn ya, onun gibiydi iþte herþey. Herþey olmasýný istediðim gibiydi hayatýmda ilk defa. Birbirimizi öyle çabuk benimsedik, öyle çabuk kabullendik ki... Hani gözlerin dili vardýr derler ya, inanýrým. Gözlerin... senin gözlerin... bana bakan gözlerin... o ilk tanýþtýðýmýz gün bana bakan gözlerin; nasýl da fýsýldýyordu kulaðýma kalbinden geçenleri... Nasýl da mest ediyordu beni ah bir bilsen! Üzerimizde deniz kokusu... ve sarýlýyoruz birbirimize, iki denizin birbirine kavuþmasý gibi... Ýþte böyle baþladý hikaye... Büyük bir rastlantý gibi geliyordu ilk karþýlaþmamýz, tanýþmamýz, kaynaþmamýz. Rastlantý deðildi aslýnda, Allah'ýn bir lütfu olsa gerek bu bize. Hayatta hiçbir þey rastlantý deðildir öyle gibi gözükse de. Tesadüfen yaþanmaz hiçbir þey, yaþanmasý gerektiði için yaþanýr. Hayatta herþeyin bir nedeni vardýr, iyi kötü yaþanan herþeyin... Yaþanmýþsa öyle olmasý gerekiyordur çünkü acý da olsa tatlý da olsa. Acý olmadan mutluluðun, kötü olmadan iyinin, çirkin olmadan güzelin deðerini bilemeyiz ki! Anlayamayýz ki elimizdekilerin deðerini! Kimbilir ne acýlar yaþadýn sen de, hayat binbir türlü oyunlar oynadý sana da. Ama gözlerine baktýðýmda bütün bu zorluklarýn üstesinden gelmeyi baþarmýþ, güçlü birini görüyorum karþýmda. Herþeye raðmen yenilmemiþ, herþeye raðmen ayakta... Zor olan sýrf o acýlarý yaþamak deðil elbet, zor olan hayatla barýþýk kalmak, kendinle barýþýk kalmak aslýnda zoru baþarmak... ... Geçmiþ yaþantýlarýnda iyi kötü, acý tatlý pek çok þey yaþamýþ iki insan; birbirini benimsemiþ, kabullenmiþ, birbirine baðlanmýþ, saygý duymuþ, destek olmuþ, esir olmadan aþýk olmuþ iki insan; hayatta paylaþacak çok þeyi olan, paylaþtýklarý paylaþacaklarýnýn yanýnda hiç kalan iki insan; hayatýn kendisidir asýl paylaþýlacak olan. Üzerimizde deniz kokusu... ve sarýlýyoruz birbirimize, iki denizin birbirine kavuþmasý gibi... Ýþte böyle baþladý hikaye... Nedir sevgi, sevmek nedir? Var mýdýr tarifi? Nasýl anlar insan sevdiðini, gerçekten sevdiðini, sevildiðini? Sevmek karþýndaki insanýn mutluluðunu kendi mutluluðundan üstün görmektir yeri geldiðinde. Ona gereken saygýyý, hakettiði deðeri vermektir. Sevgi fedakarlýktýr biraz da. Biraz da diyorum, çünkü hiç almadan hep vermek de olmaz, yýpratýr bu insaný. Karþýlýklý ve seviyeli olmalý bu fedakarlýk. Ne elindeki ekmeðin tamamýný vereceksin karþýndakine, ne de tamamen esirgeyeceksin. Böleceksin o ekmeði, bölüþeceksin. Sevmek budur iþte. Özlemdir sevgi; hasret çekmektir, sevdiðinden ayrý geçen kýsacýk bir aný bile yitirilmiþ, boþa geçmiþ, ziyan olmuþ saymaktýr. Ancak sürekli beraber olmak da deðildir; gerektiðinde kendine de zaman ayýracaksýn, karþýndaki insanýn da kendisine zaman ayýrmasýna müsade edeceksin. Her insanýn arasýra yalnýz kalmaya ihtiyacý vardýr. Bu ufak ayrýlýklar besler sevgiyi, o kýsacýk özlemler daha da çok sevmeni saðlar da, farketmezsin çoðu zaman. Sevmek birbirine benzemek deðil, birbirini tamamlamaktýr; onun eksiklerini tamamlamak, yanlýþlarýný düzeltmek, doðrularýný takdir etmektir. Sevmek bir elmanýn iki yarýsý gibi deðil de iki çarkýn birbirine geçmiþ diþlileri gibi olmaktýr. Bu iki çark ne zaman ayrýlmasý, ne zaman birleþmesi gerektiðini çok iyi bilmeli, bunu iyi ayarlayabilmeli. Aradaki dengeyi, uyumu saðlayabilmektir sevgi. Sevgi sarýlmaktýr, sýkýca sarýlmak, tek vücut olmaktýr. Üzerimizde deniz kokusu... ve sarýlýyoruz birbirimize, iki denizin birbirine kavuþmasý gibi... Ýþte böyle baþladý hikaye... Bizim hikayemiz... Bir yaz günü bir sahil kasabasýnýn ýssýz koylarýndan birinde karþýlaþtýk amcayla. ‘Evliyiz’ dedik, nereden nerelere geldik.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kaan DeKo, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |