"Benim için bir kitap, bir buz baltası olmalı, içimizdeki donmuş denizi kırmak için." - Franz Kafka"

Ah Gözleri Dalgalı Kara - Denizim!

Bana son suyumu tattıran kalbin, hangi bedene can suyu verecekse sen orda uslan...

yazı resim

Tıpkı bir güzün koynundan çıkan, bulut gibisin. Kırk yağmurla aklanmış bu sevdada kirlenen taraf oldun az önce, haberin var mı? Cebi delik yıllarımızdan düşen izlere yanmak için çok geç değil mi artık? Ve aşkı yormaya, arada kalmış sözcükler gibi yok sayıp utanmaya değer mi? Kaldırıp başını bak o zaman sevgili! Bu gördüğün, en kördüğüm acıdır göğüs kafesimde sıkışan. Bu, damarlarıma artık çok gelen kanın, en özgür esaretidir, seni bile şaşırtan! Şimdi hangi suretinle dillenirse nefretin, şimdi hangi ölümü seçeceksen benim için, bil ki oradan yaşamaya başlarım bu hayatı. Senin nefesimi kestiğin yerden soluklanırım. Ben bitirmem kendimi, sen beni içimden kemirsende. Sırf, şu çektiğim ızdırabın günahını kabul ettin diye affetmem seni, bunu isteme benden!
Ah gözleri dalgalı kara-denizim! Senin enginliğinde boğulacak bir ‘ben’ kalmamış artık. Ellerimden akmış tüm dualarım, sana dair tekbir şifa tutunmamış içimden. Sandalye dayadığım kapıların ardında kalmış ayak seslerin, adını susturmuşum bir sabah güneşinde. ‘Bana son suyumu tattıran kalbin, hangi bedene can suyu verecekse sen orda uslan’ diye bırakmışım tuttuğum o hırçın yelelerini. Bu yorgun, bu kendinden geçmiş gecelerde, yanık resim kokularını çıkarırken evimden zaten öğrenmişim kendi yangınıma sular serpmeyi! Zaten sen artık dönme desen bile, ben çekmişim yollarından adımlarımı. Çoktan çıkarmışım yürek kayıtlarımdan imzalarını. Bence daha fazla zorlama artık, bence bu sırça kalbin saydamlığına, siyahınla sokulup belli etme yerini. Son sözüm varsa eğer, alınma üzerine çünkü bu benim aşka vicdan borcumdur.
Ah hüznümün mimarı,
Ah beni gençliğimden vuran gümüş kurşunum
Bil ki bu senin için içtiğim son demli çaydır
Ve bu mavi gözlerdeki son nemli andır
Alnıma öpüp de koyduğum aşkı lekeledin ya,
İşte bu bana verdiğin en son ziyandır…
]

KİTAP İZLERİ

Ayaşlı ile Kiracıları

Memduh Şevket Esendal

Ankara'da Bir Apartman Dairesi: Cumhuriyet'in Mikrokozmosu Memduh Şevket Esendal'ın ilk olarak 1934'te yayımlanan ve adeta bir edebi zaman kapsülü niteliği taşıyan romanı Ayaşlı ile Kiracıları,
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön