İslam, insanları doğru yola yönlendiren ve karanlıklardan aydınlığa çıkaran bir dindir. Allah, müminleri dost edinerek onları rahmet ve ışıkla kuşatır. Ancak bu dostluk, insanların imanla, Kur’an’a ve Allah’ın emirlerine uygun bir şekilde yaşamasıyla mümkün olur. İslam’ın temel öğretilerinden biri de, Allah’ın dostları ile tağutun dostlarının net bir şekilde ayrılmasıdır. Kur’an’da, Allah’ın dostları müminlerdir. Allah, müminleri karanlıklardan aydınlığa çıkaran, doğru yola yönlendiren tek yüce varlıktır. Bu, insanın içsel karanlığını aydınlatan bir nur gibidir. Müminler, Allah’ın dostluğunda güvenle yürürken, inkâr edenler ise tağutun dostlarıdır. Tağut, Allah’ın yolundan sapmaya, haddi aşmaya, insanları sapıklığa ve zulme sürüklemeye çalışan her türlü güçtür. Bu, bazen şeytan, bazen sahte ilahlar, bazen de zalim yöneticiler olabilir. Kur’an’da tağut, "azgınlık ve taşkınlık eden, ilahi sınırları aşan, saptıran güç veya varlık" olarak tanımlanır. Allah’a dost olan bir insan, onun emirleri doğrultusunda yaşamaya çalışır ve bu hayatında en önemli rehberi Kur’an’dır. Allah’ın dostları, sadece Kur’an’a uyarak hadisler, mezhepler, cemaatler, tefsirler ve diğer karanlıkları geride bırakıp aydınlığa çıkarlar. Mezhepler, tefsirler veya hadisler gibi insan yapımı öğretiler, bir kişinin Allah’a dost olmasına engel olabilir. Allah’a dost olanlar, doğru yolda olmak için yalnızca Allah’ın gönderdiği kitap olan Kur’an’a uyarlar. "Allah inanan kimselerin velisidir, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır." (Bakara suresi, 257. ayet) Allah, müminleri sadece manevi anlamda değil, aynı zamanda toplumsal hayatta da aydınlatır. Kişi Allah’a dost olduğunda, batıl öğretiler yerine gerçek hakikate yönelir. Allah’ın yardımı ve izniyle kişi, batıl inançlara, şirke, yanlışa ve zulme karşı durur. O, sadece kendisinin değil, tüm insanlığın iyiliği için doğru yolu arar. Öte yandan, inkâr edenler tağutun dostlarıdır. Tağut, insanları sapıklığa sürükleyen her türlü batıl öğretiyi temsil eder. İnsanlar, tağutun dostları olduklarında Allah’tan uzaklaşırlar. Batıl inançlar ve sapkın düşünceler, onları karanlıkta bırakır. İnkâr edenler, Allah’ın yolunu terk edip şeytanın ve zalim yöneticilerin etkisi altında kalırlar. Onlar, cehalet içinde Allah’ın gönderdiği kutsal kitap yerine, kendi oluşturdukları batıl sistemlere ve öğretilere uyarlar. Bu yüzden Kur’an, tağutun dostlarını şöyle tanımlar: "İnkâr edenlerin evliyası tağuttur. Onları aydınlıktan karanlıklara çıkarır." (Bakara suresi, 257. ayet) Bu kişiler evliya gibi ayrıcalıklı kesimler olduğunu düşünürler Kur'an'da tüm müminlerin Allah'ın dostları olduğunu bilmez ve evliyalık gibi ayrıcalıklı bir kesimin varlığına inanırlar Kur’an’da Allah’ın dostları ile tağutun dostları arasındaki fark açık bir şekilde vurgulanır. İman edenler, Allah’ın emirlerine uygun şekilde hayatlarını düzenlerken, inkâr edenler ise Allah’tan uzaklaşarak batıl inançlara ve güçlere yönelirler. Bu insanlar, her türlü batıl öğretiyi hadisleri, mezhepleri, tefsirleri benimseyerek, doğru yolu kaybederler. Hatta bazen bu batıl öğretiler, onlar için birer rehber haline gelir. "Şüphesiz insanların İbrahim’e en yakınları ona uyan kimseler ve bu Nebi ve inanan kimselerdir. Ve Tanrı'da müminlerin velisidir." (Ali İmran suresi, 68. ayet) İman, yalnızca bir inanç meselesi değil, aynı zamanda bir hayat biçimidir. İman eden kişi, her yönüyle Allah’a teslim olur ve O’nun yolundan sapmaz. Bunun aksine, inkâr edenler, Allah’tan uzaklaşarak nefsani arzularına ve batıl inançlara boyun eğerler. Onlar, yöneticileri, cemaatleri, hadisleri veya mezhepleri Allah’ın sözüne tercih ederler. Böylece batılın dostu haline gelirler ve karanlıklara sürüklenirler. İnsan, bu dünyada iki yoldan birini seçmekle sorumludur. Ya Allah’ın dostluğunu kazanacak, ya da tağutun yoluna sapacaktır. Allah’ın dostu olmak, yalnızca kelimeyle değil, davranışlarla da O’na teslim olmayı gerektirir. İman edenler, Kur’an’a sarılarak karanlıklardan aydınlığa çıkacaklardır. İnkâr edenler ise batılın dostları olarak, zalim yöneticilerin veya her türlü sapkın öğretiye uyarak aydınlıktan karanlığa sürükleneceklerdir.
