"Yine mi yılbaşı? Dünya dönebiliyorsa, biz de döneriz elbet. Ama lütfen, bu sefer kar küresi almayın." – Dorothy Parker"

yazı resimYZ

Davası uğruna
Terk edilmiş bir adam
İdama.

Susayan.
Ama susmayan
Donuk duruşlu bir beden
Ve iki yürek
Buna gülüyor halen

Ölümü kapıya bıraktı bir melek
Bir ipe.
Tanrım, bir ipe bir boyun mu gerek ?

Odanın içinde artık, ölüm
Uğruna savaştığı şeyleri geçirdi,
Gözünün önünden..
Kara gözlüm.

Gözleri gibi bir zindan
Bir fısıltı.
Bir ışık.
Bir aptal, kana susayan
Yetkili ama yeteneksiz
Siz !

Ya siz zaman zaman
Siz hiç gururu bırakıp bir şehire
Ağladınız mı savaş gibi, siz ?
Sevdadan yorgun düşmüş bir iniltiyle.

Ya duvarların ardı
Doğanlar görürdü gözüm
Şimdi ölüler var kulaklarımda
Hey, hey dur nefes al
Nefes alsın şehir dudaklarından.

Aşk başladı yine kalemim
Dur, emek var ekmek var
Kavga var her yerde

Onursuzluk içinde ışıltılar görüyorum
Kuşları da görüyorum artık.
Siz boynu kravatlı yüreği broştan
Siz mi asacaksınız beni ?

Asın o halde efendiler
Gökten geleceğim akşamüstü
Tunçtan kırmızı merdivendir düşünceler.

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön