"Ben bugüne kadar doğru dürüst hiçbir şey başaramadım. Ama en azından, herkesin saçmalıklarını not ettim." - Mark Twain"

En Son Bahar Kalır.

yazı resimYZ

Sirenlikten inme mavi bir çarşafla birlikte gelir narkozun
Bakmayacaklarını bilir bilmez döker ceplerindeki yangını

Şehir, bu şehir bize ve sana özellikle hastadır
Üstüne yüklendiği belki yedi kat göğün kilosunu
Ölçelim diye bekler durur

Rıhtımın en uç ve tehlikeli kısmında sallanır, flamingoları seyre dalar
Alışık olmadığınız tebessümü ve hayvanları vardır bu şehrin
Üst cebimizden, çaldığımız çiçeğini yakalar, yüzümüze iyice bakar
Yakınlığı saç tellerimizden ince ve daha yakındır bu şehrin

Sen bu şehrin damarına iyice bastırınca güzelliğini
Şekilsiz kaldırım taşları arasından çiçekler patlar
An gelir ve kurtulur gökte uçmak için kuşları
Bu şehir tekdüze ve oldukça esrarengizdir
Seni görmek ve öpmek için geceleri tokatlar

Canı üç kuruşa satılamayan ama hala vitrinde duran
Kız çocuğunun kirli ve kırmızı saç tokası
Hala aynı caddede aynı vitrindedir.
Şehrimin acılarını ezberlemek ve gezmek için sıkıntımdan
Geceleri açıp okuduğum sıska şiir; iç cebim ve ayaklarım senindir.
Bulutların olmadığı bir günün akşamını özleyen ve avcunda saklayan
Senin, sana benzeyen, seni saklayan; baygın şehrindir.

Uludukça anlamların, yazıların, duyguların karışıklığı
Alnı kırışa kırışa aklı karışmış işçinin sigarası söze girer
Bir akşam biter gece olur kurdeşenlerine
Sevgim ikimizin ve acının olduğu her yerde filizlenir
Aklıma yaprak yaprak, eksik sonbahar düşer
Sabaha kalmaz yaşamam, ve yaşamam kışa döner
Çünkü aşkımın ve çaresizlerin odunu biter kışa dönersen

Ah sonbahar, kışa dönmesen
Son bahar, hiç bitmesen
Aşkımı kendi ellerimle asıp, şiir yazmanın üzerine bırakacağım.

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön