Feride,üç yaşında güzel şirin bir kız çocuğu,Babaanne
ile yaşıyor.Anne babası,o daha birbuçuk yaşında iken
resmen boş olmuşlar.
Minik,şirin bir kasabada,otururlarmış.
Boş olayından sonra,Baba işi icabı şehire taşınmış,
orada,başkası ile yeniden evlenmiş.Ara sıra,Babaanne
torun beraber,Babaanne oğulu,torun Babayı,ziyarete gi
derlermiş.İşte bir ziyaret günü..
Feride,başına gelecekleri,hep hisseden biri..Korkular,ey
vahlar içinde,minicik,çaresiz,bekleyişte..
Kapıyı çalmışlar ! Tak ! Tak ! Tak ! . . . . . . . . . .Gelenin kim
olduğu,biliniyor mu ne ?Bu kapı,hiç çabuk açılmaz,bizler
çaldığımızda.Sonunda açıldı kapı,girdik içeriye.Güzide
Analığımın,buz gibi soğuk bakışları,üzerimizde. .Güzel bir
yüzü var,keşke ruhu da güzel olsa idi .?Gündüz,Baba,evde
değil,Babaanne,Ferideyi,Güzide Hanıma bırakıp,oğlunun
iş yerine gidiyor.Eyvah ! Ama Eyvah ki ! Yine,yine Eyvah !.....
Feride ise,en çok yerli yersiz,çimdikler yiyeceği korkusunda
O da ne ?Güzide Annesi,Feridecik ile,oyun oynamaya hazır
lanıyor,Evin geniş bahçesinde,derin bir kuyu var !
Bir kapaklı sepet,bir uzun urgan,bağlayıp sepetin sapına ur
ganı,oturttu Ferideciği sepetin içine,salladı kuyuya,daldırıp
daldırıp çıkardı,uzun sürdü bu durum,nihayet çıkardı.Sepetin
kapağını açtı,yaşıyordum.Dönüp arkasını,odasına girdi.Feride
ıslak,Feride korkunun dik alasında,o henüz üç yaşında!Diğer
odanın en karanlık köşesine büzülmüş,küskün Babaanneyi
bekliyor,o da gelir,en nihayet.Feride!Feride!Nerde imiş benim
kızım!Cevap yok ama yine de bulur onu,alır gönlünü.Feride der:
Babaanne,Beni Buğakma
Bırakma
Benim Gözyaşlarımı Kimse Görmemeli
Benim Gözyaşlarımı Kimse Görmemeli diyorum çünki ağlamayı zaten sevmez oldum ama...Gülümseyebilmeli ağlar iken dahi...