Hayaller içinde kıvranan bedenim, umut peşinde koşmaktan yoruldu artık. Elimden tutup kaldıracak bir duam yok henüz. Kapıları aralamaya çalışırken kapı önlerinde koca koca asma kilitlerle öylece kalakalıyorum.
Daha ne kadar çırpınmam gerektiğini bilmiyorum. Doğru düzgün dua etmeyi bilmeyen dilim, hayallerle avunmanın boşluğunu anlatıyor her fırsatta. Ruhumsa bunun tam zıddını kabulleniyor. Kalbim hala hayallerime bağlı… İçi ile dışının bir olmaması dedikleri bu olsa gerek. Ancak kalbimin aydınlattığı yollarda adımlamayı tercih ediyorum. Bakalım zaman ne gösterecek!
Anka’nın kanadının sıcaklığında sabahladım bugün. Hayal dünyamın sonu gelmez girdaplarında koşmaktan bitkin düşmüş bir halde; Kaf Dağına sırtımı yaslayarak…