Dostlar Bayram Kutluyoruz Sansın

Ne Türklüğümüz kaldı, ne müslümanlığımız, ne neşemiz, ne özel günlerde yürüyüşümüz, ne adaletimiz, ne de özgür düşüncemiz..

yazı resimYZ

Bugün yine Atatürkçülük maskesi adı altında bir iki Atatürk fotosu, biraz sözü, biraz da bazı yazılar paylaşılacak, ertesi gün herkes kendi hayatına devam edecek... Evvelden mesela böyle değildi... Ben ilk okuldayken çok iyi hatırlıyorum... Zorunlu yürüyüş vardı... Üflerdik püflerdik ama giderdik... İyi ki de gitmiştik... Televizyonlar canlı yayından verirdi... Büyüklerimiz inadına açardı... İyi ki açmışlar...

Adam yani Atam o kadar büyükmüş ki; bizim millet bir Fransa olmadığı için, haliyle devrimleri kendi isteği ile de yapmadığı için, ona sunulan bu güzel sistemi unutabilir, bu yüzden genç yaşlarda özel gün çatısı altında ana fikri vermek istemiş. Şimdi bakıyorsun... Ne Türklüğümüz kaldı, ne müslümanlığımız, ne neşemiz, ne özel günlerde yürüyüşümüz, ne adaletimiz, ne de özgür düşüncemiz... Teker teker yıktılar yapı taşları... Faşist dediler, ırkçı dediler, eski kafa dediler, homofobik dediler, Almanya'da da telekom özel ki dediler...Öyle dediler, böyle dediler... Ne oldu şimdi? Bitik bir vaziyetteyiz.

Zamanında ilk geldiklerinde yemeyecektiniz birader... İki namaz kılıp Kuran okuyanı müslüman, iki Atatürk paylaşımı yapanı da Atatürkçü sanıyorsunuz... Bugün 80 yaşındaki teyze arkadaşın birine süslü dedi diye yaka paça göz altına alındı... Neredeydi 73 yaşındaki dedeniz ve saz arkadaşları... Doğru kişilerin olacağına inancım var fakat doğru kişiler yerine herkes öyle yapıyor deyip inatla yanlış insanları seçecek insanlar var... Sıkıntının kaynağı da burada zaten. Bir seçimde a yolunu başka bir seçimde b yolunu seçmiyor, seçemiyoruz... Bu yüzden verileni kucaklıyor, kabulleniyor, istedikleri seçimleri seçtiğimiz için de kendimizi özgür sanıyoruz.

Al işte... Ne oldu deneysel sıvılarınız... Noldu ölüyorduk durmadan... Öyle diyorlardı... Böyle oluyordu... Çok güvendiğiniz arkadaş bile çıktı şimdi ''aaa gripmiş aslında'' dedi... Şimdi siz de ''aa öyleymiş ya'' dersiniz... Deyin tabi fakat zaman kısıtlı... Verdiğiniz her hatanın iyileşmesi hep uzun vadede oluyor... Onu düzeltmek için de bedeller ödeniyor... Öyle ya boşu boşuna onca insan battı, deneysel sıvılandı hatta işlerinden oldu... Kim verecek hesabını? Kimse değil mi?

Biz kandırılmışız ya diye de kimse ses çıkarmayacak... Öyle işten eve, evden işe yaşanılacak gidilecek... İnandığınız dinlerin yaratanı bu yüzden yarattı dinleri zaten... Beklediği adalet, düzen, eşitlik beraberinde yapmamızı talep ettiği falan değil...
Zor, zor... Hindistan'ın tek tanrılı dine geçme olasılığı bizim vatan, özgürlük, liyakat, ahlak gibi değerleri anlayıp, bu yolda da birbirimizi hançerlememizden daha fazla.

Yorumlar

Başa Dön