Ey Ruh!

\- Kesinlikle öyle. Ruhu dingin tutacak, bedene terk ettirmeyeceksin. Bedene dil öğretip, ruhu ilim ve bilime sevk edeceksin. Ruh ve beden sağlığı taramasından geçirteceksin. \- Bu kadarı da fazla ama ne bu! Göz, diş, sınav kağıdı taraması gibi. -

yazı resimYZ

- Ne yapıyorsun?

- Ruhumu dinlendiriyorum.

- Aman dikkat et de sonra uyuyakalmasın

- Sen merak etme. Benim ne zaman içim geçse, ruhum hemen toparlanır ve ayağa kalkar.

- "Ruhunu Kaybeden Cihanı Kazansa Ne Çıkar" demiş Victor Hugo.

- Şimdi bu güzel hatırlatmayı neden yaptın anlamadım. Ruhumu dinlendirirken neden kaybedeyim ki?

- Benden söylemesi. Her ruh kendi bedeninden asılır. Böyle bir söz var mıydı yoksa ben mi uydurdum şimdi. Neyse konumuza dönelim. Yani sen diyorsun ki ben de koordinasyon tamdır.

- Kesinlikle öyle. Ruhu dingin tutacak, bedene terk ettirmeyeceksin. Bedene dil öğretip, ruhu ilim ve bilime sevk edeceksin. Ruh ve beden sağlığı taramasından geçirteceksin.

- Bu kadarı da fazla ama ne bu! Göz, diş, sınav kağıdı taraması gibi.

- Sen ruhu hafife mi alıyorsun? Gelirken üç kere kapıyı çalması "Ey Ruh!" unvanının elinden alınmasına engel değil. Stefanzweg ne demiş biliyor musun? "Ruhunu geniş tutmasını erken öğrenebilmiş kişi, sonraları dünyayı içine sığdırabilir"

- Hımm harika! Şimdi senden bir şey rica edebilir miyim?

- Tabi ki.

- Ruhum ve beni yalnız bırakman mümkün mü acaba. Sensizliğe ihtiyacımız var.

Aysel AKSÜMER

Başa Dön