er ya da geç,
tutacaksın sıcak elinden günün...
köhne meyhanelerin kuytu loşluğu,
sözünde duruyor!
yalnızlığın yalnızlığı sona ermiş;
utancı yüzünde patlıyor!
soğuk geceye kazınan Paris şansonları
kan rengi dudaklarda...
köşedeki kadının kırmızı ojeli
kaplan pençesi ellerinde büyüyor şehvet;
gözlerinde solan aşk...
yarın 101 no'lu otobüste yolcuyum;
keder son kez yatağına alıyor beni,
en baştan çıkarıcı parfümü üzerinde...
utanmaz sokaklarda fahişe olmuş yalnızlık;
her gelenle yatıyor...