Ah O Gidişlerin

yazı resim

“oyunlarını oynadığı yeni bir oyuncak oldum yalnızlığın elinde
bilen yok yaralarımın derinliğini”

o çekip gidişlerin var ya
zafer pırıltılarını sürüp gözlerine
içime atıp da kıvılcımlarını her seferinde yaktığın ateşin
kora döndürüp sızlayan yüreğimi
sonra çekip gidişin
ah! o insafsız gidişlerin

günün bilmem kaçıncı saati
ve bilmem kaçıncı dakikasında sessizleşir odam
ilencini savurur şeytan bir başınalığımda
taşa keserim örümcek ağları yapışmış üzerime
demek istediklerimin tıkanıp kalmasıyla boğazımda
her sözcük bir damla iz bırakır yüzümde

istencime örülen duvarlardan atlayacak güç kesilir bacaklarımda
yiterken uzaklarda sen
geri döner şikayetim her seferinde
çıkmaz çünkü en küçük bir ses
soluk alışlar durmuşken
ne fayda

lodoslara tutulmuş gemilerimin battığı an olur
yıkılan günlerin ardından sana bakarken
elimdeki birkaç şiiri dökerim ardından
tez dön diye geriye…su gibi
rivayetler üşüşür ardından öbek öbek
kısarım seslerini tüm seslerin
içime koyup seni bir kez daha…bir daha…yeniden
ve beklerim
bir sonraki gelişini gidişinin

nergis kokuları dolar salonuma
girip penceremin aralık kanatlarından
denizin iyot kokusuna karışmış
bırakır adını içime
bir ümit
bir daha

yüzsüz bir sevgiyle beklenir her geliş
olmaz olası gidişlere ses edilemezken
kanımın donduğu bir kadehte sunulur şarap
içmesem olmaz…içsem gidersin

…öksüz bırakışların
ah! o gidişlerin

meltem esintileri yaladığında yüzümü
ve uçurtmalar bayram ettimi kuşlarla yarışırken yüreğim
bilirim
gelirsin

söz geçiremem aklıma her gördüğümde seni karşımda
ve her “koyuverme kendini” dediğimde
kesilir ayaklarım yerden
ansızın döndüğünde

ama
ah! o insafsız
çekip gidişlerin var ya
hani öksüz kalışlarım sonrasında
yanık bir sevdayla
ah!

ya bir de dönmesen
ne ederim!

30.11-01.12.2006

Atilla Güler

Başa Dön