**Her yeni gün, iman sahibi bir insan için Allah'ın varlığını ve kudretini daha derinden anlaması için eşsiz bir fırsattır. Allah, kainatta her varlığı ve olayı "ayet" olarak yaratmıştır. Bu ayetler, Allah’ın birliğini ve sonsuz kudretini anlamamız için birer işarettir. Kur'an'da geçen bu ayet kavramı, sadece ilahi kitabın ayetlerini değil, aynı zamanda yaratılışta ve günlük hayatta karşılaştığımız tüm delilleri ifade eder.
Güne başlamak, üzerinde düşünülmesi gereken iman hakikatlerinden biridir. Bir insan uykuya daldığında dünya ile bağlantısı kesilir; ruhu bedeniyle olan irtibatını kaybeder. Bu durum, Allah’ın Zümer Suresi’nde bildirdiği gibi, uykunun ölümün bir türü olduğunu açıkça ortaya koyar:
"Allah canları ölümleri sırasında ve ölmeyen kimseleri uykularında vefat ettirir. Sonra üzerlerinde ölümüne hükmettiği kimseleri yanında tutar. Ötekilerini belirli bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır. " (Zümer Suresi, 42)
Uyandığında yeniden hayat bulmak, Allah’ın rahmetinin ve korumasının açık bir göstergesidir. Bu nedenle bir mümin, sabah gözlerini açtığı anda Allah’a samimi bir şekilde şükreder. Sahip olduğu her nimet, Allah’ın kendisine sunduğu bir ikramdır ve bunların hiçbirini kendi çabasıyla elde etmesi mümkün değildir.
Allah’ın Nimetlerini Düşünmek
Sabah uyandığımızda işitme, görme ve düşünme gibi yetilerimizin hala bizde olması, Allah’ın bize yeniden bir fırsat sunduğunun işaretidir. Ancak bu nimetlerin değerini her an hatırlamak ve bunlar üzerinde düşünmek gerekir. Kur'an-ı Kerim’de bu konu şu şekilde dile getirilir:
"De: Söyleyin bana Tanrı duyma yetinizin ve gözlerinizin ve kalplerinizin üstüne mühür vursa Tanrı'dan başka size onları getirecek tanrı kimdir? Bak ayetleri nasıl türlü türlü açıklıyoruz. Sonra onlar yine yüz çeviriyorlar." (Enam Suresi, 46)
Bir mümin, bu ayet üzerinde düşünerek, sahip olduğu nimetlerin Allah’tan geldiğini idrak eder. Uyku gibi bir rahmetle dinlenmek ve sabah yeniden dirilmek, Allah’ın sonsuz kudretine delildir. İnsan, bu nimetlerin kendiliğinden oluşmadığını anladığında, Allah’a olan yakınlığı daha da artar.
Samimi Dualarla Güne Başlamak
Sabah uyandığı anda bir müminin yapması gereken ilk şey, Allah’a yönelerek samimi bir dua ile güne başlamaktır. Bu dua, Allah’ın rızasını kazanma arzusunu ve O’na olan teslimiyetini ifade eder. Güne Allah ile başlamak, gün boyunca yapılacak tüm işlerde O’nun rızasını gözetmeyi kolaylaştırır.
"Ey Rabbimiz, bizi doğru yola ilet. Bizim üzerimize sabır yağdır ve bizi Kendine yakın kullarından eyle." şeklinde bir dua ile başlayan bir mümin, günün geri kalanında Allah’ın kendisini izlediği bilinciyle hareket eder.
Allah’ın Yakınlığını Hissederek Yaşamak
Bir mümin, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Allah’ın yaratılışta sergilediği sanatını görür. Gökyüzünün aydınlanması, kuşların cıvıltısı, insanın bedenindeki kusursuz işleyiş, her biri Allah’ın delilleridir. Bu delilleri görmek ve üzerinde düşünmek, Allah’ın yakınlığını hissetmeyi sağlar.
Uyandığında sahip olduğu nimetleri fark eden bir insan, Allah’ın benzersiz rahmetini ve ilmini kavrar. Her gün yeniden bahşedilen bu nimetlere şükrederek, Allah’ın kendisini dünyada imtihan ettiğini hatırlar.
Sonuç
Her yeni gün, Allah’ın kudretini ve rahmetini anlamamız için bir fırsattır. Gözlerimizi açtığımız andan itibaren Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren ayetler etrafımızı sarar. Bu nimetler üzerinde düşünmek, Allah’ın bize olan yakınlığını daha iyi kavramamıza yardımcı olur.
"Şüphesiz, uykuyu dinlenme zamanı kılan ve sabah vakti insana sahip olduğu nimetleri yeniden bağışlayan, sonsuz bir güç ve ilim sahibi olan Allah'tır."
Bu gerçeği kavrayan bir mümin, güne Allah’a olan şükrünü ifade ederek başlar ve gün boyu O’nun rızasını gözeterek hareket eder. Böyle bir yaşam, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmanın ve ahirette O’nun cennetine kavuşmanın kapısını aralar.**
