"Yaratıcılık, beynimi çamaşır makinesine atıp, programı 'düşünmeye son' olarak ayarlamak gibi bir şey." - Kurt Vonnegut"

Herkes Sana Benziyor Bu Kentte

yazı resim

Herkes artık sana benzemeye başlamış bu kentte
Bütün gözler beynime seni çağrıştırır
Bir kız geçer tırnakları pembe ojeli
Bir başkasının saçları dalgalı kızıl
Diğeri kahve kahve bakar dünyaya
Herkes yavaş yavaş sana benzemekte
Benimse şehre daha da yabancılaşmışlığım.
Bu kadar çabuk çoğalırsın gönlümde
Nefes alışlarımın arasında duran sen
Attığım her adımda beklersin önümde
Ben seni hasretine güvenerek sevdim
Biraz da her an özleyip düşünmek için
Ama sen şimdi bu kentte her yerde
Benimse her yere daha da yabancılaşmışlığım.
Hani bakarsın ya uzaktan etraftaki tuzaklara
O an gelir çınlar kulaklarında bir ses
Nefesin boğazına tıkanıp düğüm atarken
Herşeye rağmen koşmak istersin dikenli yollara
Bedenini ruhunu yırtıp atmak istersin
Bir çift göze hasretle bakabilmek
Bir güzel söz,bir güzel cümle duyabilmek için
Kırılan gururun sürüm sürüm sürünürken yerlerde
Zerre önemi kalmaz kendi değerinin
Çünküler bile yetişmez cümleleri bağlamaya
Ne giden ruh ne kırılan gurur ne de kendi değerim
Herkes sana benzemekte artık bu kentte
Benimse bu bedene daha da yabancılaşmışlığım...

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön