Selam olsun,ıslak mektup...
Git, gelme..
Hoşçakal..
Neydi bu?
Kimine göre hoşça 'kal'
kimine göre arkasından selamlamak..
Yüklemine göremi davranır bilinmez, uğurlama sözcuğu sanki ama uğur şans getirir.. Benim şansımı kim götürdü?
Postacımı?
Henüz bitirememiştim sonunu..
Yeni bir karar almıştım..
Son sayfasında yazıyordu, sonu. Son yaprak kaldı.. Zaten ağlamıyacaktım, ziyan olan yapraklara bırakmıyacaktım sonunu, diğerleri gibi ıslanmıyacaktı, hem tek kişilik kararlar yetmiyor.. Ama kararlarım da bitmiyor, ayrıca aldığım kararı sabah değiştirdim..
Tek kişilik bir ziyafet.. Özenle hazırlanan masa ve bir şarap. Mum ışığı tek yanmaktan bitmiş zaten, belkide tek kalmak bitirdi onu.
Hoşçakal sadece 'kal' diyemedi dilimin kuytusunda ki sözcükler..
Sadece 'kal'
Tek kişilik kararlarım yetmiyor, yetsede kararlarım bitmiyor..
Niye tek gitmiyor bu şarap?
Gitsede kal diyemem ki.
Adresini bilmediğim bir mektup ulaşacak sana..
Kilometreler kızacak buna..
'kal' diyecek.
Yol utanacak.
Açıkcası HOŞça-kal.
]