"Gerçekler, aynen rüyalar gibi, en çok uyandırıldıklarında rahatsız edicidir." - Franz Kafka"

Bayram Gökmen

Hoşça - Kal

Son sayfasında yazıyordu, sonu. Son yaprak kaldı.. Zaten ağlamıyacaktım, ziyan olan yapraklara bırakmıyacaktım sonunu, diğerleri gibi ıslanmıyacaktı, hem tek kişilik kararlar yetmiyor.. Ama kararlarım da bitmiyor, ayrıca aldığım kararı sabah değiştirdim..

Pazarım...

Ufak bir çocuk,annesinin kolundan çekip parmağı ile birşey gösteriyor,zıplıyor,sızlıyor.. Ne o balonmu? Ama elinde kırmızısı var.. Ya hayatını boyuyacaksa o mavi.. Olamaz düşünemez hayatına giren ve çıkan insanları,kimim diyememezken.. ısrarla istiyor..

Aşk Üçgeni

Üçgenin her kenarı eşit değildi.. üç eşit parçamız olmadı,üç'e böldüğümüz parçalarımızdı çarptık ve çıkardık.. oyun da böyle oynanıyordu ya.. Nasıldı? Kadın,erkek,umutlar..
her biri bir köşede bekler.. Aşk,üçgenin ortasına konulur.. zaman ve tarih yazılır bir köşeye.. Başlar koşu.. bir zaman ter boşalır alından bir zaman ise kalp

KİTAP İZLERİ

Öyle miymiş?

Şule Gürbüz

Şule Gürbüz’ün Zaman ve Anlam Arasındaki Yankısı Bir kitabı roman yapan nedir? Belirli bir olay örgüsü, gelişen karakterler, diyaloglar mı? Şule Gürbüz’ün “Öyle miymiş?” adlı
İncelemeyi Oku
Başa Dön