İnsan bir kere yalnız kaldı mı, derinleşir tüm anlamı var oluşların. Farklı bir yerde bulur kendini çoğu zaman, duyar ama anlayamaz, görür ama deler geçer bakışları gözünün önündekini derinlere dalar. Ani bir uyanış gerekir yalnız kaldı mı bir kere insan.
Anlatamadıkça içinde biriktirdiklerini, yeni birini büyütmeye başlar ruhunda. Kimsenin bilmediği, yavaş yavaş herkesten uzaklaştırdığı biri .. Onunla dertleşir sadece, onunla yaşar iyi kötü her şeyi. Yaşayamaz da aslında pek, çünkü artık kendi içinde yalnızdır..
Bir insanın yaşayabileceği en ağır sıkışmışlık hissi kendi içinde yalnız olmak. Duyguların en zoru, en başa çıkılamayanı ve insanı en delirteni.. Kendi kendine kalışların insanı boğduğu ve bir çıkmaza sürüklediği duygu. Gittikçe insanı kendinden bile ayıran duygu..
İnsan bir kere yalnız kaldı mı, güveni bir kere kırıldı mı insanlara karşı, kendini hep yalnız hisseder ve ne olursa olsun yanında kim olursa olsun doldurulamaz bir boşluk taşır içinde. Ne bir anlamı kalır bir zamanlar onu güldüren şeylerin ne de tadı.. Anıları ve olanları düşünmekle geçirir vaktini. Mesela küçük bir an ister yeri gelir, birisi bir bakışıyla anlasın onu, çözsün gözlerindeki ve kalbindeki derinliği, ama yoktur.. Der ki çok kötüyüm, birisi omzunu verir ona, kalbini açar ya da mutluluktan uçuyorum dediğinde öyle bir gülümser ki dünyalar hepten onundur artık, ama yine yoktur.. Çabalamak ister birisinin mutluluğu için, birileri uğruna bir şeyler yapabilmek için, ama yoktur...
İnsan bir kere yalnız kaldı mı herşeye anlam katmaya çalışır, unuttuğu ve unutturulan her şeyi aramaya çalışır. İnsan bir kere yalnız kaldı mı geri dönüşü olmayan pek çok yara açılır kalbinde işte. Hepsi bu.