Anlatılmamış masalların kayıp kahramanlarını ararken çıkmıştı karşıma,prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /
Kayıp kentin kayıp haritasındaki silik yazıları okurken...
Önce yaz yağmurları gibiydi üşütmeden ıslatan arada,
Yavaşca kış geldi...Hep yağmaya başladı...
Gölgeme emanet gibiydi sanki
Gitmeye niyeti yoktu yanımdan
Önce derimi deldi toplu iğneyle sonra kanıma karıştı şırıngayla
Şimdi beynimde dolaşıyor, her hücrmede
Ya o bende mahkum, ya ben onda mahkumum...
Kanımın son damlası da aksa, içimde kalacak, yazık ayrılmayacak...
Ölüp gitsem de bu sefer tek kalacak,
Yanlız kalacak yanlızlığım...
Anlatılmamış masalların kayıp kahramanlarını ararken çıkmıştı karşıma,
Kayıp kentin kayıp haritasındaki silik yazıları okurken...
Şimdi daha iyi anlıyorum aslında
Hem kayp kentleri, hem kahramanları,
Tanımışlardı onu...
Ya onda mahkumdular ya kahramanlarda mahkumdu o...
Bir kere mahkum oldumu kaçış yoktu.
Bu yüzden kayıptılar kahramanlar,
Bu yüzdendi öksüzlüğü kayıp kentin,
Belki de bu yüzden kaybolmuştu zaten
Belki de haritanın yazıları bu kayıplık yüzden silinmişti...
Belki de silindiği için kaybolmuştu haritada...
Anlatılmamış masalların kayıp kahramanlarını ararken çıkmıştı karşıma,
Kayıp kentin kayıp haritasındaki silik yazıları okurken...