**İslam'da ölüm ve sonrası hakkında çok sayıda inanç ve gelenek bulunmakla birlikte bu inançların bazıları batıl ve insanları yanlış yönlendiren uygulamalardır. Kefen gibi geleneklerin maddi çıkarlar ve yanlış yorumlarla dinin içine dahil olduğu sıkça görülmektedir. Birçok kişi kefenin ölülerin kokusunun yayılmasını engellediğine ve ölüye gösterilen son saygı olarak kabul eder. Ancak bu inanç doğru değildir. Kefen bir tür örtüdür ve ölü bedenin bozulmasını engellemek için tasarlanmamıştır. İslam'da da kefenleme gibi bir inanç yoktur. Toprağa gömülen bir kişi kefenle ya da kefensiz gömülse de, zamanla çürüme süreci başlar ve bu süreç biyolojik bir olaydır. Toprağın derinliği, toprak türü ve çevresel faktörler koku yayılımını etkileyebilir. Örneğin, kil gibi sıkı topraklar kokunun yayılmasını yavaşlatabilir ancak bu tamamen kokunun engellenmesi anlamına gelmez. Ayrıca mezarların derinliği, gazların ve kokuların yer yüzeyine çıkmasını zorlaştırabilir. Ancak kefenin asıl işlevi bu değildir. Kefenleme ölüye gösterilen son saygı olarak kabul edilir. Ancak ölüye saygı kefenlemeyle olmaz ki Kur'an'da Adem'in iki oğlunun kıssasında kardeşini öldürene öldürdüğü kardeşini nasıl gömmeceğini göstermek için Allah bir karga gönderiyor. Ve kefensiz gömmülüyor. >"Derken Allah kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. Yazık bana ben kardeşimin cesedini gömmekten şu karga gibi aciz miyim? dedi. Ve pişman olanlardan oldu."(Maide Suresi 31. ayet) Kefenleme müşrik inancından İslam'a dahil olmuştur. Kur'an'da vefat eden kişinin dahi nasıl gömmüleceği geçmektedir. Kefenleme gibi batıl inançların yaygınlaşması insanların dini ritüelleri yanlış anlamalarına ve bazı gereksizliklere yönelmelerine neden olmuştur. Kefen sonradan müşrik inançlarının etkisiyle İslam'a dahil olmuş olup ne dünyada ne de ahirette bir faydası yoktur. İnsanın öldükten sonra asıl faydası organ bağışı yaparak olabilir. Organ bağışı İslam'da büyük bir sevap olarak kabul edilir. Bir insanın hayatını kurtarmak tüm insanlığı kurtarmakla eşdeğer kabul edilir. Kur'an-ı Kerim'de, Maide Suresi 32. ayette şöyle buyurulmuştur: > "Şüphesiz kim bir canı bir cana veya yeryüzünde bozgunculuğa karşı olmaksızın öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Ve kim de onu yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur." Bu ayet organ bağışının önemini vurgulamaktadır. Ölülerin organlarını bağışlayarak başkalarının hayatlarını kurtarmak İslam’ın öğretileriyle tamamen uyumludur. Ülkemizde organ bağışına olan ilgi maalesef oldukça düşüktür ve birçok insan, batıl inançlar nedeniyle organ bağışı yapmamaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın Ekim 2024 verilerine göre, ülkemizde 33 bin 498 hasta organ nakli beklemektedir. Ancak beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organ bağışı yapma oranı oldukça düşüktür. Bu durum, toplumsal bir farkındalık eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Kefen gibi gereksiz harcamalarla yapılan israf ve insanların organ bağışından uzak durması organ bağışı için gereken maddi kaynağın kullanılmaması anlamına gelir. Kefenlemeye harcanan para daha verimli şekilde kullanılarak, maddi durumu kötü olan insanlara bağış yapılabilir. Bu hem kişisel olarak daha anlamlı bir yardım olur hem de toplumun refahına katkıda bulunur. Organ bağışı yapmak, sadece maddi fayda sağlamakla kalmaz aynı zamanda ahirette büyük sevap kazandırır. Toplumda yerleşmiş bazı batıl inançlar, insanları yanlış yönlendirmekte ve gerçek faydalı işlerden alıkoymaktadır. Kefen gibi ritüeller, dini bir zorunlulukmuş gibi sunulsa da aslında bunlar İslam’a ait değildir. Ölüye saygı da kefenle olmaz. İnsan da dünyadan hiçbir şeyi ahirete götüremez. Haliyle kefen ya da diğer batıl inançlar hem dünyada hem de ahirette hiçbir fayda sağlamaz. Kişinin ahirete götüreceği tek şey yaptığı amellerdir. Batıl inançların terk edilmesi insanların daha sağlıklı ve bilinçli bir yaşam sürmelerine yardımcı olur. Organ bağışı gibi önemli bir konuda toplumun bilinçlenmesi hem hayat kurtarır hem de gereksiz harcamaların önüne geçer. Kefenlemeye ve diğer batıl inançlara ve gassallara harcanan paralar gerçek anlamda ihtiyaç sahiplerine yönlendirilmelidir. İslam insanlara sadece dünyevi değil ahlaki ve manevi değerler de öğretir. Kefen ve gassallık gibi ritüellerin İslam’da yeri yoktur ve bu tür uygulamalara dair hadisler de uydurmadır. Organ bağışı ise hem insan hayatını kurtarır hem de ahlaki açıdan büyük bir sevap kazandırır. Batıl inançlardan sıyrılarak daha bilinçli bir toplum oluşturulabilir. İnsanların dini ritüelleri doğru bir şekilde anlaması ve uygulaması hem bireysel hem de toplumsal açıdan fayda sağlar. Bu gerçek anlamda hem dünyada hem de ahirette kazanım elde etmenin yoludur.
**
