"Sabah 5'te uyanan tek canlı türü ya horozlardır ya da henüz uyumayı başaramamış yazarlar." - Douglas Adams"

Kelepçeler

Kelepçeler; titreyen ellerimde benimle tutsak.

yazı resim

Kelepçeler; âh o kelepçeleri taktığın ellerim
matemin hüzünlü ekseninde dönüyor ha bire.
Kulaklarımda bir mâhkumun sessiz iniltileriyle,
yalınayak; boşluklarda ilerliyorum sensizliğe.
Nereye gider bu yolun sonu, nereye çıkar?
Bu gönül bu keşmekeşten ne zaman bıkar?

Kelepçeler; bilinmez yolların garip yoldaşı
ve korkular; heyelan gibi gelmekte üzerime.
Bir sona yaklaşırken, bir sondan kaçışı,
temsile özenmekte ayrılığın soğuk haliyle.

Kelepçeler; sanki bileklerimde izi kalmış.
Yanaklarım hâlâ ıslak; lâkin gözlerim akmış.
Hıçkırıkların âh-ü figânı sarmış da olsa,
benimle gülen, benimle ağlayan güller solmasa.

Kelepçeler; titreyen ellerimde benimle tutsak.
Bir ayrılığın.. yıkımın.. ve ihtimalin şahidi.
Suskun dudaklara yazılan ızdırabın kitabı.
Şayet varsa, kavuşmanın, sabahsız gecesi..

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön