kim demiş
kelimelere sığdırdığımı seni
ne tükenmez kalemler
ne karatahtayı ışıldatan tebeşirler
yetmez ki bana
hani çocuk gülüşleri deseler
o en masalsı
bir dorukta açan çiçek mesela
bülbülün feryadına benzetseler
ha keza
he derim
ama bilmezler Diyarbakır sokaklarında ölümlerin yanıtsız kaldığını
ak tülbentlerin tırnak tırnak parçalandığını
savururken toprağı "tilili" çekildiğini
ciğer dağlanır öfkeli ve mazlum
ve kırlardan göz kırpar çelik pırıltıları
kenti baştan çıkarıcı
Neruda gülümser eli gözlerine,
bir yürek kıyama durur göğsü mavzerlere siperli
biterse nakaratlar
sığdırdığım yürekte serilirim huzruna
elini uzatsan da
dönsen
bakmasan da