Yeşil ve Mavi
Madem ki durdurulamıyordu zaman, duygularının coşkun ırmağında akıp gitmesini sağlayacaktın. Bir ilki daha yaşayacak ve ilk defa aşkı tende öldürecektin…
Madem ki durdurulamıyordu zaman, duygularının coşkun ırmağında akıp gitmesini sağlayacaktın. Bir ilki daha yaşayacak ve ilk defa aşkı tende öldürecektin…
Özellikle kocaman bebeğin o küçük burundan nasıl düştüğüne takılıp kalıyorum.
Ve yağmur, mezarları da ıslatacak… Ölüler ıslanırsa? De, yeşerir mi?
Aşk da gelincik gibidir. Ayrılık hemen boyun büktürür. Acıyla canlı kalır aşk. Ve insanın görüntüsü, gelinciğin yapraklarını dökmesi gibi solgunlaşır, değişir.
tükenmelerimiz, uzun bir soluktan sonra içimizde yankılanıyor..
**gecenin türküsünü** / **en güzel ben söylerim** / **dağlanmış yüreğimden** / **çıkar avazım** / **gece gibi
bulanık sulardan arıttım seni / yıldız olup yağdın göğümden / dudaklarından yakımlı bir sigara yetmez bana
Avuçlarıma değemiyorsun. Koyuluğuna kapanamıyorum sensizliğimin kekremsi, acı tadlı zamanlarımda.
ve kirli bir dünyanın içinde direnen mavi ışıkların
uzantısındaki okşayan gülüşlerde tattım renginin sevda yeşilini.
Yakındır;
yıldızları yakalamaya calısan salıncaklarda,
duslerimin cocuk gulusleri..
Henüz ilkokula gitmiyorum. Küçüğüm daha. Ama gün boyu sokakta oynayacak kadar büyüğüm!
Kaç yaşında olduğumu hatırlamıyorum o zamanlar. Daha küçüğüm. Bir çöp kutusunda saklanacak kadar. Komşu kızıyla evcilik oynayarak, ten temasının seks olduğunu sanacak kadar. Ve seksin, ne olduğunu bilmeyecek kadar!
hadi kal bendeki yanınla...
titrek ezgilerde avuçladım / gözyaşlarını aşkın / kurutulmuş bir çiçek
çoğu geceler bir sevda düşer yüreğime / çizerim yıldızları rüyalarıma /
kaburgamın eksik yanı sensiz doldurulamaz bilirsin... elma sensiz ısırılamaz... Aspasya nın cazibesi sen olmadan yitemez..
Benim kelimelerimde sen varsın.. bendeki senin degisik yanlarından kesitler var.. gülmelerin, aglamaların, kızgınlıkların, daglardaki bakir çiçeklerin
renklerinin yansıttıgı sen..
I / gün kırmızı yaktı senliğimi / bir an'a doldu
bugün yazıyorsam Edebiyat öğretmenim Sevgili Aziz Güleç sayesindedir.
1967 Diyarbakır doğumluyum.
Diyarbakır
bazen şiir olur kelimeler, bazen eleştiren düşünceler, bazen duygu yüklü sevda dökümü, ya da iç yakıcı günceli sorgulayan eleştiri.
birçok yazar
sanırım kimseye benzemiyorum.