"Yaratmak, yok etmenin en nazik şeklidir." – Kurt Vonnegut"

Kırmızı

...Sütsüz acı kahve gibi...

yazı resim

Parmağını havaya doğru kaldırdı.
- Bak işte gökyüzü orada kızım. Mavi. Bulutlar var üzerinde beyaz beyaz sanki havada asılı duran.
Çekmecenin sesi duyuldu.
- Dokun kızım bak... Bulutlara dokun.
Eline yumuşak bir şey değdi.
- Bu pamuk değil mi anneciğim?
- Evet, bulutlar da pamuk gibi.
- Mavi nasıl peki?
- Mavi serin.
- Ne güzel. Başka neler var orada?
- Kuşlar var.
- Çok mu?
- Çok. Belki yüz tane.
- Ne güzel... anlat; çok hoşuma gitti.
- Akşam olunca bulutlar kayboluyor. Yerine yıldızlar geliyor.
- Ne renk serin gökyüzü geceleri?
- Siyah.
- Siyah nasıl?
- Sütsüz acı kahve gibi...
- Peki ya yıldızlar nasıl?
- Bizden çok uzak, parlak ama aydınlık değil.

*****

Mırıldandı:
- annecim, annecim... kırmızı elbisemi giyiyorum. gideceğiz di mi teyzemlere? ne kadar güzelmiş... tıpkı anlattığın elma gibi...yıldızlar gibi parlak, güneşten de sıcak... güzel anlattığından...
Annelerin gözleri çabuk dolar. Uykusunda sayıklayan minik kızının yanına gitti. Üstünü örttü ve fısıldadı:
-Şşş uyu birtanem uyu. Devam et o güzel rüyalarına.

YEŞİM 5 Aralık 2003 04:00

KİTAP İZLERİ

Cumhuriyet'in İlk Sabahı

Şermin Yaşar

Cumhuriyet'in Şafağında Bir Çocuğun Adımları Tarihin büyük anlatılarını, savaşların ve kuruluşların destansı öykülerini kişisel ve dokunaklı kılmak edebiyatın en zorlu görevlerinden biridir. Şermin Yaşar, "Cumhuriyet'in
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön