Kumpas

yazı resim

sesin gölgesine yüz süren uzun bir nehirdi gözleriniz
ihaneti besleyen timsah gözyaşlarınızı
neden düşler üzerine serptiniz…

daha dündü ıslığınızda çiy tanesi
tozlu gökyüzünüz sevgiye uzak
kahpe bir tuzaktı sözleriniz!..

oysa
sular içinde çırpınan mahzun bir nilüfer kadar çaresizdiniz
çare sizdiniz uzayan sancılara bir avuç su serperken…

şimdi
sessiz midye kimliğinde kabuğunuza çekildiniz
içimin karanlık denizinde boğulan öksüz şiirleri
müstehzi tavırlarla bir film gibi izlediniz.

ruhunuzun ışığını köreltip
vicdanınızın sesini toprakla örttünüz!...

-yasak tanımayan özlemleriniz hiçliğinizde yiterken
nasıl ateşi alnından öpmeye yeltenirsiniz-

“böyle ayrılık olmaz” derken şarkılar
kahkahalarınızı kadehinize meze ettiniz

bak işte! tenimin hafızası dile geldi
kimliksiz buselerin izi çığlık çığlığa
hani nerede” aşk cesaret ister” diyen ödlek sözleriniz

biri sana “git” dediğinde” kalmak istiyorum” diyebilmekmiş sevmek
derken şair hiç mi ürpermediniz…

şimdi
dilinizin ucunda kalan sözleriniz kadar güçsüz ve çare/sizsiniz
unutmayınız ateş eken kıvılcım biçer
sakın tutuşmasın etekleriniz!..

lütfen!...
ağlama duvarını yıkarken kıbleye dönünüz

göreceksiniz!
secde ettiğiniz aşk, bulutlara yükselirken
ardından sürüklenecek bende kalan emanetiniz!...

Aslı Aydın

Başa Dön