]
/erdem!
onur kalemin
yıkılmayan burcu/
öfke ağacının sancılı dalına astım
nefsimi
ömre yağan ve hiç solmayan tek güle
duaya döndüm!
aynası kırık solgun yüzümü
sırrına ayaz değmiş rüzgarın
kanadında kanattım
kar gülünün yangına yağışını
tetiği çekilmiş karanlığın
alazında buldum
sabahın şakağına dokunan
umudun kayıp zırhını
güneşe çekilen perdeyi
tarumar ederken
yüreğimin hudutsuz rengi
arş_ı alada
manaya ekindi! biçilen öz
ruhuma aşina huzur tekmeliyor
kapımdaki aralığın
zerresine sığınan geleceği
kapatıyorum
umuda banmış gözlerimi
düşlerin
en safında
en gerçeğinde
en lekesizinde
masumca deme vuruyor ruhum
ve...
yeniden doğuyorum atlasa
duvağına hüzün değmemiş
gelin misali...