"Bugün de yazamadım. Belki de sorun bende değil, kalemimde. Çok yorgun, çok yaşlı." – Franz Kafka (kurgusal)"

Mezarliklar Şai̇ri̇

Bu şiir, mezarlıkların sessiz dünyasını ve unutulmanın hüznünü derin bir duyarlılıkla anlatan etkileyici bir eser. "Mezarlıklar Şairi" olarak kendini tanımlayan anlatıcı, ölümün sessizliğini, taş kitabelerdeki hikayeleri ve en büyük kederin unutulmak olduğunu düşündürücü imgelerle aktarıyor. Hayatın gürültüsü dışarıda kalırken, içeride yalnızca geçmişin fısıltıları dolaşıyor.

yazı resim

⚰️ MEZARLIKLAR ŞAİRİ Unutulan Tenhalık Burada saatler, kum yerine sessizlik taşır, Her mezar taşı, bitmiş bir cümlenin öznesidir. Ne acı, ne coşku; sadece donuk, gri bir sükûnet. Ölüm, bilinen tüm telaşların en sade cevabıdır.

Ben Mezarlıklar Şairi'yim, bu tenhalığın tek sakini, Toprağın altındaki sırları değil, üstündeki yosunu dinlerim. Güneş bile bu duvarlardan süzülürken yorgun, Unutulan her isme düşen çiğ tanesidir şiirim.

Oysa o kadar yakındır ki hayatın gürültüsü; Bir korna sesi, bir çocuk çığlığı, hep dışarıdan. İçeride ise sadece geçmişin soluk fısıltıları. Gelenler ağlar, gidenler susar; tek değişmeyen kuraldır.

En derin keder, büyük aşkların bittiği yer değildir; En derin keder, arkada kalan hiç kimsenin olmamasıdır. Ne bir çiçek ne bir isim, sadece boş, adsız bir yükselti. İnsan, yaşamla değil, unutulmakla sınanır sonunda.

Ve ben, bu taşların soğuk gölgesinde beklerim; Bir zamanlar hızlı atan kalplerin yavaşça toza dönmesini. Şimdi her nefesim, ödenmiş bir bedelin fazlalığıdır. Mezarlıklar Şairi bunu bilir: Huzur, sadece vazgeçenindir.

Şairin Mahlası: Mezarlıklar Şairi Şair: Doğuş Kılınç **

KİTAP İZLERİ

Esir Şehrin İnsanları

Kemal Tahir

Kemal Tahir’in İşgal İstanbul’unda Parçalanan Bir Ruhun Portresi Bir imparatorluk çökerken geride kalanların ruhunda açılan yaraları, bir ulusun en karanlık anlarında kendi kimliğini nasıl aradığını
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön