Kur'an'da namaz, Müslümanlar için en önemli ibadetlerden biridir. Bazı kişiler, namazın yalnızca iki vakit için farz kılındığını iddia etmekte ve bu yüzden insanlardan yalnızca iki vakit namaz kılmalarını istemektedirler. Gerçekten de Kur'an’da açık bir şekilde iki vakit namazdan bahsedilmektedir, ancak diğer vakitlere dolaylı işaretler de vardır.
- Hud Sûresi 114. Ayet: Gündüzün İki Ucu ve Geceye Yakın Zaman Diliminde Namaz
"Ve gündüzün iki tarafında ve geceye yakın salatı kıl. Şüphesiz iyilikler kötülükleri giderir. Bu hatırlayanlara bir öğüttür." (Hud, 114)
Bu ayet, gündüzün başlangıcı ve sonu ile geceye yakın vakitlerde namaz kılınması gerektiğini ifade etmektedir. Kur'an Arapçasına göre gece, güneşin batımından doğumuna kadar geçen süreyi kapsamaktadır. Gündüzün iki ucu, akşam ve sabah namazlarının vakitleri ile örtüşmektedir. Gecenin bitmesi ve sabahın ilk ışıkları, gündüzün sona ermesi ve akşam namazının başlaması, namaz vakitlerinin birbirini takip eden akışını simgeler. Ayetteki "ve" bağlacı, açıklayıcı bir işlev üstlenmektedir ve namazların bu belirli vakitlerde kılınması gerektiğini ifade etmektedir. - İsra Sûresi 78. Ayet: Sabah ve Akşam Namazlarına İşaret
"Güneş'in batıya yönelmesinden gecenin karanlığına kadar salatı kıl. Ve Kur'an'ı. Şüphesiz fecr Kur'an'ı tanıklıdır." (İsra, 78)
Bu ayet, akşam namazının vakitini ifade etmektedir. Güneşin batıya yönelmesinden gecenin kararması arasındaki süreyi kapsar. Ancak, bu ayette yalnızca akşam namazından bahsedilmesine rağmen, bazı kişiler bu ayette sabah namazını da geçtiğini iddia edebilmektedir. Üstelik ayette sabah namazı geçmediği hâlde Kur'an'ı sabah namazıyla değiştirip haşa Allah'a akıl öğretmeye kalkışmaktadırlar. Ancak ayet doğrudan akşam namazına işaret etmektedir. - Bakara Sûresi 238. Ayet: Namazın Farz Oluşu ve Cuma Namazı
"Salatları ve en faziletli salatı koruyun. Tanrı'ya tam bir tevazu ve itaatkarlıkla durun." (Bakara, 238)
Bu ayet, namazın önemini vurgulamaktadır ve namazın vakitlerinin belirlenmiş bir ibadet olduğunu ifade etmektedir. Bu noktada, "en faziletli salatı" olarak anılan, Cuma namazına özel bir işaret vardır. Bakara Sûresi 238. ayetinde geçen "salat al-vusta" ifadesi, "orta namaz" olarak çevrilir. Ancak bu namaz, günlük namazlardan farklı bir namazdır. Ebu’l Hasen, "salat al-vusta"nın Cuma namazı olduğunu belirtmiş ve bu namazın en hayırlı olanı olduğunu vurgulamıştır. Cuma namazı, Bakara Sûresi’ndeki "salat al-vusta" ifadesiyle farz kılınmıştır. Bu bağlamda, Cuma namazı, diğer vakit namazlarından farklı olarak özel bir öneme sahiptir. - Nur Sûresi 58. Ayet: İzin Alma Zamanı
"Ey iman edenler! Yeminlerinizin sahip oldukları ve sizden ergenliğe erişmemiş olanlar üç vakitte izin istesinler sabah salatından önce ve öğle vakti elbisenizi çıkaracağınız zaman ve akşam salatından sonra sizin için mahrem olan üç vakittir. Ve bunların dışında birbirinizin yanına girip çıkmakta size ve onlara günah yoktur. Tanrı size ayetleri böyle açıklar. Tanrı her şeyi bilendir, hikmet sahibidir. " (Nur, 58)
Bu ayet, Müslümanların evlerinde özel bir mahremiyet içinde olmaları gereken zaman dilimlerini belirler. Sabah namazından önce, öğle dinlenmesi sırasında ve akşam namazından sonra iznin alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu vakitler, insanların soyunabileceği zamanlardır ve mahremiyetin korunması açısından özel bir öneme sahiptir. Bu ayet namaz zamanları ile doğrudan ilişkilidir ve sabah ile akşam namazlarına da işaret etmektedir.
Yukarıda belirtilen ayetlerin ışığında, Kur'an’da açık bir şekilde namazın yalnızca iki vakitte farz kılındığı sonucuna varılır. Hud, İsra ve Bakara gibi sûrelerde yer alan ayetler, namaz vakitlerinin belirli zaman dilimlerinde kılınması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Cuma namazının özel bir öneme sahip olduğu, ve diğer vakitlerin de dikkate alınması gerektiği anlaşılmaktadır.
Kur'an'da namazın vakitleri açık bir şekilde sadece sabah ve akşam namazları olarak belirtilmiştir. Ancak Kur'an'da diğer vakitlere de dolaylı işaretler bulunmaktadır. Ayrıca, Cuma namazının özel bir öneme sahip olduğu anlaşılmaktadır. İslam dini, ibadetlerin kolaylaştırılmasını öngörmüş ve bu nedenle zorluk durumlarında bazı kolaylıklar getirilmiştir. Bu doğrultuda, Müslümanlar, namaz vakitlerini düzenli olarak takip etmeli ve Allah’ın emirlerine uyarak ibadetlerini yerine getirmelidir. Allah bizlere iki vakit namazı ruhsat olarak vermiş ve bizler 2 vakit namaz kılarak namazları eda edebiliriz. Zira namazı hastalık ve savaş gibi ortamlarda bile terk etmemeliyiz Nisa 101. ayeti gereği kısaltmalıyız. Diğer vakitleriyse Allah'ın bizlere verdiği bir ruhsat olarak tesbih ve zikirlede geçirebiliriz. Zira bizler Kur'an'ın açık hükümlerinden sorumluyuz.