Adı üstünde eskikulağikesikler... Bunlar nasıl insanlar, kulakları neden ve nasıl kesilmiş buna bakmak lazım... Çıkalım bakalım sokaklara caddelere, bu eskikulağıkesiklerden bir kaçına rastlayabilecek miyiz acaba?
-
Ooooooo Sami abi Sami abi
-
Buyur canımmmmmm!
-
Sen de eski kulağı kesiklerdenmişsin ağabey?
-
Evet öyleydi bir zamanlar.
-
Nereden kestin ya da kestiler ağabey kulağını?
-
Bir yerden kesmediler ama öyle diyorlar işte.
-
Kim diyor ağabey?
-
Eski kulağıkesikler...
-
Yani sen onu, onlarda seni biliyorlar...
-
Bilirler bilirler daha da neler neler bilirler...
-
Neler yaptın ağabey eski kulağıkesik zamanlarında
-
Neler yapmadım ki...
-
Tamam işte ben de onu soruyorum.
-
Anlatsam roman olur bilmem kaç cilt...
-
Anlat ağabey anlat da rahatla...
-
Anlatsam da anlamazsın ki
-
Niye anlamayalım ağabey geri zekalı mıyız biz?
-
Zor zamanlardı zor.
-
Nasıl zor mesela?
-
Biz böyle mahalleye bir girdik mi herkes büyük küçük bize saygı gösterirdi...
-
Hmmmmm! Ne güzel demek kulağı kesiklik hatta eski kulağı kesiklik çok da kötü bir şey değil.
-
Yaaaaaaaaaaani!
-
Ne mutlu size kulak kesilmiş ama bir damla da kan akmamış...
Arayalım bakalım başka başka kulağı kesikler var mı bu çevrede...
-
Himmet abi Himmet abi...
-
Buyur canım ciğerim
-
Sende öyleymişsin doğru mu?
-
Hooop hooop orada dur bakalım öyleymişsin ne demek çarparım ha!
-
Yanlış anladın abi, eski kulağı kesiklerdenmişsin diyecektim.
-
Eh öyleyiz biraz öyle derler.
-
Yaş tahtaya filan fazla basmıyormuşsunuz.
-
Basmayız nerede kuru tahtalar varsa gider onları bulur onlara basarız.
-
Sen neler yaptın ağabey eski kulağıkesik zamanlarında
-
Bizim zamanlarımız siyasetin cafcaflı zamanlarıydı
-
Siz de girdiniz mi siyasete?
-
Girdik ama temkinliydik çok da acı günlerdi şimdiki gibi değildi.
-
Kaç tane darbetör kaç tane muhtıra gördük.
-
Darbe demek istiyorsunuz.
-
Neyse ne canım işte geçti gitti...
-
İzleri var mı?
-
Geçti gitti dedik ya anla işte anla!
Kakakara kakara kakarar kikiri kikiri kikiri gülüşmeler... Biraz acı biraz hüzün dolu...
-
Abi hiç dolandırmaya kalktılar mı mesela sizi?
-
Olmaz mı oldu tabi geçmişte bir kaç hadise...
-
Nasıl mesela oldu ağabey azıcık anlatır mısın.
-
Bir tanesi bana Galata Köprüsünü satmaya kalktı
-
Sende almadın tabi...
-
Aldım aldım...
-
Yapma abi yahu nasıl aldın.
-
Façasını aşağı aldım, yer miyim ulan ben bu numaraları
-
Helal olsun abi, boşuna size sizin gibilere eski kulağı kesikler demiyorlar...
Bir de eski vekillerimizden var eski kulağı kesik bir beyefendi...
-
Sayın vekilim sayın vekilim.
-
Buyur gardaşım buyur yalnız eski vekilim ben ta yetmişli yıllarda
-
Siz de eski kulağı kesiklerdenmişsiniz.
-
Doğrudur
-
Meclis gibi bir yerde de kulağıkesiklik nasıl bir duygu.
-
Zor bir duygu çünkü orada herkesin kulağı kesik.
-
Bakanlık filanda yaptınız mı?
-
Yok gardaşım o zamanın başbakanı bizi sevmedi pek.
-
Ama yine de çok tanınırdınız o zaman
-
O zaman öyleydi şimdi torunlara bakıyoruz hanımla.
-
Sizin de beş on tane daireniz yatlarınız katlarınız vardır...
-
Yahu karıştırma oraları boş ver.
-
Yeni kulağı kesiklerden de arkadaşlarınız vardır.
-
Yok, yok kulağı kesiklerden arkadaşlarımın hepsi yaşlı başlı yani eski kulağıkesikler...
-
Neyse sayın vekilim size ve tüm eski kulağı kesiklere saygılar...