Şehre Yağmura ve Bana Dair

yazı resim

ŞEHRE YAĞMURA VE BANA DAİR
Yıldızlar kanıyor gökte
Şehir uyuyor kaldırımların dizinde.
Bulutlar parçalanıyor gecenin esmer teninde.
Yürek yara bere içinde.
Saçlarıma kederli bir eylül dokundu,
Gözlerimde meleklerin ruhu.
Kızma bana yağmurun çocuğu
Yokluk, yoksulluk bu.
Göz bebeklerimde bir tutam serseri ışık.
Ne vakittir deniz kokmuyor saçlarım
Gel, allı pullu baharlar getir eteğinde.
Gel, ne de olsa duvarlar kokuna alışık.
Hükümsüz bir hasretin koyundayım.
Evet yağmurun çocuğu,
Güvercinlerin uslu sevdası, baharın aykırı yolcusu,
Dudaklarımı kanatıyor bu sarhoşluk
Ne vakit dolacak içimdeki boşluk?
Yürek zorda
Şarkılar inadına zorba.
Ruhum karanlığın bıçak sırtında.
İstemiyorum gözlerinde yaşlanmak,
İstemiyorum uğruna canımı adamak
İstemiyorum sabahları yorgun uyanmak.
Şayet sevmek buysa…
Bir bilsen yağmurun çocuğu, bir bilsen…
Kurşunlandı kalelerim
Yağmalandı gülüşlerim
Eskitildi sevinçlerim.
Çırılçıplak kaldım.
Boğazıma kadar yokluğa battım.
Ruhumun en mahrem köşelerine yalnızlık bulaştırdım.
Nereye gitsem, kapılar sağır.
Bütün pencereler sürgünde
Baş belası bir körlük insanların içinde
Beterim; yılgın bir dilencinin ruhunda esirim.
Uçurumun kenarında, bozgunlara gebeyim.
Alın gözlerimdeki masumiyeti,
Ben şehrin sırtındaki kambur gibiyim.
İçimde kanayan yıldızların acısını taşıyorum.
Denizdeki martıların taşıdığı sancı benim.
Ben bilirim sabahların aksi yanını
Ben öptüm rüzgarın vahşi dudaklarını.
Benim adım yazar unutulmuş kaldırımlarda.
Ben eskitirim yılların eskitemediğini
Ben severim mor salkımlı bulutları; aylak güneşi.
Yağ, yaz yağmuru,
Yağ, çocukluğumun düş kokusu
Yağ ki yıkansın şehir,
Yıkansın çiçeklerin ruhu.

Başa Dön