Sen uyurken konuşmayı unutmuştum. Seslerden harfler, harflerden kelimeler, kelimelerden cümleler kurdum . Yeniden konuşmayı öğrendim.
Kapalı gözlerine baktım Gözkapaklarının açık olduğunu hayal ettim. O hayat dolu gözlerinin bana baktığını hayal ettim. Yeniden gözlerinin içinin güldüğünü hayal ettim sen uyurken.
Senin uyuduğun odada saksıda bir çiçek hayal ettim. Çiçeğin büyüdüğünü hayal ettim. Çiçeğin yavaş yavaş açtığını hayal ettim.
Nefessiz kaldım bir ara. Yeniden nefes almayı öğrendim. Önce tıkanır gibi oldum. Sonra gözlerimden yaş geldi. Havayı duyumsadım. Ciğerlerimde hissetim ılık havayı.
Sorular sordum sonra. En zor hayat problemlerini koydum önüme. En zor çelişkileri büktüm aklımla.
Uzun uzun hikayeler anlattım kediye. Koca koca gözleriyle baktı bana. Sonra cevap verir gibi miyavladı. Miyavlaması kesilmeyince metal tasına biraz mama koydum. Hikayeler acıktırmış besbelli.
Sen uyurken düşünde neler gördüğünü merak ettim. Göz kapaklarına baktım. Göz kapaklarının içinde gözlerinin hareket edişini gördüm.
Sen uyurken dünyanın dönüş yönüne zıt istikamette uçan kuşları selamladım. Yiyecek aramak yerine ordan oraya koşturan köpeklere güdüm. Tembel tembel yalanan kedilere baktım.
Kuşkudan bitap düşmüş zihinler aklıma geldi. "Bir daha asla" dediği halde vazgeçemeyen bağımlılar ayaklarını sürüyerek geçti odanın ortasından. İki çocuk bağıra bağra oynarken, birisi ansızın durup gülümsedi bana. Koşturup durdular ordan oraya.
Sen uyurken huzurun nasıl birşey olduğunu anladım. İmrendim sana. Senin gibi uyumak için neler vermezdim. Gözlerinden öptüm. Masaya gittim, oturdum. Bilgisayarı açtım. Bu zamansızlık öldürüyor beni.
Sen Uyurken
Hayat bu kadar basitti işte. Seni uyurken seyretmek benim gizli sığınağım.