"Sabah 05:00'te uyanıp yazmaya başlayanlar, muhtemelen hala kahveyi icat edememişlerdir." - Dorothy Parker (kurgusal)"

Birol

Benim Öyküm

Önceleri kuş olmak istemiştim, özgürce özgürlüğün tadına bakabileyim diye. Sonraları öğrendim ki en özgür kuşlar, göçmen kuşlarmış ve onlarında özgürlüğü mevsimlerin elindeymiş. Bu acı gerçekle karşılaşınca kendime yeni formlar bulup kurduğum düşlerde sonsuz özgürlüğe erişmek için arayışlara giriştim.

İki Saray Kedisi

Sıcak yaz günlerinin sonlarına gelmişti mevsim. Sosyetik yaşamlarından sıkılmış, içlerinde macera ruhu cirit atan, haftada 3 kere bol köpüklü ve hoş kokulu şampuanlarla banyo yapan, hazır konserve mamalarıyla beslenen sevimlimi sevimli iki orta boy kedi bir öğle yemeğinden sonra bahçelerinde bulunan havuzun yanındaki şezlonga uzanmış güneşleniyorlardı ki günlük

İki Rengin Hikayesi

Darağacına salıncak kurup sallanan iki rengin hikâyesiydi aslında Yeşil ve Mavi'nin hikâyesi. Aylardan hüzün, mevsimlerden hüsran, yıllardan cereme iken başlamıştı bir gün ansızın. Rüzgâr çıkmıştı en kuvvetlisinden ki darağacının kurumuş dalarını bile bir oyana, bir bu yana savruluyordu. Kalemini kırmış hâkimin idam onayı savcının ellerinde ve savcının dilinden

Hangisi Sen? Hangisi Ben

Uykusuz kaldığım her gece, bir gün fazladan yaşıyorum sanki. Yaşıma yaş, karanlığıma karanlık katıyorum. Dipsiz kuyularda sessizliği bozacak bir taş bekliyorum bazen suya düşecek, suya düşüşüyle çıkan ses duvarlarda yankılanırken, etrafa damlalar halinde sıçrayan sular istiyorum yüzümü yıkayıp yeni güne uyanmak için.

Ben'deki Sen'ler

Ay ışığındaki gölgeler gibisin karanlıkta kaybolan, bir var bir yok olan. Şimdi uzun bir yoldan gelmiş yolcu gibiyim gecenin karanlığından han kapılarına doğru yürümüş, kapalı kapıları aralayıp davet edilmeden içi girmek isteyen. Bir adım sonra sen, bir adım geri yalnız ben. Hangisini seçmeliyim ki bilemedim zaten. Yazmak istedim,

Düdüklü Tencere İmalatı

Önce bir düdük lazım bize ama parasını ödeyip çalmayı hak edecek birsi de olmalı ki parayı veren düdüğü çalar klasiğini de diyebilelim bizde dimi ama. Önce müşteri, sonra düdük, en son tencere ile birlikte kapak lazım bize.

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku
Başa Dön