Birol

Ahmet Hocanın Cin Çıkartma Seansı

bizi adeta büyülemişti sanırım odada tütsü niyetine kafa yapıcı bir şeyler yakılıyordu çünkü hoca yerde bu dumana mağruz kalmıyordu ve biz ayakta durduğumuz her saniye içimize çektiğimiz bu tütsü kokusuyla dumanı başımızı döndürüp dilimiz damağımız kuruyordu bizi biraz ayakta beklettikten sonra yere oturttu. Ben hiç konuşmuyordum arkadaşımla öyle

Mükemmel Saldırı Nasıl Olmalı

Mükemmel saldırı koca bir şehrin altına çukur kazıp bir torpile toprağın altına gömmek olmalı diye düşündüm, sonra bir toplumun nasıl her çöküşten sonra tekrar ayağa kalktığını düşündüm. Mükemmel saldırı nasıl olmalıydı ve bu saldırı için nasıl hazırlanılıp nasıl bir plan yapılmalıydı ki bir toplum ayağa kalktığını düşünürken ve

İçimi Acıtan Bir Şey Var İçimde

İçimi acıtan bir şey var içinde. Mutluluk çok uzak sanki bu mevsimde. Biraz umut vardı sanki saklı bir yerlerde. Şimdi oda kayıp, oda gizlenmiş, oda yok sakladığım yerde...

Ben Geldim Anne

Okuldan hızlı adımlarla koşarcasına eve doğru ilerleyen sabriye'nin yüzündeki gülümseme ne kadar neşeli olduğunun bir göstergesiydi o gün. Yolda karşılaştığı arkadaşlarının iyi günler dileklerini bile neşeli bir şekilde hızlı hızlı cevaplayıp yine hızlı adımlarla eve doğru ilerlemekteydi.

Umutlar Bahar Gibidir Her Kıştan Sonra Mutlaka Gelen

İçimde bin yıldır devam eden bir savaş var sanki ve yarın o savaşın yıl dönümü. Umutların yıkıldığı, mutluluk planlarının bir suikastte kurban gittikleri gün ve o günden sonra başlayan savaşta daha doğmamış çocuklar babalarını savaş meydanında kaybedeceklerdi. Umutlar çocuk gibidir ilk görüşte başlayan aşkla dünyaya gelecekleri kesinleşen. Umutlar

Masal Zamanından Sonra Şimdi Uyku Zamanı

Karanlıklar ülkesinde yaşayanlar bu birden çıkan ayı görünce korkuya kapılmışlar. Çünkü efsaneye göre bir gün karabulutların arasından bir ay çıkacak ve bu ayın çıkışı ile karanlıklar ülkesine karanlık getiren karakulenin üstündeki kızıl alev sönecek ve karanlıklar ülkesi güneşle buluşacak ve karanlıkta yaşamaya alışmış olan herkes güneşi görünce görme

Her Yeni Günde Doğan Güneşle Birlikte

Geçen her saniyede binlerce hatırası gözlerinin önünden geçerken, binlerce düşüncede bir savaş meydanında tozu dumana katıp savaşmaktaydılar. Bu savaş iyi ve kötünün savaşı değildi, iyilerle iyiler savaşmak zorundalardı ve birbirlerini incitmeden üstünlük sağlamak için kılıçlarını çekmişler kesmeyen taraflarını birbirlerine vuruyorlardı, okçular oklarıyla değil yaylarıyla vuruyordu birbirlerine.

Seyfi'nin Maceraları 1 (Yetiş Dayı)

Seyfi bir gün istanbuldaki bir arkadaşının düğününe gitmek için yola çıkar ve 4-5 saat sonra hapse girmenin eşiğinden kurtulduğu ve bir daha asla geri dönmek istemedi o büyük şehre varmıştı. Aklına yaptığı hataların yanında nasıl eğlendiğide geldi çünkü Seyfi eğlenceyi çok severdi ve eğlenirken para harcamasınıda. Her türlü

Kurbağa ve Akrep

çığlıklar içinde sudan çıkmak için birbirleri ile yarışıyormuş sanki, iki yaban ördeği havalanmış, üç timsah sudan kendini dışarıya can havli ile atmış, bir kunduz kıyıya çıkarken beş balık sudan zıplayarak toprağın üstünde çırpınmaya başlamış, kocaman bir su yılanı kıvrıla kıvrıla otların arasından son bir umut der gibi kendini

Rüzgarın Estiği Yönde Yağmur Yağar

Bulut yağmur yağdırmak istesede rüzgarın götürdüğü yere yağabilirdi ancak. Bir martı ancak denizde karnını doyurabilir, bir şair şiirlerinde yaşayabilirdi ancak. Güneş dünya var olunca hayat verebilirdi ancak. Fakat Elif güneş olmak istemekteydi ve dünyanın varlığından haberdar değildi sanki.

Hatıralar Ormanı

Ağlamak isterse onu ağlatacak bir sürü hatırası vardı sandığında, gülmek isterse yine güldürecek bir çok hatıra, hüzün, aşk, mutluluk ne ararsa, neye ihtiyacı varsa o anda bulunurdu ve bulurdu kısa zaman içinde biraz karıştırınca sandığının bir köşesinde. Hayattaki en değerli, en özel, en güzel… bütün en’lerin bir araya

Değmezdi Akacak Bir Damla Yaştaki Yas"a

Daha doğmadan başlamış Sıdıka’nın çilesi, annesi dördüncü çocuğu çok diye istememiş, düşürmek için elinden geleni yapsada inatla doğmuş dünyanın bütün dertlerine meydan okur gibi. Doğmuş doğmasına ama ailenin dördüncü kız çocuğu olduğu için annesi bu seferde bakmak istememiş, bir hafta emzirmemiş tombul, siyah saçlı, yeşil gözlü kızı.

Son Mesaj

12-13 yaşlarında ailesin zoruyla zengin bir ailenin yanında yaz tatili boyunca evin hanımına yardım edecekti Serap. Serap o yaz tatili boyunca o ailenin yanında yaşamanı sürdürürken hep ilkleri yaşadı, bir çok görmediğini, tatmadığını, giymediğini ve yapmadığını yaptı.

Başa Dön