Hangisi Sen? Hangisi Ben

Uykusuz kaldığım her gece, bir gün fazladan yaşıyorum sanki. Yaşıma yaş, karanlığıma karanlık katıyorum. Dipsiz kuyularda sessizliği bozacak bir taş bekliyorum bazen suya düşecek, suya düşüşüyle çıkan ses duvarlarda yankılanırken, etrafa damlalar halinde sıçrayan sular istiyorum yüzümü yıkayıp yeni güne uyanmak için.

yazı resim

Uykusuz kaldığım her gece, bir gün fazladan yaşıyorum sanki. Yaşıma yaş, karanlığıma karanlık katıyorum. Dipsiz kuyularda sessizliği bozacak bir taş bekliyorum bazen suya düşecek, suya düşüşüyle çıkan ses duvarlarda yankılanırken, etrafa damlalar halinde sıçrayan sular istiyorum yüzümü yıkayıp yeni güne uyanmak için.

Yıllardır güneş doğmadı, sanki hep karanlık. Dipsiz kuyunun kalın kapağı hiç aralanmadan, güneş içeriye bir kez bile ışığını ve sıcaklığını iletemeden yıllardır doğdu ve battı, ne rüzgar gördüm nede fırtına, oysa mevsimler varmış dışarıda ilkbahar, yaz, sonbahar.. kış istemiyorum ben, zaten hep soğuk hep kar.

Üşüyorum titrercesine, içten gelen bir titreme duygusuyla birlikte soruyorum neredesin sen?

Dünya denen yerde, dört köşe varlıklar arasında sekiz büklüm olmuş sıkışıyorum sanki bir yılanın dolanmasıyla. Peki ya sen?

Ben hiç olmadım aslında, hep sen diye hitap edilen ve senlerle benler arasında boğulup duruyorum sadece. Peki ya sen?

Güneşte susuz kalmış gibi kuruyup gidiyorum. Sabah çiğine hasret kalmış, gece ayazı bekler gibi, yanmaktayım gölgesiz, dumansız, ateşsiz. Peki ya ben?

Ben çok mutluyum aslında, ben mükemmel ötesiyim ayrıca, her istediğime hükmedebilen, her istediğimi elde edebilen, mantıklı, duygulu, hisli, paralı pullu, mallı mülklü, modern, neşeli, sevimli, yakışıklı, çekici… Ben harikayım yahu, dünyada ne kadar insan özelliği varsa hepsi mevcut bende. Hatta dünyadan isteyecek bir şeyim bile yok, hepsi bende var zaten.

İnsan ben dediği zaman, ne kadarda güçlü görünür kendine, ne kadarda cesurdur. Dünyaya tepeden bakara insanlar ayaklarının altında, oysa sen diye hitap edilir bir başka ben diyenin dilinde.

Nice sen diyenler gördüm ben diyen.
Nice benim diyenler gördüm üzerlerinde kefen.
Üç kıtada at koşturup nal eskitenlerde gördüm attan düşüp ecel denilen.
Timuçin’e Cengiz diyenlerde gördüm Cengiz’den önce ölen.
Ne bana kaldı dünya, nede sana kalır benim dünyam.

Başa Dön