Kimim Ben?
(Sinan Yıldırım) 29 Kasım 2010 |
Yüzleşme |
| |
Bütün insanların üstüne üstüne geldiğini görünce onlara çarpmamak için bir sağa bir sola kaçmak zorunda kalan kimsenin görmediği bir hayalet. |
|
Bir Trene Benzer Yaşam
(Sinan Yıldırım) 1 Aralık 2010 |
Yaşam |
| |
Her tren ilk gardan başlar yolculuğuna ve son durakta durup bir sonraki yolculuğuna başlar. |
|
İçimi Acıtan Bir Şey Var İçimde
(Sinan Yıldırım) 4 Ocak 2011 |
Anılar |
| |
İçimi acıtan bir şey var içinde. Mutluluk çok uzak sanki bu mevsimde. Biraz umut vardı sanki saklı bir yerlerde. Şimdi oda kayıp, oda gizlenmiş, oda yok sakladığım yerde... |
|
Sırdaşıma Mektup
(Sinan Yıldırım) 26 Ocak 2011 |
Yaşam |
| |
Kar yağmış şehrin sokakları ıssız. Her gün gazetesini alıp fırından yeni çıkmış, dumanı tüten ekmelerden alıp evlerine dönenler yok. Okula gitmek için servis bekleyen öğrenciler var sadece. Eskiden yürürdük okula, kar, yağmur, çamur demeden, sıkı sıkıya üstümüzü giyer, bir bere ve kaşkolla sarınıp sarmalanıp yolcu edilirdik, unutmuşum yollarda iz bile yokken komşunun çocuklarının benim bıraktığım izlerden geldikleri günleri. |
|
Ben'deki Sen'ler
(Sinan Yıldırım) 18 Şubat 2011 |
İlişkiler |
| |
Ay ışığındaki gölgeler gibisin karanlıkta kaybolan, bir var bir yok olan. Şimdi uzun bir yoldan gelmiş yolcu gibiyim gecenin karanlığından han kapılarına doğru yürümüş, kapalı kapıları aralayıp davet edilmeden içi girmek isteyen. Bir adım sonra sen, bir adım geri yalnız ben. Hangisini seçmeliyim ki bilemedim zaten. Yazmak istedim, hem düşünüp hem anlatmak istedim. Belki de sende anlarsın neden bu kadar uzak, neden bu kadar yakın olduğumu. |
|
Sensin Bütün Mevsimlerim
(Sinan Yıldırım) 9 Mart 2011 |
İtiraflar |
| |
Kış soğuğu girdi sanki aramıza
Ne sorar oldun hal hatır
Nede anlar oldun halden
Dışarıda yarım metre kar
Çatılar altında insanlar |
|
Hangisi Sen? Hangisi Ben
(Sinan Yıldırım) 14 Mart 2011 |
İlişkiler |
| |
Uykusuz kaldığım her gece, bir gün fazladan yaşıyorum sanki. Yaşıma yaş, karanlığıma karanlık katıyorum. Dipsiz kuyularda sessizliği bozacak bir taş bekliyorum bazen suya düşecek, suya düşüşüyle çıkan ses duvarlarda yankılanırken, etrafa damlalar halinde sıçrayan sular istiyorum yüzümü yıkayıp yeni güne uyanmak için. |
|
İki Saray Kedisi
(Sinan Yıldırım) 4 Nisan 2011 |
Toplum |
| |
Sıcak yaz günlerinin sonlarına gelmişti mevsim. Sosyetik yaşamlarından sıkılmış, içlerinde macera ruhu cirit atan, haftada 3 kere bol köpüklü ve hoş kokulu şampuanlarla banyo yapan, hazır konserve mamalarıyla beslenen sevimlimi sevimli iki orta boy kedi bir öğle yemeğinden sonra bahçelerinde bulunan havuzun yanındaki şezlonga uzanmış güneşleniyorlardı ki günlük monoton işlerden bıkmış bir şekilde derin bir off çekti Firavun |
|
|
Zaman aç kalmış bir aslan gibi yırtıcı ve acımasız olsada bir kuğunun nazikliği ve güzelliği vardır içinde.
|
|