Yine Gecenin Namlusuna Sürdüm Sabahı
Yine gecenin namlusuna sürdüm sabahı / düşünürken sevdiklerimi / güneşin
"“Yazmak, kelimelerle oyun oynamaktır; ve oyunda hile yaparsan, sadece kendini kandırırsın.” – Franz Kafka"
"“Yazmak, kelimelerle oyun oynamaktır; ve oyunda hile yaparsan, sadece kendini kandırırsın.” – Franz Kafka"
Yine gecenin namlusuna sürdüm sabahı / düşünürken sevdiklerimi / güneşin
Hanımköylü olmayan bir erkek var mı? Vardır belki onlara da süveter mi diyorlar kazak mı diyorlar, ne bileyim işte bir şeyler diyorlar... Hanımköylü oldunuz mu hanımınız ile iyi geçinirsiniz, baştan söyleyeyim. Arada ütü yaparsınız, arada bulaşıkları yıkarsınız, ara da kahvaltı hazırlarsınız... Eee madem hayat müşterek siz de biraz
Ablaların ablası hatta bizlerin hepimizin ve de yılın ablası Özüm Abla ben daha ergenliğe yeni adım atmış bir erkeğim, yeni adım atmış dediysem de o kadar hafife alma beni ablacım. Mahalle de bir kızı seviyorum. Uzaktan uzaktan, pencereden pencereye bakışıyoruz ablacım. Hatta geçen gün pencereden bana el bile
Bir şiir dinleyip,bir gün ağlarsın. / Gözyaşların,zaten aşina gözbebeklerine, /
Benim bu şehirde / Günlerce ağladığım zamanlar oldu / Baktım
Mahallemizin Adem Abisi / Bizim caminin köşesinde, / Jilet, kalem,
Yaratıcımız, Rabbımız Allah'ın önünde bütün kainat, yerdeki solucandan, gökteki kartala, denizde ki balıklardan, koşan atlara ve tabi eşrefi mahlukat olan insanlara kadar her canlı, cansız varlık boyun eğmiştir... Kul olma şerefi ise sadece ve sadece insanlara verilmiş bir üstünlüktür... İnsanda bunun, kul olmanın gereğini yapmak durumundadır...
Bunları yazıyorum ama, herhangi bir diziyi başından sonuna kadar seyrettiğimi zannetmeyin. Ara ara hanım seyrederken sadece gözüme takılanlardan gördüklerim bunlar... O saçmalıkları seyretmeyi yüreğim kaldırmaz...
Filistin, / Orta Doğu'nun kanayan yarası / Osmanlı'dan sonra hiç
Bilemiyorum Avrupa'nın ya da başka kıtalar da ki ülkelerde de bu tarzanca konuşuluyor mu? Onların eğitimi bizden daha ileri de olduğu için tarzanca ile pek de işleri olmadığını tahmin edebiliyorum... Orada ki insanların bir çoğu kendi ana dilleri ile birlikte en az bir iki yabancı dili şakır şakır
Bir kediyi daha kafaladım / yeni düşmüş buralara / sarı
ABD Hristiyan ve Yahudi karışımı bir ülke, hadi deyin ki bir Müslüman olarak onlardan her türlü hadsizliği bekleyebiliriz... Ya Sudi Arabistanlı beyzadelere hanımlara ne demeli... Gülmemek için hem de acı acı gülmemek için kendimi zor tuttum... Başında çarşaf ve türban Amerikalının karşısında göbek atıyor Müslüman Suudi Kadın. At
Ah o eski toto kağıtları / uzun uzun kare kare hele al bir
Baba mesleği dedik ya, bayrağı babamızdan devir aldık, biz de çocuklarımıza zamanı gelince, gayet mütevazı bir şekilde devredip köşemize çekilmeyi de biliriz evvel Allah. Demek ki neymiş, bu bir bayrak yarışı, bayrağı yere düşürmemeli...
Milattan önce beşbin, geri git orda Artvin / Belki de o geldiğin, yerde
Kaç mısra düşer geceye / hilal mi / o da
Yalnız insan dertlidir, sıkıntılıdır. Gece yattığı zaman yatağına çeşitli düşünceler gelir gider kafasına... Yarınlara ait pek de bir beklentisi yoktur genellikle yalnız yaşayan insanların... Kimisi kendini ev işlerine verir, kimisi, çiçeklere böceklere, kimi de değişik şeyler yaparak yalnızlığını unutmaya çalışır, kitap okur, yazar çizer bir şeyler...
Şehir / gelme üstüme bu gece / beni kendimle bırak
Bu gün sarılmalıyım birisine / hem de kemikleri un ufak etmecesine
Asgari ücret deyip de geçmeyin sakın küçümseyeyim filanda demeyin. Kocaaa 1603.00 Türk Lirası... İçinde 160 tane onluk, seksen tane yirmilik, yaklaşık üç yüz yirmi tane beşlik, onaltı tane yüzlük para barındırıyor paydalara ayırırsak...
1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında...
Elliyedi seneye sığdırılan bir yaşam. Geçip gidiyor işte şiir, deneme, öykünün sıcaklığında... Yirmi beş yıllık bir birliktelik iki de aslan gibi evlat daha ne olsun?
Mizah ağırlıklı öykü ve denemeler toplumsal ağırlıklı şiirler
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,