Kur'an'ı Kitap Yükü Gibi Taşımayalım, Kalbimize Yerleştirelim
Cep telefonunuza bir mesaj gelse. O an işiniz de olsa merak eder, mesajı okursunuz...
Cep telefonunuza bir mesaj gelse. O an işiniz de olsa merak eder, mesajı okursunuz...
Akılcı baktığımızda, dünyanın bu kadar çılgınlık ve hırs yapılacak bir yer olmadığını görürüz. Deliler gibi bağlanmaya değecek dünyevi/maddi hiçbir şeyin olmadığını görürüz.
Yaptığı hatadan ibret alan mümin, aczini görür, bağışlanma diler ve tevbe ederek Allah’a yaklaşır. Hata, yanlışını fark edebildiği için müminin şükretmesine, bağışlanma dilemesine, tevbe etmesine ve tevekkülüne vesile olur.
Yalanın bu denli rahat söylenebilmesinin nedeni, Allah’ın her şeyi bilen, gören ve işiten olduğu gerçeğinin unutulmasıdır. Oysa Yüce Allah, her an her şeye şahittir.
bir film, ya korku filmidir, ya macera, ya aşk ya da komedi filmidir. Allah bizim için bütün bu konuların hepsini içeren bir film yaratır. Korku duyarız; korku filmi olur, severiz; aşk filmi olur
Bakıldığında inanan ya da inanmayan bütün insanların günlük yaşamı ve yaptıkları işler birbirinin aynı gibi görünür. Ancak aralarında oldukça büyük bir fark vardır. Bu, insan hayatına dair çok önemli bir gerçektir ve iman etmeyen insanlar bu gerçeği kavrayamazlar.
Din ahlakını yaşamayan, olayları imani bir akılla değerlendirmeyen kimi insanlar, şarkı ve şiirlerde söz edilen kıskançlık sonucu intikam almanın, normal bir davranış olduğunu düşünebilirler. Medyada "aşkı için ölen" ya da "çok sevdiği için öldüren" kişilerin haberlerine sıkça rastlarız.
Bu insanların kafalarındaki soru şudur; "Madem Allah kullarına karşı çok merhametli, neden böyle zorlu olayları yaratıyor?”
Şeytani sistem bozgunculuk çıkarmaya, huzur ve düzeni bozmaya, barışı engellemeye devam ediyor. Arap dünyasındaki iç çatışmalar, masum insanların ölümleri, bireysel şiddet; bunların tümü son dönemde sayısı artan bozgunculuk örnekleri.
21\. yüzyıl Allah’ın dilemesiyle, insanların yaygın olarak İlahi gerçekleri kavrayacakları ve mutlak gerçek olan Allah’a dalga dalga yönelecekleri bir tarihsel dönüm noktası olacaktır
Tüm bu sistemlerin tesadüfen oluştuğuna inanan kişinin, tesadüfen çalışan beynine, tesadüfen atan kalbine ve tesadüfen çalışan tüm diğer organlarına güvenerek rahatça yaşam sürmesi mümkün müdür?..
Dünyanın her köşesindeki her sorun, deccali/şeytani yöntemlerle değil, rahmani yöntemlerle çözülür. Yeryüzünde Allah’ın sistemi, şeytanî sistemin yerini almadıkça ızdırabın, acının önüne geçmek mümkün değildir.
Vefalı insan, beklentisi olmayan, çıkar gözetmeyen kimsedir. Müminin özverisi ve vefası; onun, Allah’ı kendi nefsinden, yaşamından ve sahip olduğu maddi manevi herşeyden daha çok sevdiğinin açık göstergesidir
Yaşamınız boyunca pekçok insandan ‘hayatın bazı kesin gerçekleri’ olduğu sözlerini duymuşsunuzdur. Bu ’gerçek’leri kavramış olan kişiler, genellikle yanlarında sizin yaşınız kadar insan çalıştırmışlardır ya da siz daha gelirken onlar dönmektedirler(!)
Kur’an’ı incelediğimizde, inananların bir bölümünün aileleriyle ya da yakın akrabalarıyla imtihan edildiklerini görürüz. Bunların arasında peygamberler de bulunur.
Bazı annelerin toplumda yerleşmiş olan "kızımı ne doktorlar ne mühendisler istedi vermedim" sözü kızını yüceltmek değil aşağılamaktır. Bu sözü annelerin gururlanarak söylemeleri onların ne denli cehalet içinde ve Allah’tan uzak yaşadıklarını gösterir. Allah’tan korkan ve O’nun sınırlarını korumaya çalışan bir annenin kızının eşi olacak insanda aradığı özellikler bunlar
ne muhteşem düğün yaptı" demeleri için parasını adeta "akıtır". Baskı ve zulümden kurtulmak için camiye sığınan Müslümanlara sıkılan kurşunları görmezden gelir, şaşaalı düğününde havaya kurşun sıkarak yeri göğü inletir.
Bu söz, cahiliye toplumu bireylerinin zor zamanlarında ve ihtiyaçları olduğunda yanlarında gerçek bir dost bulamamaları nedeniyle doğrudur. Oysa yaşamda dostluk, vefa ve sadakat gibi kavramlar çok büyük önem taşır.
Allah’ın hoşnutluğunu amaç edinmeyenler ve emrettiği güze ahlakı yaşamayanlar, gerçek sevgi gibi bir nimete ulaşamazlar. İnsanların birçoğu sevginin taklidini yapar ve gerçek sevgiyi yaşıyormuş gibi görünmeye çalışır.
Belalar, insana Rabb’i karşısındaki aczini hatırlatır. Kişi, Allah’a yönelir, dua eder. Zorluğu giderecek olan Allah’tır; bunun bilincinde O’ndan yardım diler. Zorluk kalkıncaya kadar yaşadığı zaman, onu Rabb’ine daha yakınlaştıran eğitim sürecidir.
6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat.com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım.
Ayrıca Risale Çocuk, Kalem.biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.
40 yaşındayım. İstanbul'da yaşıyorum. Ekonomi okudum. 6 yıldır imani konularda makaleler yazıyorum.
İstanbul