Yaşam Dediğin
Yaşam dediğin nedir ki, yolcu otobüsüne benzer / Ömrünün bittiği yerde kalırsın o
Yaşam dediğin nedir ki, yolcu otobüsüne benzer / Ömrünün bittiği yerde kalırsın o
Uçsuz bucaksız bir mavilik / Doyumsuz bir yarenlik / Alabildiğince
Öyle kendi halime bırakıp gitme beni / Arkanda yetim kalmak istemiyorum
gülümseyerek yanıma geldi. / elinde sarı bir gül vardı, /
sevda ateşi kor gibi düşmeye görsün / yakar, yıkar, öldürür, bitirir insanı.
Başka bir aşktayım şimdi / Deniz gibi sardı beni /
Gün batıyorken dağların ardında sessiz sedasız / Hiç seslenmeden bana öylece çekip gitti
Neydi içimde yıllardır bitmek tükenmek bilmeyen heves / Nedendir bilmem hep boğuyor beni
Yorgunum sevgili. / Gözlerim dolmuş / Yüreğim parçalanmış
Cezamı çekmek için geldim kapına / Kırk katır mı kırk satır mı sen
Şiir gibi ezberimdesin / Adını kalbimde gizliyorum / Bir ruh
Her şey bir günaydınla başlar, / Hayat umut dolu gün başlar
Belki de o günlerin unutulmaması bu güzel insanların o sıcacık dostluklarından, karşılıksız sevgilerini paylaşmalarından ileri geliyordu. O çocuk yüreğimle bu insanlara karşı gerçekten büyük saygı ve minnet duymuştum
24 yıl aradan sonra Erzurum'a ilk defa geliyordum. Hep kafamda o mu değişti yoksa ben mi eskidim sorusu vardı. Daha şehre girmeden değişiklikler başımı döndürmüştü. Bu muydu benim bildiğim Erzurum. Kalbimi bıraktığım, gençliğimi teslim ettiğim Erzurum. Caddeler değişmiş, binalar değişmiş, kentler kurulmuş, bilidk tanıdık bir tek bina kalmamış,
Yüreğindeki sesi dinleyeceksin / Dostunu düşmanını bileceksin / Önüne bin
Gerçekten de hayatlarını dört duvar arasında geçiren kader mahkûmları için çok anlamlı bir isim Gündoğdu. Çünkü onlar hep dört duvar arasındalar ve gün bu dört duvar arasına hiç geçmiyor neredeyse. Hep karanlık, hep acı, hep hüzün…
Onları bu acıdan, bu karanlıktan, bu hüzünden bir nebze de
özledim seni, / sohbetini özledim. / hırçınlığını, kızgınlığını,
Daha oyuna başlarken hedefimiz bu yönde olmuştu. Ciddi bir çalışmanın ürünüydü bu ödüller. Tam bir ekip çalışması içine girdik. Herkes yüreğini koydu oyuna. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın, bildiğimiz yoldan sapmayacaktık. Doğru dediğimiz şeylerin peşinden koşacaktık. Öyle de yaptık.
Senin adın mavi, benim gözlerim / Sen deniz oldun, ben gökyüzü
Neredeysen çık gel artık / Seni beklemekten yoruldum. / Gözlerim
1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.
1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Gn Müdürlü emeklisiyim.
...
...
...
...