Hakan Yozcu

Dubai Günleri

Memura yaklaşıyorum. “Passport” diyor bana. Veriyorum. Pasaporta bakıp “Are you Turkish?” diye soruyor. “Yes” diye cevap veriyorum. Soruyor “Why come do you to Dubai?” O kadar açık ve anlaşılır bir aksan kullanıyor ki, İngilizce’yi çok bilmememe rağmen anlıyorum ve cevap verebiliyorum. Turizm Fuarı için geldiğimi ve beş gün

Çocukluğumuzu Yaşadık

Ve hepimiz bahçe kısmına alındık. Bu bahçede zamanında çocuklar oyun oynarmış. Bizden de kendi aramızda gruplara ayrılıp hazırlayacağımız oyunları oynamamız istendi. Gülmeye başladık. Şaka mı ediliyordu? Şimdi buraya çocuklar gibi oyun oynamaya mı gelmiştik? Önce küçük bir tereddüt yaşadık. Veya ben öyle hissettim. Ama bu tereddüt kısa bir

Gavun Değil ki Koklayasın

Oyun mezarlıkta başlıyor. Eşinin ölmesiyle ağıtlar yakan kadının vasiyetname okunduktan sonraki aldığı tavır görülmeğe değer doğrusu. Çünkü kendisine yeteri kadar miras kalmadığını öğrenince bu defa ölen eşin ardından söylenmedik laf kalmıyor.

Yüreğimden Sızan Parçalar

Ali Tuluk, Kıbrıslı bir şair. Şiiri kendine dert etmiş emektar bir şiir işçisi. Kendisine Vefa Arayan Şair diyor. Bu vefayı da O, şiirlerde buluyor. Şiirlerinde aşkı, segiyi, dostluğu anlatıyor. Ama onun şiirlerinde hep acı, gam keder vardır. Mutluluk yoktur. Kendi yarattığı dünyasında barı ve huzur içinde yaşamak ister...

Başa Dön