Nuran Bulak

Sonbahar

Gözlerimi kapatıp düşünüyorum. Şehrin üzerine çöken yoğun sis ve buluta rağmen şehri en tepeden izlemeye çalışıyorum. Yahya Kemal Beyatlı gibi “sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul” diyemiyorum ama aklıma Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Bursa’da zaman” şiiri geliyor. Eski bir camii avlusunu arıyorum. Bu kadar camii arasında hangisi olabilir

Gülüşün Aklımda Saklı Kaldı

Ben kırık-dökük haldeyim yine bu gün.
Emaneten bir sevinç almak istedim bu günden, ama olmadı, ben de sımsıkı sarıp sarmaladığım ellerini koydum göğsüme ne kadar öyle kaldım hatırlamıyorum.

Kelimeler Biriktirdim Sana İlmek İlmek D/okuman İçin

Düşler iken her gece seni, sen düş/tün anlamadım. “Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde" diye başlamış masal. "İki katlı bir ev ve bu evde bir prens yaşarmış”. Sonra düş/de gör demişler. Ev kaybolmuş, prensten haber alınamamış. Prenses az gitmiş uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş ama prensi bulamamış.

Seni Hep Çok Çok Seveceğim...

Su kadar sevdim ellerini… Bahar kokusu sinen ellerini… Tuz tadan ellerini…
Ezberimdeki bütün cümleler, adının kapladığı yere kendini bırakacak kadar çok sevdim seni.
Sen, ılık bahar rüzgârı… Sıcak yaz kokusu… Sen deniz… Sen martı… Martı… ?

Yalnız Kalmak İstiyorum

Yalnızlığı nasıl yaşar insan?
Kafa dinlemek için mi yalnız kalmak ister insan, yoksa kendini savaş meydanlarında ağır yenilgiyle uğramış bir şövalye gibi yenilmiş ama, başı dik mağrur bakarak mı?

Sinemde Bir Yaradır (Bu Şehir)

Kadınlar ne ister sorusu aklıma geliyor o an. Bu soruyu okuyan kadınlar cevap olarak “aslında çok şey istemeyiz” diyeceklerdir. Sakın böyle bir cevap vermeyin. İnanın bana hiç samimi olmayacaktır cevabınız.
Bence biz kadınlar çok şey isteriz her zaman. Daha fazlasını hep daha fazlasını almak isteriz.

Sevgilicilik Oyunu

Gözlerimi açıyorum. Sonra üzerimdeki çarşafı atıyorum, sonra kolumdaki hortumu hızla çekip çıkarıyorum… Kalkmak istiyorum ama yok, yapamıyorum. Etrafıma bakıyorum. Birileri yemek yiyor. İçerisi sıcak, havasız. Bu hastaneler neden hep aynı kokar. Bayılacağım şimdi diyorum kendime.
Güneş içeride.
Güneş doğmuş demek.
Kıyametin kopmadığı

Kozada Bir Kelebek

İnsanın hayalleri olmayınca, peşinden gidecek izleri de olmuyor. Sıradanlıklar içinde bir yaşama adım atınca, sessizce söyleyecek tek bir şey kalıyor. “Hayat devam ediyor işte. Her şeye rağmen hayat devam ediyor.”

Geri Dönüşüm Kutusu

İşte bana göre dönüm noktası sayılan bir dönem bu dizinin ekrana gelmesi ile başladı.
DALLAS adlı bu dizi cam renklenmeden hayatımıza büyük bir renk katmaya başlamıştı bile.
Zamanlama mükemmeldi. Çok sonraları anlaşılacaktı ki; korkuları olan ümitsiz Türk halkına bu filmi sunmak hedefi 12’den vurmak

Sevgili Günlük

Hani şair der ya "beni bu güzel havalar mahvetti" diye
Çok haklı bu güzel hava ve denizde beni mahvedecek sanırım.
Şiirin devamını düşünmek dahi istemiyorum...

Bir Şeyin Yerine Diğerini Koy (Ama) Mak

Bizim olmasını çok istediğimiz bir şeyi almak...Alabilmek… “Benim” diyebilmek. Ne aradığınızı biliyorsanız şayet, onu hep istiyorsunuz. Bulamadığınızda , onun yerine koyduğunuz başka bir şey, onun yerini ne alabiliyor ne doldurabiliyor...

Küçük Not Büyük Hayal

Yıllar önce küçük bir kâğıda, küçük hayallerini not ederek tek tek gökyüzüne iliştirdi. İlk önce yıldızlarla aydınlattı, sonra yeşertsin diye aya haber saldı. Hayallerine ulaşmak için her gün, bıkmadan usanmadan çakıl taşları topladı. Gece karanlık çöktüğünde, çakıl taşlarından yıldızlara doğru bir yol yaptı. Bu yola her baktığında, içine

Düğün ve Ateş

Bir anda bir ambulansın sireni, sadece davulun sesini değil, köyün bile nefesini kesiyor. Köye aniden giren yeşil renkli arabaları kimsenin gözü görmüyor. Ambulans saniyeler sonra düğünün ortasına giriyor. Gökyüzü yavaş yavas kararmaya başlıyor. Kuşlar bir anda izini kaybettiriyor. Sonsuzluğa doğru kanat çırpan kınalı kuşlar.. Sonsuzluğun da sonunu hatırlatır

Bekle Gülüm Belki Bir Gün...

Aşk, âşıkları hatırlatır, dile düşmüş âşıkları, masallara konu olmuş âşıkları. Aşk mecnunu hatırlatır. Aşkından “şaşkın” halde gezen Mecnunu…
Sevgi, sevgiliyi hatırlatır. Sevdalıyı, sevmesini bilen sevdalıları. Sevgi, Leyla’yı hatırlatır. Sevmesini bilen, ama hep sessiz kalan Leyla’yı…

Yağmur ve Simitçi

Yağmur hızlanmaya başlayınca damlalar koşturdu izler karıştı her damla kendi başının çaresine bakmaya başladı.
Bu durumda ne iz kaldı ne yol ne çaba ne başka bir şey…
Telaş böyle bir şey.
Telaşlanıp ne yapacağını bilememek böyle bir şey.
Ne idealin

Yeni Hayat

Bakmıyor, görmüyor, duymuyor, hissetmiyor. Aklı, ruhu, beyni başka yerde. Ne oldu diye sorsam? Duyacaklarıma hazır mıyım, kabul eder miyim? Kabul edilir mi? peki kim kabul eder? Sorulardan çok alınan cevaplardan kaçar insan. Duymamak, kabul etmemek için kaçar.
Kaçmıyorum. Soruyorum.
Meğer aşk kapıyı çalmış kapı

Seherin Sırrı

Sanırım bu yüzden hiç hayallerim olmadı benim. Belki bu yüzden yeni günden hiçbir şey beklemedim, bu yüzden yarına ait düşler kuramadım, ya da belki bu yüzden, hiç hayal kırıklığı yaşamadım ve yine belki bu yüzden, yaşadığım her şeyi olağan karşıladım.
Bu yüzden, bazen bir avuç kuru

Hayalden Hilale

Bitmek bilmeyen buhranlı gecelerde yaprağa tutunan çiğ tanesi gibiyim. Umutlarım gökyüzünde bir meleğin kanadında asılı. Semada gezinen bakışlarım bile ümitsiz.

Başa Dön