"Şu Kanlı Zalimin Ettiği İşer"
"Şu kanlı zalimin ettiği işler
Garip bülbül gibi zaralar beni
Yağmur gibi yağar başıma taşlar
Dostun bir fiskesi paralar beni"
"Şu kanlı zalimin ettiği işler
Garip bülbül gibi zaralar beni
Yağmur gibi yağar başıma taşlar
Dostun bir fiskesi paralar beni"
Yusuf Tekin'in Yusuf kuyusundan gelen sesi ister istemez benim kulaklarıma olağanüstü eziyete dönüşüyor. Aldığı kararların resmi açıklaması ile gayr-ı resmi uygulatmaya çalıştıkları birbiriyle tam bir tezat oluşturuyor sayın bakanın. Bu bilgi pisliğini öğretmenlerin ayıklaması mümkün değil.
24 Kasım'ı önlükleri izi giyerek kutladınız mı öğretmenler? Devlet parasını çarçur etmek isteyen biri ile devlet parasını yiyen bir domuz anlaşmışlar ve size önlük giydirmeye karar vermişler.
Arada bir ufukta bir kuş sürüsü belirir. Bir sağa bir sola sürü düzenli motifler çizer. Ne yana gideceklerinin kararsızlığından doğan bir şaşkınlıktır bu güzel dalgalanma. Bizlere güzel bir manzara seyrettirirler hele yanımızda elini tutabildiğimiz sevdiğimizle birlikteysek, mutluluk zirvesine ulaşmışız demektir.
Çok önceden bir yerde okumuştum. Bir ülkenin çıkarı için genç nesil önceki kuşağa savaş açıyor. Bu savaşta çocuklar kendi babalarını öldüremeyeceklerini söyleyerek, birbirlerinin babalarını öldürme kararı alıyorlar. Son Filistin İsrail saldırılarında, kendi halklarını öldüremeyen Hamas ve İsrail yöneticileri de sanki geçmişteki bu sahneyi canlandırıyor gibiler.
Bir Tokat türküsü dolandı dilime. "Hey On beşli on beşli"... Türkünün nakaratında "Fistan aldım Endazesi on yediye." Bunu niye söyledim? Bizim eğitim bakanlığı da fistan almaktan daha kolay geçici kararlar alıyor. Bizim bakanlık kararlarının ömrü fistan kadar uzun olmuyor. Tek uzun olan, hatta fistandan da uzun olan karar
Türk Milli Eğitim Bakanlığı "İnci Dişli Kız Altın Perçemli Oğlan" masalına döndü. Kız gülünce inciler dökülüyor, oğlanın perçemi taranınca altınlar. Verimli tarım arazisi gibi ne saçmalasan birkaç katını alıyorsun. Acaba topluma yararlı bir şeyler yapılsaydı da aynı verim alınır mıydı?
İç karışıklığın olduğu ülkelerde Amerikan karşıtlığı yaptığı düşünülen yöneticilerin, Avrupa ve Amerika'nın kışkırtmalarıyla darbe yapılması ya da doğrudan müdahaleleri sonucu yaşanan olaylara dendi "Arap baharı"
AKP iktidarı döneminde, toplumda yaygara kopması muhtemel bir konuda ön bir dedikodu yayılıp nabız yokluyor. Yaygara büyükse, konu tehir edilerek sonraya bırakılıyor. Yaygara hafifse karar alınıp uygulamaya konuyor.
Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'den yeni inciler... "Öğrencilere 12 yıl boyunca yabancı dil öğretmek için ayrılan zamanın yetersiz.
-Harici bilgilere hariçten gazel okuma-
Bakıyorum da sosyal medyada ve YouTube'da dolaşanlara, eline mikrofonu alan Müslüman olduğunu iddia eden bir yığın garip yaratık, özel görevlendirilmiş gibi İnönü ve dönemi üzerine ahkâm kesiyorlar.
Ey Müslüman görüntülü sosyal gölgeler! Sizler ne zaman ülke yönetiminde başarısız olsanız, solcular sizi engelliyor, değil mi? Güzel kılıf buluyorsunuz.
17 Ağustos depremini yaşamış biriyle minibüste kısa bir sohbetimiz olmuştu.
Sosyal medyada bir süredir, Erdoğan'la Atatürk kıyaslanıyor. Ne kadar saçma ve ne kadar tutarsız bir karşılaştırma.
Yüzyıl önce başlayan büyük taarruz ile bir ülke kuruldu, büyük taarruzdan seksen yıl sonra başlatılan başka bir büyük taarruzla ülke yıkılma noktasına geldi.
Bir asır önce bugün Anadolu çiçek açıyordu. Ankara'ya yeni bir özgüven geliyordu. Bir ütopya ya da bir mucize gerçekleşmişti. Yunanistan sahnede olmasına rağmen, aslında İngiltere bu Büyük Taarruz'da yenilen taraf olmuştu.
Siyasal yapıdaki gelişmeler hakkında neler düşünüldüğüne dair fikir edinmek amacıyla sosyal medyayı bir süredir takip ediyorum. Seçim öncesi bir nebze de olsa muhalefet birlik sağlamış görüntüsü içinde iktidara karşı görevlerini yapmaya çalışıyorlardı.
Bugün de bitmedi kurul toplantısı. Çocukluğunda konuşmaya fırsat bulamamış her ergen ya da evli kendisini dinletmenin bir yolunu arıyor. Bulunca da Allah ne verdiyse konuşuyor.
Bugün Sayın Bakan Yusuf Tekin yeni öğretim yılı nedeniyle bir konuşma yapmış, biz de zorunlu olmasa da, mecburi dinledik.
1965 Erzurum doğdu.Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta.
Eserleri:
1965 Erzurum doğumluyum.Üniversite mezunuyum. Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeniyim, iki çocuk babasıyım.
Gölcük, Kocaeli
nazım hikmet, can yücel, ismet özel, ataol behramoğlu, ahmet telli, neruda, mayakovski, kavafis, seferis, ritsos, kazancakis, bertolt brecht, tagore, octovia paz