Bir fareyi yakalıyacak kadar enerji kalmıştı içimizde.öksürüyordum.soğuk bir hava kütlesi bütün yurdu etkisi altına almıştı.gözlerim kar kürüyordu.kar alıp yürüyordu.kimseyi dinlemiyordu.trakya’ya bak! Yolları kapanmış benim gibi.benim gibi bembeyaz,saf,boş,çaresiz.neredeydim yarın akşam? Soruya bak ve çayı demle hemen.cinsel organı aşk kokan,kahve kokan biri olmalısın hemen.hemen yatmalısın benimle.zamanı burada işte! Neyi kime bırakıyorsun? Ne için zaman? Nasıl anlayamazsın bu boyutu! Buradayız.sana yetmeyen bu mu? Anlamıyorum! Sana anlatmak istiyor anlatamıyordum! Güvertesi sevda kokan,tütün kokan buharlı bir gemi olmalıydın.bu yasayı yasa olarak görmek.seni öylesine sevmek.herşey zor.herşey yoğurt,sarmısak.ah be!biz bu dünyayı sarmısaklasak ta mı saklasak veya nasıl bir fare yersin çin usulü? İri,küçük,orta boy...

Yalnızlığım devam ediyordu.çıldırıyordum.şarap içip kusuyordum.kedi gözüyle tırmaladığım hayat.kahvehaneler,kahveler,neskahveler,kavgalar,serseriler arasında yalnızlığım...bir fareyi yakalıyamayacak kadar enerji kalmıştı içimde.zaman bıçağı taşıyordu birileri.birileri yalnızca tehlikeliydi.okey döndükçe mutlu olan bir gençlik.

Başlangıç olarak ben.ben hep yalnızca sevdim.sevildim mi? Ben mi,aklım mı? Bu yıllarda kendi kendimi terkettim.bir şarap şişesi kaldı ruhuma saplı.kimi yazacaktım? Cinsel organı elma kokan tatlı biri olmalıydı.ben ne yazdığımı biliyormuydum? Duvarım öylesine yüksekti ki! Ne diyebilirim.yoğurt yiyebilirim.ruhsuz olabilirim.zaten öyleyim.ben yalnızım,yalnızım.of!

Yüksek topuklarda gizlenen bir düş,dünya...