"Usun ve deneyimin aksaçlılarınki gibi, ama yüreğin masum çocuklarınki gibi olsun." -Schiller |
|
||||||||||
|
15 09 2018 TÜRKİYE’de ELİT OLMAK.! ..Etiler sahilindeydim. Bir bankta oturmuş uzak denizlere dalmıştım. Yanı başıma bir araba yanaştı. Yarı acı fren sesiyle durdu. Aracın önünden iki bayan indi. Biri müsade bile almadan elindeki çantasını oturduğum bankın üzerine fırlattı. Ayağım incindi, canım yandı fakat yine de hiç oralı olmadım. Öyle ki, onların da umurlarında değildim. Olanları pür dikkat izliyor ve ne yapmak istediklerini anlamaya çalışıyordum. Bir diğeri arabanın bagaj kapağını açtı. İçinden bir termos ve iki kahve fincanı çıkardı.Koşarak diğer arkadaşının yanına geldi. Hadi çabuk trafiği aksatmayalım nidasıyla arkadaşına el kol işareti yaptı. Arkadaşı yanıma oturttuğu çantasını aldı, içini açtı. İçinden bir kitap çıkardı ve yere serpiştirdikleri paha biçilemez antika görünümlü bir halı parçasının üzerine attı. Hemencecik termostan fincanlara kahveleri boşaltıp ellerine aldılar. Her şey ilk bakışta normal gibiydi. Sıra resmi çekecek birini bulmak için gözlerin sağa sola çevrilmesiyle değişmişti. Gözler üzerime yoğunlaşınca bana ‘ben mi’ demek düşmüştü. Az önceki kabalığını unutan hanımefendi bir anda kibarlık abidesi kesilmişti. Evet dedi, rica etsem bir kaç açıdan resim alır mısın. Hayretler içindeydim. Sakinleşip kendime gelmem uzun sürmedi. Bir an anadoludan geldiğimi unuttum, ‘hay hay’ dedim, Etiler’de olduğumu unutarak. Sonra toparladım ve neden olmasın dedim. Resmi çekerken özellikle önlerine koydukları Elif Şafak’ın ‘AŞK’ romanı kitabını fotoğraf karesine sıkıştırmamı rica ettiler. İsteklerini kusursuz icra etmenin mutluluğu içindeydim. Her şey üç beş dakika kadar sürdü. Resimleri karşılıklı inceledikten sonra hemen kalktılar. Biri fincandaki kahveleri döktü. Bir diğeri kitabı denize fırlattı. Kısık bir sesle teşekkür ettiler. Apar topar geldikleri görkemli arabalarına binip gittiler. Olanların şaşkınlığı içinde bir ben, bir de otomobillerinin arka camından bakan kıvırcık saçlı beyaz bir köpek.! Aklımda deli sorular.! Bütün bu zahmet iki üç kare fotoğraf için miydi acaba ? Türkiyede elit olmak, etilerde alın acele çekilen ve sonra sosyal medya hesaplarından yayınlanan iki resimle mümkün müydü acaba ? Filmlerde anlatılan beyaz türkler bunlar olmalıydı. Onlarla ilk tanışmamın üzerinden yıllar geçti. Anadoludan Avrupa yakasına her geçtiğimde hafızama kazınan bu manzarayla hep baş başa kalırım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mehmet avcı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |