"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Bursa’nın estetik birikimi, şehrin kolektif şuuraltını her zaman diri tutar. Türkiye’nin 4. Büyük şehri, Marmara’nın İncisidir. Burada zaman; mimari, inanç ve doğa üçlüsüyle anlam kazanır. Tarihi dokusu, inanç turizmi, muhteşem doğası ile “turizm”i anlamlı kılan, bununla birlikte daha binlerce turizm destinasyonlarına sahip dünyada başka bir şehir yok gibidir. İşte Uludağ, dünyanın sayılı markalarından biridir. Uludağ’ın eteklerinden aşağıya doğru kayan kızakların altında binbir çeşit bitki örtüsünün hüküm sürdüğü, Bursa’nın da ismini ilk buradan aldığı doğal yeşili yatar… Uludağ’ın eşsiz havası, zirvesinde bulunan insanların duygularına arı bir süt gibi süzülerek adeta mest eder… Bir taraftan Uludağ’ın kar’ıyla serinleyip, bir taraftan da ateşini çam ağaçları ya da derin bahçelerinde inşaa edilmiş jeotermal havuzlarında iliklerinize kadar hissedebilirsiniz… Bursa, her bakımdan bir ‘safiyet’ gülü’dür…. Evvel şehir Bursa’yı tanıtmak, anlatmak gerçekten çok zor… Bursa tüm hatlarıyla ele alınacak olsa Marmara Denizi’nin mürekkep, Bursa Ormanları’nın kalem olması gerekir… Fakat şu bir gerçek ki Bursa; her bakımdan bir ‘safiyet’ gülü’dür. Bu kadim şehrin hanları, hamamları, medreseleri, manevi şahsiyetleri, kutsal mekânları, berraklığı, kırışığı-buruşuğu olmayan maviliği, tüm zihinlerin sağlığı için çok önemlidir. Çünkü bir kentin karakterini, şehir olma özelliğini bunlar belirler… Bursa, kendi güzelliklerini bütün sadeliğiyle gözler önüne sermeyi başarmış, dünyanın ilgisini çekebilmiş gelişmiş tüm medeniyetlerin, sır kapısıdır. Bu bakımdan Bursa; güzelliği, sadeliği, görkemi ve yeşilinin her tonuyla, şiirlere, şarkılara konu olmuştur. Bursa’nın; hayatı idrak ediş biçimi, işte bu zaman ve mekân ahenginde gizlidir. Bursa sokaklarında şöyle bir yürüyün… Merkeziniz ister Ulu Cami, ister Koza Han olsun fark etmez. Her biri bir destanı hatırlatan öyle güçlü ve farklı isimlerle karşılaşırsınız ki sarsılırsınız… Adları bugün mahallelere, caddelere, sokaklara konulmuş; Geyikli Baba, Somuncu baba, Emir Sultan gibi manevi dinamikleri, Konuralp, Karamürsel, Akçakoca gibi bahadırları, Malhun, Nilüfer Hatun gibi bahar çiçeklerinin çehreleriyle karşılaşabilirsiniz. Bursa’nın; hayatı idrak ediş biçimi, işte bu zaman ve mekân ahenginde gizlidir. Sadece ulu ve ali isimleriyle de değil; doğasıyla, kendine has duruşuyla, şahsı manevisine adeta bir insan sureti giydirir. Bu kentin; mabetleri, kervansarayları, hanları, meydanları, sinesinde yatan şehitleri, yüce dağları, alternatif spor imkânları, hatta çınarlarına varıncaya kadar anlatacak pek çok hikâyesi derin bir irfanı vardır. Bir şarkıda dediği gibi : “Bursa, bir zaman gülü…” dür. Bu aziz şehri duyabilenler, kıyama kalkmış hanları, Muradiye Külliyesi’ni, Gökdere Medresesini, Karabaş-ı Veli Tekkesi’ni, Irgandı köprüsünü, İznik’teki hoşgörüyü, Cumalıkızık’taki sükûneti, Uludağ’daki heybeti, Uluabat gölündeki serinliği duydukça Bursa’yı anlayacak bir daha âşık olacak, Bestesini Alâeddin Yavaşça’nın, güftesini Hüsamettin Olgun’un yaptığı bir şarkıda dediği gibi; “Bursa, bir zaman gülü” olarak anılacak… Bursa’yı keşf eden dünyayı keşf eder… Bursa tarihi, coğrafyası, ekonomik ve sosyal hayatı gelişmiş önemli bir kenttir. Her kent gibi Bursa’nın da gelen misafirlerine sunduğu; kültür-sanat, inanç, tarih, doğa, termal, kış, yaz turizm imkânları vardır. Birçok ilklere sahne olmuş, birçok yenilikleri ilk defa yaşamış, birçok ilklerde dünyaya örnek olmuş zengin ve köklü kültürel bir geçmişe sahip kentin sunduğu imkânları gün geçtikçe çoğalacağa benziyor. Sözün özü, Bursa bir Uluşehir’dir. Evvel şehrin derin bir irfanı, mükemmel bir coğrafyası vardır. Bu irfan dolu şehir Türkiye’deki tüm şehirlerin atasıdır. Bursa’yı keşfetmek isteyen insanlara bu heyecan verici deneyimi yaşaması için geç kalmayın diyorum… Bursa’yı keşf eden dünyayı keşf eder…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yûşa Irmak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |