..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan bir küçük dünyadýr. (Mibres Kosmos) -Demokritos
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Din > MUSTAFA ESER




12 Ocak 2021
Ýmam-ý Maturidinin Tevhid Kitabý  
Ýnancýmýz

MUSTAFA ESER


Ankara Ýlahiyat yayýný


:HJI:
Eserin adý ve müellifine nisbeti konusunda herhangi bir tereddüt yoktur. Mâtürîdî’den söz eden bütün biyografi kitaplarý kendisine Kitâbü’t-Tevḥîd’i izâfe ettiði gibi, babasý ve dedesi yoluyla müellifin öðrencisi durumunda bulunan Ebü’l-Yüsr el-Pezdevî ve Kitâbü’t-Tevḥîd’i en iyi þekilde anlayýp þerheden nitelikte bir eser kaleme alan Ebü’l-Muîn en-Nesefî de kitabý ayný isimle Mâtürîdî’ye nisbet etmiþtir (Uṣûlü’d-dîn, s. 3; Tebṣýratü’l-edille, I, 359). Bekir TOPALOÐLU-DÝA)

     Kitâbü’t-Tevḥîd. Mâtürîdî’nin tam olarak basýlmýþ tek eseri olup kelâm ilminin temel konularýný ele almaktadýr. Fethullah Huleyf tarafýndan yapýlan ve birçok yanlýþ ihtiva eden ilk neþrinden sonra (Beyrut 1970, 1982; Ýstanbul 1979; Ýskenderiye, ts.) Bekir Topaloðlu ve Muhammed Aruçi eseri yeniden yayýmlamýþ (Ankara 2003), ayrýca Bekir Topaloðlu kitabý Türkçe’ye çevirmiþtir (Ankara 2002).

     Hayatý hakkýnda kaynaklarda çok az bilgiye rastlanan Mâtürîdî, Abbâsîler’in merkezî otoritelerinin oldukça zayýfladýðý bir dönemde siyasî bakýmdan hilâfete baðlý müstakil beyliklerden Sâmânoðullarý’nýn Mâverâünnehir’e hâkim olduklarý devirde yaþamýþtýr. Doðum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte hocasý Rey Kadýsý Muhammed b. Mukātil er-Râzî’nin 248 (862) yýlýnda vefat ettiðine dair bilgiden hareketle III. (IX.) yüzyýlýn ilk yarýsýnýn ortalarýnda dünyaya geldiði ve ömrünün bir asra yakýn olduðu tahmin edilmektedir. Nitekim Ebü’l-Yüsr el-Pezdevî, Mâtürîdî’nin Eþ‘arî’den (d. 260/874) önce zuhur ettiðini kaydetmektedir (Uṣûlü’d-dîn, s. 70). Kureþî’nin, 268’de (881) vefat eden Semerkant Kadýsý Muhammed b. Eslem el-Ezdî’nin akraný olduðunu belirtmiþ olmasýný ihtiyatla karþýlamak gerekir (el-Cevâhirü’l-muḍýyye, III, 92; krþ. Nesefî, Tebṣýratü’l-edille, I, 358)

     Mâtürîdî Hanefî mezhebinin dördüncü, hatta üçüncü kuþak âlimlerindendir. Ebû Hanîfe’nin öðrencilerinden Muhammed eþ-Þeybânî’nin öðrencisi Ebû Süleyman el-Cûzcânî’nin talebesi Ebû Bekir Ahmed b. Ýshak el-Cûzcânî, Nusayr b. Yahyâ el-Belhî ve Nîþâbur Kadýsý Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed b. Recâ el-Cûzcânî gibi hocalardan ilim tahsil etmiþse de öðrenimini, henüz yirmi yaþlarýnda iken hocasý Ebû Bekir Ahmed el-Cûzcânî ile birlikte ulemâ reisliðini deruhte eden ve Dârü’l-Cûzcâniyye’de ders veren Ebû Nasr el-Ýyâzî’den tamamlamýþtýr. Eðitim hayatý, seyahatleri ve hacca gidip gitmediði, resmî bir görev alýp almadýðý gibi hususlar bilinmemektedir. Ancak zalim olduðu kesinlik derecesinde sübut bulan zamanýnýn sultanýna âdil diyen ve dolayýsýyla zulmü adaletle vasýflandýran kimsenin küfre girdiði yolunda kanaat belirtmesi (Burhâneddin el-Buhârî, V, 577), Ebü’l-Kāsým el-Kâ‘bî’yi zalim devlet adamlarýyla iliþki içinde olduðu için kýnamasý (Kitâbü’t-Tevhîd Tercümesi, s. 452) devrin siyaset ve devlet adamlarýyla münasebetlerinin iyi olmadýðýný göstermektedir. Kendisinden Ebû Ahmed el-Ýyâzî, Ebü’l-Hasan Ali b. Saîd er-Rüstüfaðnî ve Ebû Muhammed Abdülkerîm b. Mûsâ el-Pezdevî gibi âlimlerin fýkýh ve kelâm tahsil ettikleri bilinmektedir. Geç dönem kaynaklarýnda yer alan, Hakîm es-Semerkandî’nin Mâtürîdî’nin öðrencisi olduðu iddiasý ise doðrulanmamýþtýr. DÝA)


ÝMAM-I EBU MANSUR MATURÝDÝ’NÝN TEVHÝD KÝTABI

     “Tevhid Kitabý” sünnet ve cemaat ehlinin reisi, saygý deðer büyük imam Þeyh Ebu Mansur-i Maturidi tarafýndan yazýlmýþtýr. Allah kendisine gani gani rahmet eylesin.
Bu Kitap on iki fasýldýr.
Birinci Fasýl:
     Allah bütün sýfatlarý ile baþlangýcý olmayan Bir( vahid-i kadim) dir. Sýfatlarý zatýnýn ayný da deðildir, gayrý da.... Allahtan baþka varlýklar, sýfatlarý ile beraber sonradan olma( hadis) dýrlar. Bunlarý Allah mendi dileðiyle sonradan var etmiþ, bildiðine göre de her birinin miktarýný oranlamýþ(takdir etmiþtir) týr.

Ýkinci Fasýl:
     Allah ortaðý, dengi, benzeri,baþlangýcý, sona ermesi, sýnýrý ve sonu olmayan Birdir. Onun birliði gerçekten, hakiki manasýyla birlik’tir. Allahtan baþkasýna Bir denilirse bile mecazi manasýyla denilebilir,zira Allahtan baþkasý belirli, belirsiz parçalara ayrýlabilir, bu ise onlarda gerçek birlik olmadýðýný gösterir.
Üçüncü Fasýl:

     Allah ezeli( lem yezel=öncesiz) dir. Ezelde yalnýz vardý, baþka hiç bir þey, ne mekan ne zaman ne duman, ne arþ ne gök ne hava yoktu. O nasýl ise öyledir, yine de olduðu gibi kalacaktýr. Onun halleri deðiþmez, çünkü halleri yaratan O’dur. Bulunduðu durumun deðiþmesi vehmedilmeksizin O arþ üzerine istiva etmiþ( ilahi tahtýna oturmuþ) tir, arþý da göklerin de üstündedir. Cenab-ý Allah Kur’an-ý Kerim’de “Allah günahlardan sakýnanlarla beraberdir”(Nahl 128) ve “ Allah kötülüklerden sakýnmýþ olanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir.” (Bakara 194 ve Ankebut 69) ve “Biz ona þah damarýndan daha yakýnýz”,(Kaf 16) ve “ Üç kiþinin arasýndaki sýrda Allah onlarýn dördüncüsüdür” (Mücadele 7) ve “ Mahzun olma Allah bizimle beraberdir.”( Tevbe 40) buyurmuþtur, bunlarýn hepsi Allahýn olduðu durumda deðiþmesi vehmedilmeksizin ve ancak akla doðru gelecek þekilde, halktan ayrýldýðý veya onlara ulaþtýðý, halktan çýktýðý veya onlara girdiði ve buna benzer manalarla vasýflandýrýlmaksýzýn öyledir, manasýnadýr; bunu böyle böyle anlamalý.

Dördüncü Fasýl:

     Allah taala zihinlerde tasavvur olunamaz, bilimler ve anlayýþlar O’nu kavrayamaz. O cisim, cevher ve araz diye adlandýrýlamaz. Sonu sýnýrý yoktur ki akýl onu kavrayabilsin. Cisimlerin sýfatlarý ile ve arazlarla vasýflandýrýlamaz. Her ne zaman zihnine öyle bir tasavvur gelecek olursa bilmelisin ki Allah yaratýcýdýr. O’nun zatý, yaratýklarýn zatýna asla benzemez, zira O baþlangýcý olmayan bir varlýktýr. Böyle noksanlardan ve kendisini ihtiyaç ve za’ýflandýrmaktan çok yüksektir.

Beþinci Fasýl:

     Allah taala hazretleri, ilim( bilgi), kudret(güçlülük), hikmet( her þeyi yerli yerine yapmak), rahmet(yalýgamak), cûd (cömertlik), irade( isteme), meþiyet( dileme), tekvin(iþ görme), azamet( büyüklük),celâl(yücelik) ve bunlar gibi bütün sýfatlariyle teþbihe ve ta’tile gitmeksizin, hakiki surette ezelde vasýflanmýþtýr. Ýþ görme sýfatý, yapýlan iþten (tekvin-mükevvenden) baþkadýr. Zira Tekvin Allah’ýn sýfatýdýr, yapýlan yapýlan sonradan olmadýr.

Altýncý Fasýl:

     Allah’a, var olma (þeyiyyet) sabit kýlma ve sabit olma manasýyla þey denir; zira þey deðildir demek, yok demektir. Bunun gibi zattýr, nefistir de denir. Fakat cisimdir denemez. Zira cisim var olana has deðildir. Çünkü cisim deðildir demek, yok demek deðildir.

Yedinci Fasýl:

     Allah taalâ, ancak kitap ve sünnette ve Müslümanlarýn sözlerinde kullanýlan isimleri ve sýfatlarý ile adlandýrýlýr. Allah’a sabýrlý( sabur) sýfatý verilir mi, verilmez mi? Ulema buna ihtilaf ettiler, þu halde bu sýfatla Allah’ý vasýflandýrmaktan sakýnmak en sâlim yoldur. Allah’a utanma sýfatý vermekten de ihtilaf ettiler, bundan da sakýnmak iyidir, ancak Allah’ý bu sýfatla vasýflandýran günahkâr olmaz olmaz çünkü eserlerde ve Müslümanlar arasýnda bu sýfat kullanýlmýþtýr. Allah’a dua ederken” ey zarar verici, ey fayda verici” denilmesini bir çoklarý caiz görmüþtür. Amma söz arasýnda olmadýðý zaman, yalnýzca Allah’a” zarar verici” demeyi caiz görmemiþlerdir. Allah’a “ Ey nur” denilebilir, eðir bu sözden nur verici veya hidayet edici veya nuru ve karanlýðý yaratan, yahut da her türlü eksiklerden beri olan manalarý kastedilmiþ olursa...

Sekizinci Fasýl:

     Allah ki: rahman(her nimeti veren) rahim( rahmeti çok) âlim(bilgiç) kaadir(güçlü) mâlik(egemen) kuddûs(kutlu) selâm( güvenli) mümin( iman verici) müheymin(her þeyi gözeten) azîz(þerefli) cebbar(eksikleri tamamlayýcý) mütekebbir(büyüklük gösterici) hâlik(yaratýcý) bâr’i (yoktan var edici) musavvir(kýlýk verici) dir; O’nun ilmi, kudretidir(kudretinden ibarettir) denilmediði gibi kudretinden baþkadýr da denilemez; þu kadar ki Allah’ýn ilmi kudretinin ayný da deðildir, gayrý da deðildir, denilebilir; Allah’ýn sýfatý zatýnýn ayný da deðildir, gayrý da denildiði gibi. Diðer sýfatlar hakkýnda da iþlem böyledir. Rivayet edildiðine göre Hazret-i Peygamber “ Allah’ýn yüzden bir eksik 99 adý var, bu adlarý sayan kimse cennete girer” buyurmuþtur. (Ýmam hazretleri diyor ki bu(Allahýn 99 adý olmasý), halkýn adlandýrmasý bakýmýndandýr. Allah’ýn adlandýðý ad ise sýfatýnýn kendidir.(Ýmam hadisde Allah’ýn doksan dokuz adý vardýr denilmesinden bu adlar doksan dokuz sýfatý ifade eder manasý çýkarýlmasýn, adlar, deðiþtikçe sýfatlar deðiþmiþ olmaz,bu “ adlar” ayný sýfatýn halka göre deðiþen tabirleridir, hakikatte Allahýn vasýflandýðý sýfat birdir, diðer sýfatlardan ayrý bir þey deðildir, çünkü bunlarýn ayrý þeyler olmalarý için hadleri, nihayetleri bulunmak lazýmdýr, Allahýn sýfatýnda ise had ve nihayet yoktur, demek istiyor ki, bu takdirde Allahýn zat sýfatlarý, fiil sýfatlarý, sübut sýfatlarý, diye bir ayýrma yapmak, ve bunlarýn sekiz veya altý olduðunu söylemek yanlýþ olur. Adlandýrma bakýmýndan ise zat sýfatlarý sekiz deðildir.)

Dokuzuncu Fasýl:

     Kur’an-ý Kerim’deki “ Attýðýn zaman sen atmadýn, Allah attý”(Enfal 17) âyetine keza “ Ona biz ruhumuzdan nefh ettik( Tahrim 12) âyetine ve bunlar gibi olan âyetlere iman etmek gerektir. Bununla beraber Allah, atýcýdýr, üfürücüdür sýfatlarý ile adlandýrýlamaz; çünkü dinde böyle bir adlandýrma yapýlmamýþtýr. Ama Allah yapýcý, yaratýcý ve buna benzer sýfatlarla adlandýrýlýr, zira bunlarla adlandýrma yapýlagelmiþtir. Allah’ýn diðer adlarý hakkýnda da iþlem böyledir.

Onuncu Fasýl:

     Ebu Hanife’nin þu sözü söylediði rivayet ediliyor: Zihninde Allah diye tasarladýðý hayale ibadet eden kimse zihne ve hayale sýðmayan Allaha ibadet etmedikçe küfürden kurtulamaz. Þeyh(Maturidi) diyor ku: zira Allah taalâ halký yaratmadan önce, mekân tasavvuru ve mesafe fikri yok iken, herhangi bir þeyin içinde veya herhangi bir þeye bitiþik ve ondan ayrý, veya bir þey üstünde veya onun altýnda, veya bir þeyin saðýnda veya solunda olma imkânlarý yok iken var olan, baþlangýcý. Sonu olmayan(ebedi) bir varlýktýr. Binaenaleyh O’nun sýnýrý ve sonu( haddi, nihayeti) olmasý tasavvur edilemez. O, nasýl idi ise, olduðu gibi olmaktadýr. Zira O, olduðu gibi olmanýn zail olmasýndan ve kendisindeki hallerin deðiþmesinden çok yüksek(müteal) tir. NitekimCenab-ý Allah Ýbrahim Peygamber kýssasýnda Ýbrahim’in aðzýndan: “ Ben durumu deðiþenleri sevmem”(En’am 76) buyurmuþtur. Þeyh(Ýmam-ý Maturidi): âyetteki âfil (zâil), hali deðiþir manasýnadýr, bu ise Allahýn devamlý olarak bulunduðu gibi durur olduðunun delilidir, diyor.

On birinci Fasýl:

     Rivayet ediliyor ki, Ebu Hanife hazretlerine Allah taalânýn halký yaratmadan önceki hali( nerede idi ve ne yapýyordu diye) soruldu. O da: kudretle bulunuyordu,cevabýný verdi: kimin kudretiyle, denilince de: kendi kendi kudretiyle, dedi. Þeyh(Ebu Mansur-i Maturidi) diyor ki: iþte bu söz Allah’ýn kudreti vardýr, zatýnýn ayný da deðil gayrý da... demek olduðuna delildir. Yine bu söz, Allahýn sýfatlarý kendisine nispet edilir, Allah sýfatýna nispet edilmez , demek olduðuna de delildir. Bu fikrin dayandýðý esas sýfatlarýn Allaha izafe edilmesidir.

On ikinci Fasýl

     Allah’ýn sýfatlarý vasflandýrýlamaz. (Mesela Allah’ýn ilim sýfatý, zatý gibi, kýdem sýfatý ile muttasýftýr, denemez.”Aziz un hakim” denilince hakîm, azizin sýfatý deðildir. Her ikisi de zatýn sýfatýdýr. Ýlm-i vasi’dir, denilir,ama bu tavsif deðil, bir geniþletme, kuvvetlendirme veya bir izahtýr.) Zira sýfatý vasýflandýrmada Allahýn sýfatlarýnýn zatýndan ayrý þeyler, vasýflanan nesneler, olmalarý þüphesi vardýr. Bunu izah edelim: Allahýn ilmi kadimdir, veya kudreti ebedidir, baþlangýcý, sonu olmayan rahmeti, ezeli tekvini vardýr. Ve bunun gibi Allah’ýn her hangi bir sýfatý kadimdir, denemez. Keza Allahýn ezeli kudreti, veya ilmi(lem yezel ve la yezal ilmi) denemez. Belki Allah sýfatlarý ile kadimdir. Sýfatlarý ile ezeli (lem yezel) dir, denir; sýfatlar Allah’a nispet edilir, sonra Allah sýfatlarý ile kadimdir, diye vasýflandýrýlýr. Bu esasa göre, Allahýn sýfatý, mutlak olarak þeydir denilemez. Zira bu, sýfatlarýn ayrý þeyler olmalarý vehmini uyandýrýr; þu kadar ki zatýnýn gayrý olmayarak sabittir, manasýna þey Allahýn sýfatýdýr denilir. Allahýn sýfatý þey deðildir denilemez, zira bu yok demektir. Ancak teþbih ve tatil etmeksizin þey, Alahýn hakiki sýfatýdýr denir.( Bu meselenin metnine bakýnýz. Mesele þu: Allaha þey denir mi? Sýfat þey midir?Þey sýfat mýdýr? Þey varlýk demek midir? Sabit demek midir? Bu mesele yokluk(adem) alem-i emir, vücut, sübut, mahiyyet ve eþyanýn hakikatleri meselesiyle ilgilidir.) Sýfatlarý ayrý nesneler yapmak, Allahýn birliði esasýyle uyuþamaz.
     Allahýn vasýflanacaðý sýfatlarda dikkat edilecek kýstas, ona nispet edilecek sýfatlarýn ilim( bilgi) kudret(güçlülük) azamet(büyüklük) celal(yücelik)gibi Allaha yaraþan þeyler olmasýdýr. Ona yaraþmayan çocuklu, karýlý, iþkence eden, zulmedici, yaramaz gibi sýfatlarý ise Allaha isnat etmekten çekinmek en salim yoldur.
     Keza Allah devamlý yaratýr, durmadan söyler ve durmadan merhamet eder, denilmesi uygun olmaz. Allahýn diðer adlarýnda ve sýfatlarýnda iþ yine böyledir; ona nispet edilmesi yaraþýp yaraþmayacaðýnda þüphe edilenlerinden sakýnmak uygundur. Bunun gibi Ýslam ümmeti arasýnda kullanýlmamýþ her hangi bir sýfatla Allahý vasýflandýrmaktan sakýnmak salim yoldur. Keza Allaha hürmeti ihlal etme þüphesi bulunan sýfatlarý ona nispet etmekten de sakýnmak uygun olur.
     Þeyh Ebu Mansur) ihlas kelimesi olan La ilahe Ýllallah” ýn tefsiri hususunda diyor ki: bu kelimenin evveli, Allahtan baþkasýndan uluhiyeti nafidir. Âhýrý da uluhiyeti Allah taalâya ispattýr. Þu halde ihlas kelimesi baþýndan sonuna kadar tevhittir.
     Hazreti Muhammed’in peygamberliðini tasdik, dinde inanýlýp kabul edilmesi gerekli olan geçmiþ kitaplarýn ve peygamberlerin hepsinin doðruluðunu bilmektir. Þu kadar ki bu tasdiki yaptýktan sonra onu bozacak ve inancý sarsacak bir þey yapmamak gerek. Baþarý veren Allahtýr, Allahýn yardýmý ile kitap tamam oldu.

Tercüme Prof.Yusuf Ziya YÖRÜKAN Ankara Üniversitesi Yayýnlarýndan Milli Eðitim Basýmevi- Ýstanbul-1953



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn din kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dine Karþý Din (Alýntý - Star Gazete)
Ýmam-ý Maturidinin Akaid Kitabý

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýnsan Uzayda Yalnýz mý?
Ýç Ýçe Geçmiþ Üç Hilal Barbarosun Sýrrý 2
Teþkilatý Mahsusa Fedaisi Almas Efendi
Ýç Ýçe Geçmiþ Üç Hilal Barbarosun Sýrrý 1

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bereli 30 [Roman]
Bereli 25 [Roman]
Bereli 33 Final [Roman]
Bereli 28 [Roman]
Bereli 32 [Roman]
Bereli 19 [Roman]
Bereli 31 [Roman]
Bereli 20 [Roman]
Bereli 29 [Roman]
Bereli 21 [Roman]


MUSTAFA ESER kimdir?

50 YAÞINDAYIM. MEMURUM. ÝKÝ ÇOCUÐUM VAR.

Etkilendiði Yazarlar:
HERKESTEN VE HÝÇ KÝMSEDEN


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © MUSTAFA ESER, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.